BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili davanın Kahramanmaraş’taki duruşması sırasında yumruk yediği iddialarına tepki gösterdi. Destici, “Yok mahkemeden kovulmuşuz, yok yumruk yemişiz. Bize yumruk atacak adam, alnının ortasına mermiyi yer. Kimin haddinedir bize yumruk atmak? BBP Genel Başkanına kim yumruk atabilir?” diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Eğitim-Sen Genel
Başkanı Talip Ceylan ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Destici ve
Ceylan, Danıştay 8’inci Dairesi’nin ‘Öğrenci Andı’ kararıyla ilgili
değerlendirmelerde bulundu. Destici’nin eğitimin ve çalışanın yanında durduğunu
söyleyen Ceylan, “Bundan sonra da her ihtiyaç olduğunda yanımızda olacağından
hiç şüphemiz yoktur” dedi.
Önceden tezgâhlanmış
provokasyon
Mustafa Destici, daha sonra, BBP Kurucu Genel Başkanı merhum
Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili davanın Kahramanmaraş’ta dün görülen
duruşmasında yaşananlar konusunda açıklamalarda bulundu. Davada takipsizlik
kararları verildiğinde tepki göstermeyen belli çevrelerin takipsizlik
kararlarının kaldırılıp, soruşturmaların yeniden başlamasıyla bütün dosyaların
birleştirilmesi ve dava açılması sürecinde tepki, kaşıma ve provokasyon
yaptığını ileri süren Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bize yumruk atacak
adam, alnının ortasına mermiyi yer
“Bunun araştırılması lâzım. Biz, bunun nereden
kaynaklandığını biliyoruz. Kimlerin bu hadiseyi kışkırttığını ve meseleyi bu
noktaya getirdiğini biliyoruz. İyi niyetlerin nasıl istismar edildiğini
biliyoruz. Bizim referandumdaki ‘Evet’ kararımız, ondan sonra başlayan süreç,
seçimlerde AKP ile seçim işbirliğimiz ve Cumhur İttifakı içinde yer almamız da
birilerini rahatsız etti. Şahsımdan başlayarak partimizi itibarsızlaştırma
hareketlerine başladılar. Bu haberlerin nereden servis edildiğini biliyoruz. Mahkeme
salonunun içerisinde önceden tezgâhlanmış, cep telefonları ile çekilmiş ve
kurgulanmış, bir malûm haber sitesiyle anlaşılmış, sonrasında utanmazca,
hayasızca, ahlâksızca büyük bir iftira atılıyor. Yok mahkemeden kovulmuşuz, yok
yumruk yemişiz. Bize yumruk atacak adam, alnının ortasına mermiyi yer. Kimin
haddinedir bize yumruk atmak? BBP Genel Başkanına kim yumruk atabilir? Böyle
bir şey olabilir mi?.”
Bu konuda art niyetli olmayan herkesin üzüntü yaşadığını
ifade eden Destici, şunları söyledi:
Her seçim öncesi bu
tür hadiseler yaşanıyor
“Art niyetliler, hırsları akıllarının önüne geçenler ve
nefislerine hakim olamayanlar, istediklerini almışlardır. ‘Kim zarar gördü?’
diye baktığımız zaman; partimiz, ocağımız, aileler ve dava süreci zarar
görmüştür. Takipsizlik kararları kaldırıldığında biz Kahramanmaraş Adliyesi
önüne protestoya gittiğimizde bizimle birlikte olmayanlar, bugüne kadar hiçbir
mahkemeye gelmemiş olanlar, sanal ortamda klavye kahramanlığı yapanlar, neden
bu mahkemeye bir otobüse doluşarak toplu halde gelmişlerdir? Buradaki amaç ve
gaye nedir? Bunun cevabını vermeleri lâzım. Bu kişiler artık zıvanadan
çıktılar. Her seçim öncesi bu tür hadiseler yaşanıyor. Durup dururken neden
yaşanıyor? Şimdi yine bir seçim var. Seçimler bitsin, yine her şey durulacak.
Benim Cumhur İttifakı’nın devam etmesi gerektiği ve iki liderle de görüşüp, bir
daha konunun görüşülmesi konusundaki düşüncem de belli çevreleri rahatsız etti.
Biz bugüne kadar bunlara pabuç bırakmadık, bundan sonra da bırakmayız. Biz
doğru bildiğimiz ve inandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz.”
Benim koltuk hırsım
yok
Mahkemede bulunan birkaç kişinin ‘istifa’ diye bağırmasının
hiçbir önemi olmadığını ifade eden Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zaten seçimden sonra bu güruh, MKYK’ya üç defa bu konuyu
getirmiştir. Üçünden de netice alamamıştır. Ben buraya ağaç kovuğundan
gelmedim. Beni buraya kimse atamadı. Ben 5 kongre yaşadım. BBP kurulduğundan
beri olan birisiyim. Ocaklardan yetişmiş bir Alperenim. İl ve ilçe
başkanlarımızda, delegelerimizde bir kongre talebi, bir genel başkan değişimi
ihtiyacı görürsem zaten hemen kongre yaparım. Benim koltuk hırsım yok. Tam
tersine şu anda ağır bir sorumluluk… Ben, tek başına bir milletvekiliyim.
Meclis’teki yoğunluğumu da siz biliyorsunuz. Buraya bir arkadaş gelir, oturur.
Ben de gider, Meclis’te çalışmamı yaparım. Teşkilatlarımızın böyle bir arzusu
olsa ben, bundan da büyük bir memnuniyet duyarım.”
Siyasî hesaplaşmanın
yeri mahkeme salonu mudur?
“Muhsin Yazıcıoğlu’nun ve onunla birlikte hayatlarını
kaybeden şehitlerimizin mahkemesinin görüldüğü mahkeme salonu mudur siyasî
partilerin iç hesaplaşma yeri?” diye soran Destici, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu kadar seviyesizleşebilenlere ve kendi hırsları için o
mahkeme salonunu istismar eden istismarcılara iyi dikkat edilmesi lâzım.
Camiamızın ve sağduyulu tabanın, Muhsin Yazıcıoğlu sevdalılarının ve
şehitlerimizin ailelerinin buna en çok dikkat etmeleri lâzım. Hesaplaşacaksan
gel benimle hesaplaş. Ben buradayım. Başım dik, alnım ak. Kimseye veremeyeceğim
bir hesabım yok. Hesabın varsa gel benimle burada gör. Mahkeme salonu mudur
bunun hesaplaşma yeri? Şu anda 10 yıldır bu dosya açıksa ve takipsizlik
kararları kaldırılmışsa, en büyük pay Büyük Birlik Partisi’nindir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder