Ekonomist Uğur Civelek, “Bu yıl belki 6’nın üzerinde bir yerde katacağız. Buna “dengelenme” diyecekler; ama önümüzdeki yıl küresel konjonktür, bu yıldan daha iyi olmayacak büyük bir ihtimalle. O zaman yıl genelinde %30’luk bir hareket, kurun 9’un üstünü test etmesini gündeme getirir” dedi.
Civelek, Ulusal Kanal’da yayınlanan “Televizyon Gazetesi”
programında, ekonomik durumu değerlendirdi.
Ekonomist Uğur Civelek, inşaat sektörünü krizden kurtarmak
için “yeni bir Emlâk Bankası” kurulmasının düşünüldüğünü; ancak inşaat
sektörüne kaynak aktarılabilmesi için bu kurumların da kaynağa ihtiyacı
olacağını söyledi. Civelek, bu konuda şunları söyledi:
“Emlâk Bankası, kaynağı nereden bulacak? O paketlenecek
ipotekli menkul kıymetler kime satılacak? Yabancıdan net dış borç ödeyicisi
olacaksak, dışarıdan bir şey yok. Yastık altından bir şey çıkmıyor. O zaman son
adres bir tek Merkez Bankası kalıyor ki, o zaman da kuru tutamazsınız. Uyarı
niteliğinde bir şey söyleyeyim: Bu yıl Ağustos ayında Dolar kurunda %30’u bulan
bir hareket yaşadık. Bu yıl belki 6’nın üzerinde bir yerde katacağız. Buna “dengelenme”
diyecekler; ama önümüzdeki yıl küresel konjonktür, bu yıldan daha iyi olmayacak
büyük bir ihtimalle. O zaman yıl genelinde %30’luk bir hareket, kurun 9’un
üstünü test etmesini gündeme getirir. O zaman hiçbir şeyi toparlayamayız. Orta
vadedeki bu tehlikeyi düşünürseniz, o zaman 2019 enflasyonu ne olur? 15,9
hedefini yakalamanız çok zor. Ekonomik
daralmanın olması engellenebilir mi? Çok zor. İşsizliğin artması önlenebilir
mi? Çok zor. Bu koşullarda Türkiye’ye para gelmez. Net dış borç ödeyicisi
olmaya devam edilir. Rezervler daha aşağıya kayar. Makro ekonomik görünüm
olumsuzlaşır. Kırılganlık yeni rekorlara koşar. Bu bir kısır döngü. Çıkmaz bir
sokakta debeleniyoruz. Çıkış arıyoruz.”
Artık ABD ile ilişkilerin düzelmesi de güven endekslerine yansımıyor
Artık ABD ile ilişkilerin düzelmesi de güven endekslerine yansımıyor
4 Kasım’da ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının
başlayacağını, 6 Kasım’da ABD’de seçim yapılacağını, 11 Kasım’da da
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’la görüşeceğini hatırlatan
Civelek, seçim sonuçlarının, o görüşmenin detaylarını etkileyeceğini söyledi. Civelek, sözlerine şöyle devam ett:
“Bizimkilerin gündemi belli olabilir; ama Trump’ın vereceği yanıtlar,
Ortadoğu’da, seçimlerde yaşanacak gelişmelere göre çok farklılaşabilir. İki;
bir de şunu beklememek lâzım: Trump’la bir şekilde uzlaşmak, Türkiye’ye para
girişi sağlar mı? Hayır. Böyle bir şey olmaz. Türkiye, net dış borç ödeyicisi
olmaya devam etmek zorunda; ama piyasalarda şu rüzgârı, havayı estirip zaman
kazanmaya çalışacaklardır: “Amerika ile ilişkiler düzeliyor. Para gelebilir,
sabırlı olun.” Valla, insanlar sabırdan dişlerini sıka sıka ağızlarda diş
kalmadı neredeyse.”
Civelek, ABD ile ilişkilerin düzeldiği iddiasıyla
oluşturulan beklentilerin artık güven endekslerine yansımadığına, ekonomi
cephesindeki sıkıntıları hafifletmediğine dikkat çekti.
“Döviz kuru, yukarı gider. Bugünkü önlemlerle, çıkması
önlenemez. Kurallı piyasa anlayışından uzaklaşmak zorunda kalınma yönünde
ilerlenir. Kur yükselirse, enflasyon da yükselir. Enflasyon, faizleri de yukarı
çekmeye başlar. Bir kere bilançolar dağılma sürecine girer. İki: Mevcut
yaklaşımlarda ısrar edilmesi durumunda işsizlikteki artış hızlanır. Üretim
cephesindeki yaprak dökümü de hızlanır. Sonuçta enflasyonu da kontrol edemezsiniz.
İflasa doğru sürüklenilir.”
(Haber: Sürur Öztürk)
Mevcut önlemlerle
ülke iflasa sürüklenir
Yurt dışından Türkiye’ye para gelmeyeceği öngörüsünde
bulunan Civelek, para gelmemesinin muhtemel sonuçlarını da şöyle dile getirdi:
(Haber: Sürur Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder