AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar |
Paralel Yapı, yeni
bir oyun peşinde
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Beyaz TV’de
yayınlanan “Son Söz” programında, güncel siyasî konulara dair
değerlendirmelerde bulundu.
Şamil Tayyar, Paralel Yapı mensuplarının, Paralel Yapı’yla
mücadele eden isimleri, kadroları tasfiye etmek için yeni bir oyun peşinde
olduklarını ileri sürerek, şunları söyledi:
“Bunların devlet içerisinde hâlâ uzantıları var ve çok
etkinler. Bunlar, Bimer’e (Başbakanlık İletişim Merkezi’ne) sürekli olarak
şikâyetler gidiyor. Bunu yaparken de dezenformasyon yapıyorlar ve Paralel Yapı’yla
mücadele eden isimlerle ilgili ‘Bunlar Cemaatçidir’ diyerek 2 şey amaçlıyorlar:
1- Paralel Yapı’yla mücadeleyi sulandırıyorlar, 2- Paralel Yapı’yla mücadele
eden kadroların tasfiyesini sağlıyorlar. Hani, ‘Falanca kişi Cemaatçi’
dediğiniz zaman hemen o gidiyor…”
Polis Okullarından mezun olan öğrencilerden yaklaşık 1800’ünün,
Paralel Yapı mensubu oldukları gerekçesiyle atamalarının yapılmadığını
belirterek, “O polislerin bir kısmının Cemaat’le uzaktan yakından bir ilgisi
yok. Çoğunun da annesi, babası, ailesi ve saire, AK Partili. Onlara ‘Cemaatçi’
yaftası vurarak atamalarının yapılmasını engelleyenler, Emniyet içerisindeki
Cemaatçiler. Cemaat’in en faal, en operasyonel olduğu yerlerden birisi, hâlâ
Emniyet. Kalan öğrencilerin bir kısmının da Cemaat’in hızlı adamları olduğunu
düşünüyorum. Kaldılar ve polis oldular.
Cemaat’in en etkili olduğu dönemde okula alınmış Cemaatçi öğrencilerin
sayısının 1800’le sınırlı olamayacağına işaret eden Tayyar, polis okulu
öğrencilerinin en az yarısının Cemaatçi olması gerektiği düşünüldüğünde, ataması
yapılmayan 1800 kişi haricinde geri kalan çok sayıda Cemaatçi öğrencinin polis
olduğunu söyledi.
Tayyar, “Daha 6 ay önce, Gaziantep’te Cemaat’in imamı diye
bilinen polis müdürüne komisyon 92 puan verdi. Demek ki orada bir problem var.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nde hızlı bir şekilde çok ciddi bir operasyon şart”
dedi. Paralel Yapı’yla mücadelenin en etkisiz olduğu alanlardan birisinin
Emniyet Teşkilatı olduğunu ileri süren Tayyar, “Paralel Yapı’nın, operasyonel
gücünü en fazla koruduğu yer, Emniyet. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sil baştan
değiştirilmesi lâzım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanının da Başbakanın da haber / iletişim kanallarının
bürokrasi ile sınırlı olmaması gerektiğini ifade eden Tayyar, şöyle konuştu:
“Eğer bununla ilgili bilgi alacaksak, Valiye soralım, ilin
milletvekiline soralım, kanaat önderlerine soralım, güvendiğimiz başka
aktörlere soralım; kimse o ilde. Mutlaka olması gerekir. O çeşitliliği
sağlamamız lâzım” dedi. Eğer o çeşitliliği sağlamazsak, tek kanaldan
beslenirseniz, o zaman sizi yönlendirme ihtimalleri daha yüksek olur. Bu,
herkes için geçerli. Bir şahısla ilgili bir bilgi geliyor, bunun Cemaatçi
olduğuyla ilgili. MİT’e soruyorsunuz, Hakan Fidan’a. Hakan Fidan Bölge
Müdürüne, Bölge Müdürü aşağıdaki adama… Aşağıdaki adam Cemaatçiyse, zincirleme
tık tık tık yukarı kadar… (yanlış bilgi gidiyor)”
Benim için ‘Cemaatçidir’
diye ihbarda bulunan kişi, Cemaat imamı savcı çıktı
Kısa bir süre önce, kendisinin Gaziantep’te Cemaat için
(Cemaat lehine) bir toplantı düzenlediklerine dair Bimer’e ihbarda
bulunulduğunu aktaran Tayyar, MİT’in yaptığı bir araştırma sonucunda, bu
asılsız ihbarda bulunan kişinin, daha önce Gaziantep’te de görev yapmış olan,
Cemaat’in Diyarbakır’da görev yapan önemli bir savcısı olduğunun anlaşıldığını
anlattı. Tayyar, “Paralel Yapı’nın Gaziantep’teki bütün organizasyonlarını
koordine eden savcı… Ve o savcı, Diyarbakır’da Başsavcı Vekili… O ahlâksız, o
edepsiz adam, Diyarbakır’da Başsavcı Vekili. Niye? HSYK’da falanca dairenin
önemli bir yöneticisinin arkadaşı. Neden bahsediyoruz biz yahu, neden
bahsediyoruz?” diye konuştu. Tayyar, katıldığı iddia edilen toplantı tarihinde
kendisinin Almanya’da olduğunu da kaydetti.
Ömer Adıyaman’ı MİT’teki
Cemaatçiler yönlendirdi
Şamil Tayyar, “Bir internet sitesinde yazılar yazan, twitter
hesabı olan ve kendisini MİT’e yakın birisi olarak pazarlayan, Paralel Yapı’yla
mücadele eden bir arkadaş olarak bilinen” diye nitelendirdiği Ömer Adıyaman’ın,
1,5 yıl önce kendisi hakkında 17 maddelik bir tweet yazdığını hatırlattı. O
tweet’lerde Ömer Adıyaman’ın, kendisi hakkında “Yeniden Milletvekili
seçilebilmek için Cemaat’le pazarlık ettiği ve elinde de kasedinin bulunduğu”
iddiasını ortaya attığını hatırlattı. Kendisinin de ona “Eğer elindeki kasedi yayınlamazsan se
şusun. Yayınlamadığın sürece de bu sıfatla anılacaksın” diye cevap verdiğini
kaydeden Tayyar, şunları söyledi:
“6 ay sonra falan bana bir mesaj attı ve özür diledi. Dedi
ki, ‘Sayın Vekilim, senden çok özür diliyorum. Beni kandırdılar, beni yanlış
yönlendirdiler’. Bakın, yapanlar kim? MİT içindeki Cemaatçiler. Bakın, çocuk güya
MİT’e yakın gözüküyor ya, MİT içindeki Cemaatçiler (onu yönlendirmiş). Biz
bunları yaşadık. Daha bunun gibi o kadar çok hikâye var ki… Sevilay Yükselir…
Sabah gazetesinin yazarıydı değil mi? Benimle ilgili ‘kripto Cemaatçi’ diye
tweet attı. Sevilay Yükselir, nerede şimdi? Bir ara PKK kanalına mı gitti,
sonra ‘HDP’ye oy vereceğim’ dedi falan… Bakın, şu anda Paralel Yapı’yla
mücadele ediyor gibi gözüken isimlerin çoğu da fake (sahte) isimler. Bu
mücadeleyle uzaktan yakından alâkası yok. Onlar da zaman zaman Paralel Yapı’yla
mücadeleyi sulandırmak için kullanılıyor. Bazan ‘Şunu da Cemaat yaptı, bunu da
Cemaat yaptı’ diyerek…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder