14 Ekim 2020 Çarşamba

Perinçek: Öcalan, 99’dan sonra PKK değil, PKK’yı bitiren adam


Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Öcalan’ın 31 Mart seçimleri öncesi canlı yayında okunan mektubunun bir siyasî tercih değil teröre karşı darbe olduğunu ileri sürerek, yakında yapacağından emin olduğunu söylediği konuşmanın da teröre darbe olacağını iddia etti. Perinçek, Öcalan’ın Ulusal Kanal’da yayınlanan 1999 sorgusuna işaret ederek, “Abdullah Öcalan, orada PKK değil ki. PKK’yı bitiren, PKK’yı bölen adam orada. İşte şurada gördüğünüz insan. Sayın komutan Hasan Atilla Uğur’a şu sorguyu veren insan. Bu sorgu ne zaman? 1999. 21 sene geçmiş. Abdullah Öcalan, gene o; çünkü kendisi söylüyordu, ‘Ben MİT’le görüşüyorum. Çok iyi oluyor. Onlarla beraber hareket edeceğiz’ falan diye” şeklinde konuştu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisine yakınlığıyla bilinen “Ulusal Kanal”da yayınlanan “Çıkış Yolu” programında, güncel siyasî konulara dair soruları cevapladı.

Habertürk televizyonunda dile getirdiği iddiasını tekrarlayan Perinçek, “Ben şunu da bekliyorum: Abdullah Öcalan da bir süre sonra çıkacak, aynı Altan Tan gibi, dönecek PKK’ya, ‘Silahları bırakın’ diyecek” dedi.

“Bunu söyleyecek diyorsunuz?” sorusu üzerine Perinçek, “Söyleyeceğinden eminim. Türk devleti de onu söyletir. Zaten bunu söyleyeceğini, Sayın komutan Atilla Uğur’un sorgusunda, ‘Ben, bir enstrümanım, ben aletim; beni Türk devleti kullansın’ diye söylüyordu. Aynı zamanda tutanaklar vardı, hatırlayacaksınız, İmralı’da HDP yöneticileri de vardı orada, HDP yöneticileriyle olan görüşmesinde, MİT’le ilişkileri olduğunu, bunun iyi olduğunu falan, bu şekilde açıklamalarda bulunuyordu. Ben de bekliyorum; şimdi Abdullah Öcalan, önümüzdeki dönemde, göreceksiniz, Türk devleti isterse, onun kamuoyuna bu tür açıklamalar yapmasını sağlar” diye konuştu.

Programda daha sonra, Öcalan’ın sorguda söylediklerinden bazı cümleler yayınlandı. Yayında, Öcalan’ın farklı kıyafetlerinden, 1999 yılındaki sorgu sürecindeki farklı günlerde söylediklerinden kesitler olduğu anlaşılan şu cümlelerine yer verildi:

“Düşmanlığın en büyüğü, bana ve devlete yapılmıştır”

“Şahidimdir. Genelkurmay’a söylüyorum; lütfen beni ezmeyin fazla. / Devleti tanımadan devlete karşı çıkmaya yeltendik. Fazilet, biliyorsun, hatada ısrar etmemektir. Kabullenmek hatayı ve bir daha o hatayı icra etmemektir. Benim o 93’ten beri, daha önceleri de var aslında, o değerlendirmelerime bakarsan, bir çığlık var. ‘Aman ben zordayım, bana elinizi uzatın.’ / Burada eğer görevliler kusur yapıyorsa, bizim diğer arkadaşlara da söyleyeceğim. Bunu hepsi kabul eder. Hepsi buraya kadar kinli zaten. Olduğu gibi Türkiye ile birlikte yürürler ve kazanacağız. İddiaların doğruluğunu da, çoğunu, onu da kabul ediyorum. /

“Milyonlarca insanın gücünü ilâç gibi kullanacağız”

Gerçekten devletin çok uygun bir hizmet, uygun bir, devletin bir gücü, devletin bir toplumu olabilecek, demokratik bir toplumu olabilecek dev gibi bir çalışma şimdi yapabilirim. Şimdi bunu yıkmaya çalışıyorlar aslında. / Eğer devlet, bana hizmet imkânı verirse, çok açık söylüyorum, inanılmaz gelişmeler ortaya çıkacak. Ben, dün şeyi söyledim; yani doğudaki halkın, cumhuriyetin taze kanı hâline getirilmesi söz konusu. / ‘Gel’ diyorsun, ‘şu doğru, yap’, yapayım, benim için emir diyorum. / Ben, devletin bir eri gibi, oldukça akıllı bir eri gibi, düşmanlığın en büyüğü bana yapılmıştır. Benle devlete yapılmıştır. Neden biz ittifak etmeyeceğiz? Neden ben, devletle birleşmeyeceğim? Ben, neden devletin bir eri olmayacağım? / Devlet adamı olmak da çok büyük bir olaydır. Bu, en iyi, devleti doğru tanımakla olur. / Ben diyorum ki, iğne ucu kadar bir şeyim olsa da hizmet… / Hiçbir şey istemiyorum; rütbe, şu bu; sadece çalışma imkânı istiyorum. / Yüzde 90 eylemlere karşıyım diyorum. / En büyük sevgi bendedir. Belki yine şaşarsın, en büyük hizmet tutkusu bende; ama en derin, gerçekten söylüyorum. / Apo, ortaya çıkan durumdaki adam değil, farklı biri olacak. İş yapacak, hizmeti olacak. Milyonlarca insanın gücünü ilâç gibi kullanacağız diyorum, tekrar.”

“Öcalan, ‘devletin adamı olacağız’ diyor”

Öcalan’ın bu sözlerinin yayınının ardından Perinçek, bir soru üzerine, 31 Mart seçimlerinden önce Öcalan’ın mektubunun televizyon kanallarında okunması üzerine Kandil’in bir açıklama yaparak, “Bu mektubu yayınlayarak hükümet, bizi bitirmeye çalışıyor. Bizi felç etmeye çalışıyor. Bizi bölmeye çalışıyor” dediğini ileri sürdü.

Perinçek, sözlerine şöyle devam etti:

“Yani o mektuptan Kandil, PKK, hiç memnun olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi, devamlı o mektubu kullanıyor; ama o mektuptan şikâyetçi olan, PKK. Demek ki Cumhuriyet Halk Partisi de orada PKK’nın şikâyetiyle birleşmiş oluyor. Orada hükümetin yaptığı doğru. İşte şimdi meselâ bu açıklamaları yapan, bu sorguyu veren Abdullah Öcalan’ı Türk devleti, ‘Gel bakalım. Kamuoyuna dön ve Türk Milletine fikirlerini söyle’ dese ve o da ‘Silahları bırakın’ dese, ‘Vay siz Abdullah Öcalan’la birleştiniz. Onu kullanıyorsunuz!’ Abdullah Öcalan, PKK’yı bitiriyor.

Şimdi şu mesaj… Bunları yayınladınız siz, Ulusal Kanal olarak. Onu PKK yöneticileri falan da izliyorlar. Saçlarını başlarını yoluyorlar şimdi. Değil mi? Siz göreceksiniz, birkaç gün sonra Abdullah Öcalan aleyhine bir kampanya başlayacaktır. Yani o zayıf bir kampanya olacak ama çünkü ezilen, yıkılan, yok olan kesimin kampanyası olacaktır; ama burada Abdullah Öcalan, ‘Vurun, kırın, devam edin, Türk askerini öldürün’ mü diyor? Hayır. ‘Türk devletinin önünde teslim olun. Onun hizmetine girin’ diyor ve ‘ilâç gibi bir çözüm yapacağız’ diyor. Yani ‘Devletle birleşerek, Türkiye ile birleşerek, ilâç gibi, ilâç diyorum’ diyor. ‘Devletin adamı olacağız’ diyor. ‘Devlete hizmet edeceğiz’ diyor. ‘Dev gibi bir hizmet yapacağız’ diyor. Buna uyduğu zaman çok büyük bir kesim, bu terörün bitmesinde çok önemli adımlar atmış olacak.”

“Öcalan, 99’dan sonra PKK değil, PKK’yı bitiren adam”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Öcalan’ın 31 Mart seçimleri öncesi okunan mektubuyla teröre darbe indirdiğini ileri sürerek, şöyle konuştu:

“Yoksa o, böyle seçimlerde bir tercih veya ‘şu partiyi, bu partiyi destekleyin’ anlamına gelmiyordu. Teröre karşı bir tavır alıyordu ki, Kandil de onu söylüyordu. Diyordu ki, ‘Bu konuşma, bizi bölmek için; bu konuşma bizi silmek, bitirmek için’ diyordu. Demek ki teröre darbe vuruyormuş ve bunları dinledikten sonra hâlâ Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalkıp da ‘Ooo! Abdullah Öcalan’ı çıkardılar’ falan… Abdullah Öcalan, orada PKK değil ki. PKK’yı bitiren, PKK’yı bölen adam orada. İşte şurada gördüğünüz insan. Sayın komutan Hasan Atilla Uğur’a şu sorguyu veren insan. Bu sorgu ne zaman? 1999. 21 sene geçmiş. 21 sene, Abdullah Öcalan, gene o; çünkü kendisi söylüyordu, ‘Ben MİT’le görüşüyorum. Çok iyi oluyor. Onlarla beraber hareket edeceğiz’ falan diye. Hatırlayacaksınız, 2009, 2010, oralarda da bu tür açıklamalar yapmıştı.”

Hiç yorum yok: