19 Haziran 2018 Salı

SP Genel Başkanı Karamollaoğlu: Bütün partilerle diyaloğa açık tavrımız, Erbakan Hocamızın yaklaşım tarzından kaynaklanıyor


Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu, bütün siyasî partilerle diyaloğa açık olduklarını ve bu tavrın merhum Necmettin Erbakan’ın yaklaşım tarzından kaynaklandığını söyledi. 1974 yılında CHP ile koalisyon Hükümeti kurduklarını hatırlatan Karamollaoğlu, o dönemde Türkiye’ye çok faydalı işler yapıldığını anlattı. Karamollaoğlu, “1974 CHP-MSP Koalisyon Hükümeti dönemi, Türk siyasî tarihinde her zaman önemli bir dönem, önemli bir yıl olarak hatırlanacak” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu, gazeteci Cüneyt Özdemir’in You Tube kanalı için İstanbul’un tarihî alanlarından Gülhane Parkı’nda çekilen programına konuk oldu. Karamollaoğlu, Özdemir’in seçim sürecine dair sorularını cevapladı.

Millî Görüş partilerinin, parlamentoda bulunan bütün partilerle her zaman bir dirsek teması olduğunu belirten Karamollaoğlu, bunun merhum Necmeddin Erbakan’ın diyaloğa açık tavrından kaynaklandığını kaydetti. Karamollaoğlu, şunları söyledi:

Biz, diğer partileri hasım değil rakip olarak görüyoruz

“Kimseyle bir husumet içine girmeyi istemedik ve her kesimle de çok rahatlıkla irtibat kurabildik. Bu da tabi Erbakan Hocamızın tavrından kaynaklandı. O, çok rahattı bu konularda. “Madem ki bu memleketin içinde yaşıyoruz, bu memleketin içinde birlikte yaşamayı; birbirimizle, farklı fikirlere, kanaatlere sahip olsak da husumet içinde olmamamız gerektiğine vurgu yaptı. Böylece bir husumete dönüşmeden bu çalışmalarımızı yürütme imkânı bulduk. Siyasette biz, partileri birbirlerinin hasımları gibi görmüyoruz. Rakip diyebiliriz. Herkes, ülke problemlerini teşhiste ve ülke problemlerinin çözümünde farklı metotları benimseyebilir. Bu, bizim birbirimizin hasmı olduğumuz manâsına gelmez. Sadece farklı metotları benimsiyoruz. Bundan dolayı da her kesimle çok rahat irtibat kurduk. Bundan dolayı da yeri geldiği zaman işte taban tabana zıtmış gibi gözüken Cumhuriyet Halk Partisi ile bile olduk, 1974 yılında, bildiğiniz gibi ve 1974 yılı, yani şöyle söyleyebilirim; hakikaten siyasî tarihimize damga vuran bir yıl olmuştur. Çünkü ilk defa, ‘bir araya gelmez’ zannedilen iki siyasî parti bir araya gelmiştir.”

1974 CHP-MSP Koalisyon Hükümeti döneminde neler yapıldı?

1974 CHP-MSP Koalisyon Hükümeti’nin Türkiye için çok faydalı icraatlara imkân sağladığını ifade eden Karamollaoğlu, bunlardan öne çıkanları şöyle sıraladı:

-          1971 muhtırasıyla kapatılan İmam Hatip Ortaokulları, CHP-MSP koalisyon hükümeti döneminde yeniden açıldı
-          İmam Hatip okullarının sayısı arttı.
-          Karayolu ile hac yolculuğu yasaktı; Suriye üzerinden hacca gitme imkânı sağlandı.
-          İlk kez ağır sanayi hamlesi başlatıldı.
-          Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleştirildi.

Karamollaoğlu, “Onun için 1974 CHP-MSP Koalisyon Hükümeti dönemi, Türk siyasî tarihinde her zaman önemli bir dönem, önemli bir yıl olarak hatırlanacak” dedi.

Neden CHP ile ittifak kuruldu?


Temel Karamollaoğlu, bir soru üzerine, içinde CHP’nin de bulunduğu Millet İttifakı içerisinde yer almalarının sebebini de dile getirdi. %10 seçim barajını aşmak için ittifaka yöneldiklerini belirten Karamollaoğlu, “Bize oy verme temayülünde bulunan seçmenlerimizin ciddi bir kısmı, ‘Yav sizin %10 barajını aşmanız mümkün değil. Benim oyum boşa gidecek. Onun için başka bir tarafa oy veririm’ diyordu. Halbuki şimdi bu ittifakla %10 barajı, ortadan kalkmış oldu. Gönül rahatlığı ile oy verebilecekler.” dedi.

16 Nisan halk oylamasında kabul edilen şekliyle başkanlık sisteminin Türkiye’yi bir dikta rejimine sürüklediğini ifade eden Karamollaoğlu, buna kesinlikle karşı olmalarının da kendilerini ittifaka yönelten ikinci bir sebep olduğunu dile getirdi. Karamollaoğlu, “Kuvvetler ayrımı mutlaka sağlanmalı. Bir yerde yürütme güçlü olmalı, kabul ediyoruz; ama öbür tarafta parlamento, onun karşısında daha güçlü bir pozisyona sahip olmalı ki, bir yanlış yapılmasına engel olunabilsin” diye konuştu.

OHAL, seçim dönemini nasıl etkiledi?

Olağanüstü Hal ilânı ile adaletin büsbütün felç edildiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Bir seçime olağanüstü hal ile gidilir mi Allah aşkına?” dedi. Karamollaoğlu, “Şu anda olağanüstü hal ile olmayan ne? Olmasaydı ne olurdu?” sorusu üzerine de şunları söyledi:

“Olmayan şu: İnsanlar, fikirlerini söylemekten korkuyorlar; çünkü baskı altına alınabilirler. Tutuklanabilirler. Hapse atılabilirler. İşlerinden atılabilirler. Bir esnafsa, tepelerine vergi uzmanları binebilir. Bunların hepsini yaşıyoruz. Biz uydurmuyoruz ki. Binlerce, on binlerce insan, Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) görevlerinden alındı. Haklarında hiçbir iddia yok. Hiçbir itham yok; ama maaşları kesildi. Yerine göre mallarına el kondu. Yakınları mağdur edildi. Geçimlerini sağlamakta zorluk çekiyorlar. Böyle bir durum karşısında insanlar, fikirlerini kolaylıkla söyleyebilirler mi?”

Hiç yorum yok: