Akşener, Bahçeli’nin kendisini kastederek dile getirdiği “FETÖ’nün seçmen ayağı da tespit edilsin” çağrısını değerlendirirken, “Milletimizi korkutmaya çalışan, arkadan dolanan, mertlikten, erkeklikten, adamlıktan uzak bu tür söylemlere papuç bırakmayacağımı, bizatihi Sayın Erdoğan, çok yakından bilir” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı ziyaretinin ardından, DP Genel Merkezi’nde basına değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı ziyaretinin ardından, DP Genel Merkezi’nde basına değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli’nin kendisini kastederek dile getirdiği “Adaylar 100 bin imza
toplarken, FETÖ ile iltisaklı görülen seçmenlerin hangi aday etrafında
toplandıkları tespit edilsin” çağrısını değerlendirdi. Akşener, “Milletimizi
korkutmaya çalışan, arkadan dolanan, mertlikten, erkeklikten, adamlıktan uzak
bu tür söylemlere papuç bırakmayacağımı, bizatihi Sayın Erdoğan, çok yakından
bilir” dedi.
Akşener, ayrıca Bugün TV, Bugün gazetesi ve Samanyolu
televizyonu önünde FETÖ için polise direndiklerini ileri sürdüğü MHP Genel
Başkan Yardımcıları hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Bahçeli’nin
Erdoğan’a taktığı “17-25 Erdoğan” lâkabının, FETÖ’nün talimatı olup olmadığını
da soran Akşener, Bahçeli’nin, 17-25’e ayarlanmış saatinin önünde poz verdiği
fotoğrafı da hatırlattı. Akşener, “Bahçeli açısından 17-25 Aralık, Sayın
Erdoğan’a yapılmış bir kumpas mıdır, yoksa gerçekten bir yolsuzluk operasyonu
mudur?” diye sordu. Meral Akşener, şöyle konuştu:
Onlar ittifak kurarken iyi, biz kurarken kötü! Böyle bir şey olamaz!
Onlar ittifak kurarken iyi, biz kurarken kötü! Böyle bir şey olamaz!
“24 Haziran’da bir hızlı, baskın seçim var. Bu seçimi biz
getirmedik; ama gelişine itiraz etmedik. Onlar, “Haydi seçime gidiyoruz”
dediler. Biz de hodri meydan! Buyurun gidelim, dedik ve geldiğimiz nokta; ‘Cumhur
İttifakı’ diye bir kavramı, kendileri ortaya koydular. ‘ittifak Yasası’nı
kendileri çıkardılar ve sonuç itibariyle, yani bu tür ittifakların olmasını
kendileri oluşturdular. Onlar kurdu ve bu gün Türkiye’de Cumhuriyet Halk
Partisi’nin, bizim, artık ‘biz’ diyorum, bizim ve Saadet Partisi’nin ortaya
koyduğu iradenin, ne kadar bu arkadaşların sinirini bozduğu, asabını bozduğu,
ortaya çıktı. Siz kurarken iyi, güzel; biz kurarken yanlış! Böyle bir şey
olamaz! Bunun, çok anlamlı ve çok güzel ama aynı zamanda zorlu bir süreç
olduğunu biliyorum. Neyle karşı karşıya olduğumuzu da biliyorum.
Bu şekilde FETÖ
mücadelesini başaramazsınız
Şimdi bu gün, saray ortaklığının, saray ittifakının, çıkar
ittifakının küçük ortağı, sanıyorum fındık fıstık yemeyi bir kenara koyarak, dizi
izlemeye bir ara vererek, bana ve Sayın Temel Karamollaoğlu’na, onu da ilzam
ederek, imza verecek kişilerin, FETÖ’cü olup olmadıklarının anlaşılması için bir
konu ortaya attı. Buradan Türkiye’nin savcılarına, Türkiye’nin hakimlerine;
buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanına ve buradan Sayın
Başbakana, İçişleri Bakanına, Adalet Bakanına seslenmek istiyorum. Eğer 15
Temmuz’dan sonra FETÖ mücadelesini sulandırmadıysanız; FETÖ mücadelesine herkes
destek verdi. Bu mücadelede yanınızda oldu. Siz, sulandırmadıysanız, bizzat
bizim gözlemlerimiz, artı bizzat kendi milletvekilinizin söylediği gibi, zenginlerin
kaçtığı, çaycının çorbacının hapis yattığı, gayretullaha dokunan pek çok
eylemin bulunduğu bir FETÖ mücadelesini başaramazsınız.
MHP Genel Başkan
Yardımcılarının FETÖ’ye destekleri hakkında işlem yapıldı mı?
Ama bu gün küçük ortağın dediği konuyu ciddiye alarak, imza
vermeye karar veren kardeşlerimizi korkutmak amaçlı yapılan bu söylemi ciddiye
alarak, Sayın, bu seslendiğim muhteremlere, Sayın Bahçeli’nin, Genel Başkan
Yardımcılarının, 17-25 Aralık’tan sonra 2015 seçimlerinde, Bugün televizyonunun
önünde, Samanyolu televizyonunun önünde, Bugün gazetesinin önünde polisle göğüs
göğse dövüş yaptığını, kavga ettiğini, hem o günün medya şartlarında tespit
edilmiştir, hem de Türkiye’nin tamamı görmüştür.
Soru 1: 17-25 Aralığı Sayın Erdoğan bir milat kabul ettiğine
göre, 17-25 Aralık’tan sonra yapılan bu göğüs göğse şecaat arz eden bu
mücadelenin içinde yer alan bu Genel Başkan Yardımcılarının FETÖ ile ilgileri,
iltisakları tespit edilmiş midir? Tespit edilmişse, bu konuda ne yapılmıştır?
Ve Sayın Bahçeli’nin talimatı ile bu işler yapıldı ise, ki siyasî partilerde öyledir,
Sayın Bahçeli’nin FETÖ iltisakları tespit edilmiş midir? Üzerinde bir inceleme
yapılmış mıdır?
Bahçeli’nin Erdoğan’a
taktığı “17-25 Erdoğan” lâkabı FETÖ’nün talimatı mıdır?
Soru 2: Sayın Bahçeli’nin 17-25 Aralık’tan sonra “17-25
Erdoğan” lâkabını Sayın Erdoğan’a takma girişimleri, acaba FETÖ terör örgütünün
lideri Fethullah Gülen FETÖ tarafından verilmiş bir talimat mıdır?
Bahçeli’nin 17-25’e
ayarlı saati
Soru 3: Sayın Bahçeli’nin 17-25 Aralık konusuyla ilgili,
odasında bulunan meşhur saatinin rakamları değişmiş midir, değişmemiş midir? Ve
Sayın Bahçeli açısından 17-25 Aralık, Sayın Erdoğan’a yapılmış bir kumpas
mıdır, yoksa gerçekten bir yolsuzluk operasyonu mudur?
Mertlikten,
erkeklikten, adamlıktan uzak bu tür söylemlere papuç bırakmam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder