24 Haziran seçimleri için aday gösterilmeyen AK Parti Milletvekili Aydın Ünal: “Reisçilik” adına haddi aşanlara sessiz kalmadık

Aydın Ünal

AK Parti Milletvekili Aydın Ünal, 24 Haziran Milletvekili Genel Seçimi için aday gösterilmedi. Aydın Ünal, milletvekili olmadan önce, Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma metinlerini yazıyordu. 15 Temmuz gecesi Meclis bombalanırken, AK Parti, MHP ve CHP’nin ortak imzasıyla yayınlanan bildiriyi kaleme alan da oydu.

Aday gösterilmeyen Ünal, 25 Mayıs tarihinde Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan “Muhasebe” başlıklı yazısında, 3 yıllık milletvekilliği dönemini değerlendirdi; verdiği mücadeleyi anlattı. Satır aralarında parti içindeki bazı gruplara yönelik ciddi eleştirilerde bulunan Ünal, yazısında şunları kaydetti:

“FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi yapıp ne kadar Fetullahçı yöntem ve araç varsa kullanan herkese karşı çıktık. FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya çalışanlara karşı susmadık. Kendi kirli geçmişini örtmek için çirkefleşenlere boyun eğmedik. Tam da FETÖ’ye yaraşır şekilde, isimsiz bildirilerle, “Reisçilik” yapıyormuş edasında haddini aşanlara, davayı zehirleyenlere, kendi şahsi hırsları için, kendi ikballeri için, doymak bilmeyen midelerini tıka basa doldurmak arzusuyla tezgâh açarak partiyi, teşkilatı incitenlere sessiz kalmadık. Her ilçede, ilde türeyip, tasmalarını tutan şer odaklarının borazanlarını öttüren trollere de prim vermedik. Adaletten şaşmadık. FETÖ’yü cezalandırmada yanlış yöntemlerin terör örgütünü büyütebileceği tehlikesini, her türlü saldırıyı göze alarak dillendirmekten çekinmedik. Fincancı katırlarını bolca ürküttük. Ülkenin, milletin, davanın ve liderin selameti için Hakk’ı söylemekten çekinmedik. (…)

Tıpkı bürokraside olduğu gibi, vekillikte de parayla pulla işimiz olmadı. Vekillik için bürokrasiden istifa ettiğimizde beş parasız ortadaydık; bugün de hamdolsun aynıyız. Bütün vekil arkadaşlarımız gibi tertemiz girdik, tertemiz çıkıyoruz.

Ankara’nın, o kadim Selçuklu şehrinin vekilliğini yapmak büyük gururdu. Yine de Ankara’ya istediğimiz kadar hizmet edemedik. Bürokrasiyi aşamadık, Dinozor parklarını geçemedik. Çokça torpil, iltimas, nüfuz istendi; “iş yapmaz vekil” yaftasına rağmen hamdolsun adaletten şaşmadık. Sistem bize bol geldi, ama yakınma makamında değiliz, yakınmadık. (…)

Çok gayret etmemize rağmen, 28 Şubat mağdurlarına müjdeyi yetiştiremedik. Özellikle Siverek Cezaevi’nde dertleştiğimiz 28 Şubat mağduru arkadaşlar bizi affetsin. (…)

Dostluk gruplarında bulunduğum Filistin’e, Lübnan’a, Afganistan’a da selam olsun.”