7 Kasım 2018 Çarşamba

Bostonbul’un ilk insan hakları ödülü Ruşen Çakır’a verildi


2013 yılında Gezi Parkı gösterilerine destek olmak amacıyla ABD’nin Boston şehrinde yaşayan bir grup Türkiyeli tarafından kurulan “Bostonbul”, bu yıl ilk kez “Bostonbul İnsan Hakları Ödülü” vermeye başladı. Bostonbul, bu yıldan itibaren her yıl, bir kişi, grup ya da kuruma “Bostonbul İnsan Hakları Ödülü” verecek.

İlk ödül, internet üzerinden yayın yapan Medyascope TV’nin Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Yazar Ruşen Çakır’a verildi.

Ruşen Çakır’ın neden ödüle lâyık görüldüğü, Medyascope.tv isimli web sitesindeki haberde şöyle ifade ediliyor:

“Ruşen Çakır, son yıllarda gittikçe artan siyasi baskılar karşısında ilkeli gazeteciliğin neredeyse imkânsız hale geldiği, geleneksel basın ve yayın kuruluşlarının birer birer iktidar ya da onun yandaşı işadamları tarafından kontrol edildiği bir dönemde, Türkiye’de teknolojinin sunduğu yeni imkanlarla geleneksel basın yayın yöntemlerinin ötesine geçerek bağımsız, cesur ve dürüst habercilik bayrağını ısrarla taşımasıyla ödüle layık görüldü.”

Ödül töreni, 4 Kasım 2018 Pazar günü, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi’nde 2-190 numaralı salonda saat 13:30’da yapıldı.

Bostonbul’un organize ettiği etkinlikte konuşan Ruşen Çakır, böyle bir kalabalıkla karşılaşmayı beklemediğini, çünkü Medyascope TV’yi destekleyen çok insan olduğunu bilse de hiçbirini böylesine bir arada görmediğini söyledi. Çakır, “Katılımınız, yaptığımız işi önemsediğinizi gösteriyor” dedi. Ruşen Çakır, şunları söyledi:

En çok destek ABD, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerden geldi

“Bizim ilkemiz ayakta kalmak. Çok büyük hedeflerimiz, beklentimiz yok. Sadece işimizi yapmak istiyoruz. İşimizi yaparken de olabildiğince bağımsız ve özgür hareket etmek istiyoruz. Burada ‘olabildiğince’ lafını kullanmamın önemli olduğunun farkındasınız; çünkü bu kolay bir şey değil. Biz bu işi yapmaya başladığımızdan itibaren en çok destek ABD, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerden geldi. Eğitimli insanlardan, IT sektöründe çalışanlardan çok sahici destekler gördük.

İhtiyacımız olan reji masasını bize Microsoft’ta üst düzey mühendis olarak çalışan bir arkadaş ve eşi alıp stüdyoya kadar getirmişti, hâlâ aklımdadır.

Yurtdışındaki insanların gösterdiği ilgi cömertliği, cömertlikten bahsettiğim maddî anlamda değil, Türkiye içerisinde hak ettiğimiz ölçüde olmuyor. Sadece basit bir şekilde gazetecilik yapmak, çok zor bir hal aldı. Bu iş ana akımda büyük sermaye yatırımları ile olabilecek bir iş olmaktan çıktı. Daha bağımsız, sivil inisiyatiflerle olabiliyor artık. Bunun için de vatandaş, okur ve izleyici desteği şart. Özellikle yurtdışındaysanız Türkiye’den özgür yorum dinleyebilmek büyük ihtiyaç olabiliyor.”

Bu bir kahramanlık hikâyesi değil, Türkiye’nin trajedisi

Medyascope TV, benden ibaret değil. Ezici çoğunluğu genç olan, kadrolu otuz kişi çalışıyor. Sanayi Mahallesi’nde bir stüdyomuz var. Eski bir atölyenin dönüştürülmüş hali. En son yabancı bir diplomat konuğumuz, “Burası çok güzel. Arabamız bozulduğunda hemen tamir ettirebiliriz” diye espri yapmıştı.

Başladığımızdan itibaren en çok iki soru ile karşılaştık: ‘Para nasıl bulacaksınız? Başınıza bir şey gelmez mi?” Üç yıldır bu sorulara muhatap oluyoruz. Üç yıldır bu soruların cevabını vermek zor. Para bulmak da zor. Başımıza bir şey gelme ihtimali de kuvvetli; ama pekalâ zorluklara rağmen üç yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Her koşulda yapacak bir şey vardır ve zorlamak gerekir. Bu cesaret değil. Biz, işimizi yapmaya çalışıyoruz. Gazetecilikten başka çaremiz yok. Bunu bir kahramanlık hikâyesi olarak değil, Türkiye’nin trajedisi olarak görmek lâzım. Bağımsız, özgür gazeteciliğe önem verenlerin bir çaba içerisine girmesi gerek. Çok şükür bizi destekleyen kurum ve insanlar var. Her koşul altında teslim olmamak önemli olan.

Çakır, törenin ardından “Post-Truth ve Otoriterleşme Döneminde Bağımsız ve Özgür Gazetecilik: Medyascope Örneği” başlıklı bir konuşma yaptı ve soruları cevapladı.

Ruşen Çakır, Türkiye’ye döndükten sonra Medyascope TV’de bu konuda yaptığı değerlendirmede de “Çok güzel bir yolculuk oldu. Çok iyi insanlarla tanıştım ve moral depolayarak geri geldim” dedi.

Hiç yorum yok: