Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, 29 Haziran’dan itibaren, 07:00-10:00 saatleri arasında TGRT’de haber sunup yorum yapacağını belirterek, “Eski Cem Küçük gibi değil; yani bundan 4-5 sene önce olsa, Hadi Özışık’a vur, Ahmet’e vur, Mehmet’e vur, Fatih’e vur… O tabii ki bir kitle getiriyor sana ama adalet duygusu açısından biraz daha eğriye eğri, doğruya doğru demek lâzım” diye konuştu
Gazeteci Cem Küçük, İnternethaber Yayıncılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık’ın kendi adını taşıyan YouTube kanalının yayınına konuk oldu.
Yeni bir televizyon programına başlayacağına dair bir soru üzerine “Ön çekimleri yaptık, işte ona hazırlanıyorum bir yandan da” diyen Cem Küçük, şunları söyledi:
“4-5 sene önceki eski
Cem Küçük gibi konuşmayacağım”
“Ben bir şey yaptığım zaman onu izlettirmek istiyorum. Yani millet, halk izlesin bunu; ama şöyle değil yani, hani eski Cem Küçük gibi değil; yani bundan 4-5 sene önce olsa, Hadi Özışık’a vur, Ahmet’e vur, Mehmet’e vur, Fatih’e vur… O tabii ki bir kitle getiriyor sana ama adalet duygusu açısından biraz daha eğriye eğri, doğruya doğru demek… Zaten ben, 2,5-3 yıldır böyle bilinen biriyim. Sabah 7-10, böyle haberleri sunup yorumlayacağım tabii haliyle. Elbette millî güvenlik temel ilkemiz. Yani PKK, FETÖ gibi işlerde kimseyle bir görüş ayrılığımız olamayacağı gibi, devletimizle aynı çizgideyiz. Bizi bilenler de öyle bilir; ama yani sürekli bir tarafa vurmanın ben doğru olduğu kanaatinde değilim. Yani bir yanlış bir yerdeyse, onu söylemek lâzım. Aynı yanlışı karşı taraf yaptığında da söylemek lâzım. Yani ben, Hadi Özışık’ı eleştirebilmeliyim, Ahmet Hakan’ı eleştirebilmeliyim, Fatih Altaylı’yı eleştirebilmeliyim. Habertürk’ü de, CNN’i de, NTV’yi de, kendimi de yani, hani… Ve övmeliyim de yeri geldiğinde. Yani iyi bir iş yaptıklarında da övmeliyim yani.”
“Cem Küçük’e ne oldu”
Hadi Özışık’ın, “Ne oldu da Cem Küçük, kendi içinde böyle büyük bir değişim içerisine girdi? Kendisini, geçmişte yaptığı birçok yayından ötürü kendini arındırıyorsun gibi geliyor bana” şeklindeki sorusunu da cevaplayan Küçük, “Yoo, tam öyle değil Hadi Ağabey” diyerek, şu açıklamada bulundu:
“Şöyle; 7 Şubat’tan alalım (MİT krizi), yani yazarlığa başladığım tarih, 2012. Şimdi ben, 7 Şubat, 17-25 Aralık, 7 Haziran, 1 Kasım, o dönemdeki verdiğim mücadeleden memnunum. Gene öyle şeyler olsa gene öyle yaparım. Yani diyelim ki bugün de Tayyip Erdoğan’a darbeyle, saçma sapan iddialarla devirmek isteseler, gene böyle sert olurum. O zaman benim durduğum yer doğruydu. Zaten şimdi herkes Cem Küçük gibi konuştuğu için şu an medyada; bütün gazeteler, televizyonlar, millî güvenlik konusunda, PKK konusunda, FETÖ konusunda herkes benimle aynı yere geldi. Ben, aslında aynı yerdeyim. Onlar benim olduğum yere geldi; ama şu: Adaletli olmak lâzım abi. Bak Hz. Ömer’in, Peygamberimizin, Batı tarihinin, insanlık tarihinin en önemli şeyi adaletli olmaktır. Yani ben, Hadi Özışık’ı yargılayacağım zaman, ‘eğriye eğri, doğruya doğru’ demeliyim. Arkadaşım diye korumamalıyım; ama arkadaşım diye de yanlışlarını söylemeyecek değilim. Bu böyle olduğu zaman insanlar, o zaman size herkes diyor ki, ‘Ben bu adamı sevmiyorum ama bu adam doğruyu söylüyor. En azından adaletli yaklaşıyor’ denebilmeliyim. Yani bu, benim kendi arkadaşlarım için de geçerli. Yani bugünkü yazılarımda da vardı. Meselâ şimdi bu, Nagehan Alçı’yı eleştirirken de böyle, Süleyman Özışık’ı eleştirirken de böyle. Yaa eleştirebilmeliyiz. Sen de beni eleştiriyorsun da. Meselâ ben, haber yaparken Cuma’ya, sana, arkadaş bir şey varsa sakın geri durmayın, yani hani ben hatalı olabilirim. Yani böyle kendimizi güç, büyük bir şey gibi görmemeliyiz. İnsanoğlu çok çaresiz bir canlı ve hata yapan bir canlı. Kendimizi de böyle eğriye eğri, doğruya doğru noktasına getirip eleştirebilmeliyiz.
“Kamyon, duvara
çarpmak üzere”
Bu, savunduğumuz parti için de geçerli. Şimdi meselâ seni, beni, bazen belirli kişiler niye eleştiriyor? Aslında doğruyu söylediğimiz için. Yani diyoruz ki, ‘Arkadaş, şunlar da yapılmasa. Yani böyle de olmasa. Bak geçen seneki seçimlerde şu hatalar yapıldı.’ Yani aslında adana doğruyu gösteriyorsun. Yani diyorsun ki, ‘Bak, bir kamyon var. Kamyon, duvara çarpmak üzere veya şarampolden aşağı uçacak. Uçma arkadaş! Duvara çarpma! Bunları yaparsan olmaz.’ diyorsun, sen bunları söylediğin için bunları kötü addediyor. Halbuki sonra bir bakıyor, duvara çarpmış, şarampolden uçmuş. Onu da senden biliyor.”
Hadi Özışık, geçmişte çok kişinin canını yaktığını, yazılarında, ‘Şunu atın, bu içeri girecek, bu hapsolacak, şu şöyle olacak, bu böyle olacak’ dediğini hatırlatarak, “Haksızlık yaptığın dönemler oldu mu? ‘Keşke şu kişiye bunu yapmasaydım’ dediğin oldu mu?” diye sordu.
Cem Küçük de, adı geçen kişilerle Özışık’ın YouTube kanalında canlı yayında tartışabileceğini ifade etti. Cem Küçük, söz konusu kişilerin hepsinin, 17-25 Aralık sürecinde “FETÖ’yü tuttuklarını”, 7 Haziran-1 Kasım döneminde PKK’yı destekleyen yazılar yazdıklarını ileri sürdü.
Söz konusu isimlerin de şimdi özeleştiri yaptıklarını belirten Küçük, sözlerine şöyle devam etti:
“Cüneyt Özdemir, CNN
ve Hürriyet’te çalıştığı için tutuklanmadı”
“Hakikaten de onlar, Fethullahçıları sevdiği için değil, “Fethullahçılar Erdoğan’ı devirebilir”e inadıkları için Fethullah Gülen’i tuttular. Yoksa Hürriyet gazetesinde boy boy Ekrem Dumanlı’nın ne işi vardı? Ya da Selim Savaş Genç’in, İhsan Yılmaz’ın, Adem Yavuz Arslan’ın Tarafsız Bölge programında ne işi vardı? Onlarca defa çıktılar. Nedim Şener’e kumpas kuran polis şefini Taha Akyol, üç defa ağırladı. Üç defa bak. Nedim Şener’e kumpas kuran adam, üç defa çıktı o programa ve bunlar, meselâ Nevşin (Mengü) buna hiçbir şey demedi, İsmail (Saymaz) buna bir şey demedi. Ne bileyim, İsmail meselâ Eyüp Can’ın emrinde çalıştı. Eyüp Can, şu anda firari. İki meseleden gözaltı ve tutuklama kararı var. İşte Londra’da bir İtalyan restoranı işletiyor. Bu arkadaşlar da hiç özür… Bak, onlar zaten özür dilemediği için tasfiye oldular.
Ben de şöyle diyorum: Artık o kavgalar bitti; çünkü birinci bir tehdit kalmadı. Yarın bir gün tehdit olursa ben, gene bu şekilde sertleşebilirim; ama o arkadaşlar da biraz ‘Yaa biz de yanlış yaptık’ hiç diyorlar mı meselâ? Ben, dediklerini duymadım.”
“Cüneyt (Özdemir)’in 7 Haziran’dan sonra attığı tweetlere bir bak. Normalde Cüneyt tutuklanırdı, sana söyleyeyim; CNN’de ve Hürriyet’te çalıştığı için tutuklanmadı” dedi.
Özışık’ın “Yaa niye tutuklansın Allah’ını seversen?” itirazı üzerine Küçük, “Hayır hayır. Yaa onlardan daha hafif yapanlar, daha hafif şeyler yapan FETÖ’cüler de tutuklandı. Şimdi o, meselâ tapeyi savundu. Bu, normal bir şey mi? Yasa dışı tapeleri, Tayyip Erdoğan’ın aleyhineydi bu isimler.” diye konuştu.
“Abi sürekli CHP
yazılır mı yaa?”
Hükümeti destekleyen gazetecilerin etkisiz olduklarını belirten Cem Küçük, şöyle konuştu:
“Niye etkisiz olduklarını söyleyeyim: Abi sürekli CHP yazılır mı yaa? Her gün CHP yazıyorlar, her gün. Yaa biraz etkili bir dış politika yazın, biraz İçişleri Bakanlığını, tarım politikalarını yazın, biraz turizmi yazın… Yaa sürekli, çünkü o, en konforlu alan. (…) Sürekli CHP yazdığın zaman da, yaa dünyada bir sürü olay oluyor Hadi abi. Amerika’da, Fransa’da, Avrupa’da, Türkiye’de olaylar oluyor. Bir sürü konu var. İllâ mesele şey değil ki yani. Ha, bazen yani bu hükümetin, diyelim ki ben, yaa bir şey, hiçbir şeyi yanlış yapmıyor mu bu hükümet? Bazen ‘yaa şuralarda da meselâ şöyle olsaydı’ diyemez miyiz meselâ? Örnek diyorum yani, örnek olarak.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder