Başbakan Tayyip Erdoğan, Dink davasında ‘örgüt yok’ kararını değerlendirirken, önemli mesajlar verdi.
“Ne Uludere’deki 34 vatandaşımızın ne de sokak ortasında hunharca katledilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink’in davası, geçmişte olduğu gibi Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz.” dedi.
Hiçbir tezgâh, komplo ve provokasyonun gizli kalmadığını vurgulayan Erdoğan, “6 farklı dilde aynı ezgiyle söylenen Sarı Gelin türküsünü, Şişli’de sıkılan kurşun susturamaz.” ifadesini kullandı. Başbakan, Dink dosyasının henüz kapanmadığına da dikkat çekti: “Temyiz aşamasında umuyorum ki yargı şüpheleri giderecek, kamu vicdanını rahatlatacaktır.”
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 1. Etap konutlarının hak sahipleri kura çekimi törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. İlk olarak önceki gün Hakkâri’de yapılan bombalı saldırıya temas eden Başbakan, olayın terör örgütünün nasıl bir gözü dönmüşlük içinde olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs kutlamalarının okul bahçelerinde düzenlenmesine yönelik genelgesine ilişkin muhalefetin tepkilerine de cevap verdi. “Atatürk’ün Ankara’sına ne kazandırdınız, nerede bir eseriniz var?” diye soran Erdoğan, “Şimdi çıkmışlar, bize 19 Mayıs törenleriyle ilgili ağız dolusu hakaretlerle yükleniyorlar.” ifadesini kullandı. Ardından şunları kaydetti: “Kusura bakmayın beyler... 19 Mayıs’la, milli bayramlarla ilgili düzenlemeyi bizden önce yapmışlar. Biz önergenin aslına uygun bir şekilde sadece uygulanmasını istedik. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli... Siz 19 Mayıs törenlerini bu kadar severdiniz de, ya neden o Samsun’daki hatıralara bugüne kadar bir el atmadınız?”
Başbakan, kendilerinin ise 74 milyonun Başkent’ten umutlarının tükendiği bir anda, Ankara’yı milletin umudu haline getirdiklerini kaydetti. Ankara’nın kılcal damarlarına işlemiş suç örgütlerini, derin ilişkileri tek tek deşifre ettiklerini anlattı. Sözü Uludere’de 34 vatandaşın öldüğü olay ile Dink cinayeti davasında mahkemenin verdiği ‘örgüt yok kararına getirerek, “Ne Uludere’deki 34 vatandaşımızın, ne de İstanbul’da, sokak ortasında hunharca katledilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink’in davası, hiç kimsenin endişesi olmasın, geçmişte olduğu gibi, Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz. Türkiye artık eski Türkiye değil.” diye konuştu. Artık hiçbir tezgahın, komplonun ve provokasyonun gizli kalmadığını vurguladı. 6 farklı dilde, aynı ezgiyle, aynı duyguyla söylenen Sarı Gelin türküsünü, Şişli’de sıkılan bir kurşunun susturamayacağının altını çizdi.
Kimse faturayı hükümete kesmeye kalkmasın
Dink davasına ilişkin hükümete yüklenenlere de cevap veren Başbakan, olayın faili meçhul olarak kalmadığını hatırlattı ve ekledi: “Olayın ardından 32 saatte faili yakalanmıştır. Bu, yürütmenin bu konu üzerinde ne kadar hassas olduğunun bir ifadesidir.” Erdoğan, olayda faturanın hükümete kesilmemesini de istedi. “Yargılama süreçlerini hükümetten bilenler de hata yaparlar. Hükümetin süreçlere müdahale etmesini isteyenler de yanlış yaparlar.” uyarısında bulundu. Dink davasında dosyanın kapanmadığına vurgu yaparak, “Temyiz aşamasında umuyorum ki yargı şüpheleri giderecek, kamu vicdanını rahatlatacak adımları atacaktır.” temennisinde bulundu.
Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun hakkında ‘adil yargılamayı etkileme’ suçundan hazırlanan fezlekeye gösterdiği tepkiye de değindi. Kılıçdaroğlu hakkında daha önce de fezleke hazırlandığını hatırlatarak, “Bakın, Kılıçdaroğlu’nun adeta Malkoçoğlu olup yeri göğü inletmeye çalıştığı fezlekeden önce tam 13 fezleke hazırlanmış. O zaman neden kahraman kesilmediniz? Muvakkat kahramanlık olmaz, part-time kahramanlık yapılmaz Sayın Kılıçdaroğlu.” diye sordu. Kılıçdaroğlu’nun bir fezlekeden yola çıkıp, darağacına kadar gittiğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Böyle engin bir hayal dünyası... Sayın Kılıçdaroğlu, bir kere şunu lütfen öğrenin: bu ülkede CHP, darağacına sadece ve sadece bir nedenden dolayı çıkmıştır; yağlı ipi masum insanların boynuna geçirmek için. Sizin geçmişiniz bu. İstiklal Mahkemelerine bakın, Üç Aliler Divanı’na bakın, Yassıada’ya bakın. Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’nin adalet anlayışını görmek istiyorsanız, bir otomobil farıyla aydınlatılan sokak mahkemesinde idama mahkum edilen Seyit Rıza’ya bakın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder