9 Ocak 2021 Cumartesi

Ali Aktaş’tan Asiltürk’e karşı “parti içi devrim” çağrısı


Uzun zamandan beri Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü “yüksek sesle” eleştiren Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımısı Avukat Ali Aktaş, “Erdoğan-Asiltürk” görüşmesinin ardından, “Bu saatten sonra duvara toslamamak için tek bir çıkış yolu kaldı; “parti içinde haklı devrim” dedi. Aktaş, “Genel Başkanın aynı zamanda YİK Başkanı olması kuralı getirilip seçilmemiş ve kimseye karşı sorumlu olmayan velayet-i fakih sistemi ortadan kaldırılmalıdır” önerisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etmesi, siyaset kulislerinin dalgalanmasına sebep oldu.

“İktidara karşı duruş” konusunda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile politika çatışması yaşadığı bilinen Asiltürk’ün, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan tarafından “program dışı” bir şekilde ziyaret edilmesi ve bu ziyaretin, hükümetin kontrolündeki Anadolu Ajansı tarafından duyurulması, Millî Görüş camiasında endişeye sebep oldu.

Ziyaret, Millî Görüş cephesinden bir “nezaket ziyareti” olarak duyurulsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun sadece bir “nezaket ziyareti” olmadığını açıkladı.

Erdoğan, cuma namazının ardından bir muhabirin sorusu üzerine, ziyareti şöyle değerlendirdi:

“Kendimizi yalnız hissetmek istemiyoruz”


“Sayın Asiltürk, geçmişte beraber olduğumuz benim bir büyüğümdür ve bugün de tabii yaşça, 86 yaşında, bir büyüğüm. Benim bu ziyaretim, hem bir nezaket ziyareti, hem de bu ittifak meselesinde, yani bir seçim ittifakı mı olur, veyahut da geleceğe yönelik biz bir terörle mücadele verirken, burada bu terörle mücadelede her türlü desteğin bizim yanımızda olması lâzım. Yani biz, bir yalnızlığı hissetmememiz lâzım. Bunun için de şu anda buna benzer görüşmeleri bundan sonra da yapmayı planlıyorum. Yapacağım. Nitekim geçenlerde biliyorsunuz yine Demokratik Sol Parti’nin genel başkanıyla da Külliye’de bir görüşmemiz oldu. Bundan sonraki süreçte de bu tür görüşmeler devam edecek.”

Turan: Millî Görüşün varlığına mugayir duruş vicdanlara ters

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra AK Parti Grup Başkanı Vekili Bülent Turan, twitter sayfasında Erdoğan’ın açıklamasını iktibas ederek, şunları yazdı:

“Saadet Partisi tabanıyla bağımsız dış politika, savunma sanayii, Ayasofya, başörtüsü vs birçok konuda Erbakan Hocamızın da ideali olan ortak paydamız olduğu aşikâr. Meseleye sayısal beraberlikten öte bakmak aklı selimin gereği. Millî Görüşün varlığına mugayir duruş vicdanlara ters!”

Taban, gelişmeleri “endişeyle” takip ediyor

Saadet Partisi tabanının büyük bir kısmı, partilerinin Cumhur İttifakı’na katılmasına şiddetle karşı çıkıyor ancak partilerini zor durumda bırakmamak için bu konudaki düşüncelerini açıkça dile getirmiyor.

Aktaş’tan Asiltürk’e karşı “parti içi devrim” çağrısı

Bunun istisnası ise, Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Ali Aktaş. Oğuzhan Asiltürk’ün yaklaşımlarını uzun zamandan beri kamuoyuna açık ve sert bir şekilde eleştiren Hukukçu Ali Aktaş, son “Erdoğan-Asiltürk görüşmesi”nden sonra da tepkilerini dile getirdi.

Ali Aktaş, şahsî twitter sayfasında yaptığı son değerlendirmede, şunları kaydetti:

“3 Kasım 2018’de Saadet Partisi İl Başkanları Toplantısı Ankara’da yapıldı. Yıllardır olduğu şekilde MİLKO Toplantıları da aynı gün Ankara’da olurdu. İlk kez 3 Kasım 2018’de MİLKO ayrı olarak Konya’da toplandı. Ve o gün Oğuzhan beyin önüne “Milli Görüş Lideri” kartını koydular.

Çatallaşma esasen 2017 Referandumunda başladı. Parti “hayır” demekte ısrar etti ama basına düşen ses kaydından da hatırlanacağı üzere bazılarının tercihi başkaydı. MİLKO’ların bazıları talimatla sandığa gitmedi. Açıkça “evet” diyemediler, dolaylı olarak destek vermiş oldular.

Gözü olana gün o günden beri ışımıştı. Yazdık, çizdik, önlemeye çalıştık, değişimin güçlenme demek olduğunu söyledik ama ezcümle tekfir edildik. Şimdi ayaz kapıya kadar geldi. Bu saatten sonra duvara toslamamak için tek bir çıkış yolu kaldı; “parti içinde haklı devrim”

2008-2010 arasında ne yaptılarsa aynısı yaptılar, yapıyorlar. Taktik ve strateji olarak zerre değişiklik yok. Bu nedenle olan biteni yeniden yaşarmış gibi okuyabiliyorum. Bu oyunun sonunda başarılı olurlarsa Temel Bey başta olmak üzere çoğumuz ve parti kaybedecek. Aman dikkat!”

“Velâyet-i fakih sistemi ortadan kaldırılmalıdır”

“Diyelim ki seçim oldu, Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı seçildi. YİK başkanına mı itaat edecek yoksa hukuka mı? YİK Başkanına mı hesap verecek Meclis’e mi? Farkında mısınız bilmiyorum ama böyle saçma ve akıl dışı bir üst kurulun olduğu partiye hiç kimse güvenip oy vermez.

Partimizin acilen tüzük kurultayı toplaması gerekiyor ve burada YİK muhafaza edilerek Genel Başkanın aynı zamanda YİK Başkanı olması kuralı getirilip seçilmemiş ve kimseye karşı sorumlu olmayan velayet-i fakih sistemi ortadan kaldırılmalıdır. Açık ve şeffaf bir parti olmalıyız.”

“İyi saatte olsunlar yine iş başında”

“Saadet Partisi, kurulduğu günden bugüne kadar genel seçimlerde yüzde 2.5 ve altında oy aldı ve bu oyların tamamı da 1 milyonun altındaydı. Yerel seçimlerde ise en yüksek başarı 2009’da gerçekleşti ve parti ilk kez 2 milyon oy sınırını aştı. 2011’de barajı aşabilecekti.

Ama “iyi saatte olsunlar” müdahale ettiler ve iç kargaşa çıkartıldı ve şimdi o “iyi saatte olsunlar” bizi AKP ile ittifaka çağırıyor. İnanır mısınız; bütün senaryo, taktik ve strateji aynı. Ben 2008-2010 arasında yaşananları izler gibi izliyorum. Aynı mihraklar iş başında.”

Hiç yorum yok: