Mısır’da idamla yargılanan ve aranmakta olan İhvân-ı Müslimîn üyesi Muhammed Abdulhafız Hüseyin, İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gözaltına alınıp Mısır’a iade edildi. Ardından, onun uçakta kelepçeli haldeki fotoğrafını çekip Haksöz Haber isimli web sitesine gönderdiği iddia edilen Muhammed Emin Çelik, tutuklandı.
Gözaltı ve iade
süreci
2013 yılında, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’ye karşı
askerî darbe yapan General Abdülfettah Es-Sisi yönetimi tarafından aranan ve
idamla yargılanan “İhvân-ı Müslimîn / Müslüman Kardeşler Örgütü” üyesi Muhammed
Abdulhafız Hüseyin, 17 Ocak’ta İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gözaltına alındı.
Muhammed Abdulhafız Hüseyin, Mısır’da idamla yargılandığını
belirterek Türkiye’den iltica talebinde bulunmasına rağmen, 18 Ocak’ta arkadan kelepçelenmiş
halde uçakla ülkesine gönderilip Mısır yönetimine teslim edildi.
Hüseyin’in kelepçeli
fotoğrafını çeken Çelik tutuklandı
Ardından, Hüseyin’in uçakta kelepçeli halde fotoğrafını
çektiği iddia edilen temizlik görevlisi Muhammed Emin Çelik, “halkı kin ve
düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçunu işlediği gerekçesiyle tutuklandı.
Çelik, fotoğrafı kendisinin çekmediğini, Haksöz Haber isimli
web sitesinden aldığını iddia etse de, tutuklanmaktan kurtulamadı.
Yaşanan bu olaylar, Türkiye’deki İslâmcı kitlede tepkilere
sebep oldu. Mısır’daki darbeci Sisi yönetimine karşı tavır içinde olduğu
düşünülen AK Parti / Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin Hüseyin’i Mısır’a iade
etmesi ve onun iade edildiğini belgeleyen fotoğrafı çektiği iddia edilen Çelik’in
tutuklanması, iktidarın Mısır politikasının sorgulanmasına sebep oldu.
Twitter’da pek çok kullanıcı, “Ben çektim / #Bençektim”
etiketi ile Çelik’in “suçunu” üstlenerek, onun tutuklanmasını protesto etti.
Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya, yayımladığı basın
açıklamasında, “Bu yapılan şey, darbeci ve insanlık suçlusu Sisi yönetimiyle
yeni bir ilişki ve irtibat sürecinin bir adımı mıdır?” diye sordu.
Rıdvan Kaya, şunları kaydetti:
“Mısır, Sisi darbesinden bu yana binlerce insanın sokakta,
gözaltında, cezaevinde katledildiği, on binlerce insanın insanlık dışı
koşullarda zindanlara tıkıldığı, işkence ve kötü muamelenin sistematik biçimde
icra edildiği bir ülke. Başta İhvan hareketi olmak üzere, darbeci diktatörlüğe
karşı çıkan, itiraz eden herkesin terörist yaftasıyla ezilmeye, imha edilmeye
çalışıldığı biliniyor. Sicili böylesine kirli, karanlık bir cunta yönetiminin
hazırladığı ‘suçlu listesi’ni esas alarak işlem yapmanın ise kan dökücü
diktatörlüğe taze kan sunmaktan başka bir anlam taşımayacağının görülmemesi imkânsızdır!
Bu noktada soruyoruz: Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in Sisi diktası tarafından oluşturulan suç dosyası dikkate alınarak Mısır’a teslim edildiği doğru mudur? Bu iddia doğruysa, bu kararı kim vermiş; iltica talebinde bulunan bir kişinin, hakkında idam kararı verilmiş ve işkence göreceği kesin olarak bilinen bir ülkeye gönderilmesi hangi yetkili merci ya da şahsın inisiyatifiyle gerçekleşmiştir? Yıllardır milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparak ümmet ve tüm dünya mazlumları nezdinde saygınlık kazanan, takdir edilen Türkiye’ye acaba bir Muhammed Abdulhafız Hüseyin adlı genç mi ağır gelmiştir?
Ne hukukla, ne de vicdanla asla bağdaştırılamayacak bu eylem,
haktan ve insanlıktan nasip almamış bir ya da birkaç bürokratın işgüzarlığı
mıdır, yoksa bu yapılan şey, darbeci ve insanlık suçlusu Sisi yönetimiyle yeni
bir ilişki ve irtibat sürecinin bir adımı mıdır?
Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkililerin konuyla
ilgili kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu olduğunu hatırlatıyor, Mısırlı
kardeşimiz Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in Türkiye’de maruz kaldığı zulmün
üzerinin kapatılıp, geçiştirilmemesini; bu insanlık dışı muamelenin
sorumlularından mutlaka hesap sorulmasını talep ediyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder