7 Şubat 2019 Perşembe

Türkiye, idamla yargılanan İhvan üyesi Hüseyin’i Mısır yönetimine teslim etti; Hüseyin’in kelepçeli fotoğrafını çeken Çelik’i tutukladı


Mısır’da idamla yargılanan ve aranmakta olan İhvân-ı Müslimîn üyesi Muhammed Abdulhafız Hüseyin, İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gözaltına alınıp Mısır’a iade edildi. Ardından, onun uçakta kelepçeli haldeki fotoğrafını çekip Haksöz Haber isimli web sitesine gönderdiği iddia edilen Muhammed Emin Çelik, tutuklandı.

Gözaltı ve iade süreci

2013 yılında, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’ye karşı askerî darbe yapan General Abdülfettah Es-Sisi yönetimi tarafından aranan ve idamla yargılanan “İhvân-ı Müslimîn / Müslüman Kardeşler Örgütü” üyesi Muhammed Abdulhafız Hüseyin, 17 Ocak’ta İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gözaltına alındı.

Muhammed Abdulhafız Hüseyin, Mısır’da idamla yargılandığını belirterek Türkiye’den iltica talebinde bulunmasına rağmen, 18 Ocak’ta arkadan kelepçelenmiş halde uçakla ülkesine gönderilip Mısır yönetimine teslim edildi.  

Hüseyin’in kelepçeli fotoğrafını çeken Çelik tutuklandı

Ardından, Hüseyin’in uçakta kelepçeli halde fotoğrafını çektiği iddia edilen temizlik görevlisi Muhammed Emin Çelik, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçunu işlediği gerekçesiyle tutuklandı.

Çelik, fotoğrafı kendisinin çekmediğini, Haksöz Haber isimli web sitesinden aldığını iddia etse de, tutuklanmaktan kurtulamadı.

Yaşanan bu olaylar, Türkiye’deki İslâmcı kitlede tepkilere sebep oldu. Mısır’daki darbeci Sisi yönetimine karşı tavır içinde olduğu düşünülen AK Parti / Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin Hüseyin’i Mısır’a iade etmesi ve onun iade edildiğini belgeleyen fotoğrafı çektiği iddia edilen Çelik’in tutuklanması, iktidarın Mısır politikasının sorgulanmasına sebep oldu.

Twitter’da pek çok kullanıcı, “Ben çektim / #Bençektim” etiketi ile Çelik’in “suçunu” üstlenerek, onun tutuklanmasını protesto etti.

Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya, yayımladığı basın açıklamasında, “Bu yapılan şey, darbeci ve insanlık suçlusu Sisi yönetimiyle yeni bir ilişki ve irtibat sürecinin bir adımı mıdır?” diye sordu.
Rıdvan Kaya, şunları kaydetti:

“Mısır, Sisi darbesinden bu yana binlerce insanın sokakta, gözaltında, cezaevinde katledildiği, on binlerce insanın insanlık dışı koşullarda zindanlara tıkıldığı, işkence ve kötü muamelenin sistematik biçimde icra edildiği bir ülke. Başta İhvan hareketi olmak üzere, darbeci diktatörlüğe karşı çıkan, itiraz eden herkesin terörist yaftasıyla ezilmeye, imha edilmeye çalışıldığı biliniyor. Sicili böylesine kirli, karanlık bir cunta yönetiminin hazırladığı ‘suçlu listesi’ni esas alarak işlem yapmanın ise kan dökücü diktatörlüğe taze kan sunmaktan başka bir anlam taşımayacağının görülmemesi imkânsızdır!

Bu noktada soruyoruz: Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in Sisi diktası tarafından oluşturulan suç dosyası dikkate alınarak Mısır’a teslim edildiği doğru mudur? Bu iddia doğruysa, bu kararı kim vermiş; iltica talebinde bulunan bir kişinin, hakkında idam kararı verilmiş ve işkence göreceği kesin olarak bilinen bir ülkeye gönderilmesi hangi yetkili merci ya da şahsın inisiyatifiyle gerçekleşmiştir? Yıllardır milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparak ümmet ve tüm dünya mazlumları nezdinde saygınlık kazanan, takdir edilen Türkiye’ye acaba bir Muhammed Abdulhafız Hüseyin adlı genç mi ağır gelmiştir?

Ne hukukla, ne de vicdanla asla bağdaştırılamayacak bu eylem, haktan ve insanlıktan nasip almamış bir ya da birkaç bürokratın işgüzarlığı mıdır, yoksa bu yapılan şey, darbeci ve insanlık suçlusu Sisi yönetimiyle yeni bir ilişki ve irtibat sürecinin bir adımı mıdır?

Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkililerin konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu olduğunu hatırlatıyor, Mısırlı kardeşimiz Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in Türkiye’de maruz kaldığı zulmün üzerinin kapatılıp, geçiştirilmemesini; bu insanlık dışı muamelenin sorumlularından mutlaka hesap sorulmasını talep ediyoruz.”

Hiç yorum yok: