Emekli Binbaşı, Strateji Uzmanı, Yazar Erol Mütercimler, 15 Temmuz’un bir darbe teşebbüsü değil, maksadı iç savaş provası olan bir “kalkışma” olduğunu belirterek, bu kalkışmanın içinde NATO’nun, CIA’in ve Pentagon’un bir koridorunun olduğunu ancak Beyaz Saray’ın olmadığını ileri sürdü. Mütercimler, “Eğer olsalardı, bu askerî darbeyle sonuçlanırdı” dedi.
Mütercimler, “Cemaat” mensuplarının bu işin uygulayıcıları olarak
kullanıldıklarını ifade ederek, “Fethullah Gülen’in böyle bir organizasyonu
yaptığını düşünüyor ve inanıyorsa birisi, aklını yemiş demektir. O, yalnızca ve
yalnızca bir kukla.” diye konuştu.
Erol Mütercimler, TV 5’te yayınlanan ve Araştırmacı Yazar
Hamza Yardımcıoğlu’nun sunduğu “Gizli Dosya” programında soruları cevapladı.
15 Temmuz kalkışmasının tam olarak aydınlatılamadığını belirten Mütercimler, tam olarak aydınlatılabilmesi için bu kalkışmanın ordu, yargı ve en önemlisi siyaset ayağının ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.
15 Temmuz kalkışmasının tam olarak aydınlatılamadığını belirten Mütercimler, tam olarak aydınlatılabilmesi için bu kalkışmanın ordu, yargı ve en önemlisi siyaset ayağının ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Washington da içinde
olsaydı darbeyle sonuçlanırdı
“Bu işin arkasında NATO’nun bir koridoru, CIA’in bir
koridoru, Pentagon’un bir koridoru var bunun içinde” diyen Mütercimler, “Beyaz
Saray”ın bu kalkışmanın içinde olmadığını söyledi. Mütercimler, sözlerine şöyle
devam etti:
“Neden biliyor musunuz? Eğer olsalardı, bu askerî darbeyle
sonuçlanırdı. O zaman çünkü işin içinde Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri
Komutanı da olacaktı. Çünkü onlar olmadığı sürece bir darbe yapamazsınız. Bu
bir gerçek. Yani Deniz Kuvvetleri ile Hava Kuvvetleri ile darbe yapılamaz.
Bizim için söylüyorum; Türkiye için. Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri
Komutanlığı olmadığı müddetçe yapamazsınız; çünkü o zaman Jandarma’yı da işin
içine katamazsınız, onlar olmadıkları sürece.”
Bizim iç savaşa dönük
fay hatlarımız çok hassas
15 Temmuz gecesi bir iç savaş provası yapıldığına dair
görüşünü tekrarlayan Mütercimler, Türkiye’nin iç savaşa müsait olduğunun
görüldüğünü kaydetti.
Mütercimler, “İşte onun için çok dikkatli olmak zorundayız.
Bence 15 Temmuz’dan almamız gereken büyük ders, Türkiye’nin bu hassasiyetinin,
her zaman için ama her zaman için kullanılabileceği, “kaşınabileceği” çok
çırılçıplak biçimde ortada; çünkü gerçekten bizim iç savaşa dönük fay
hatlarımız çok hassas. Ciddi biçimde hassas” diye konuştu.
Fethullah Gülen, planlayıcı
değil sadece ve sadece bir kukla
Fethullah Gülen’in niteliğinin, kimliğinin, birtakım
değerlerinin herkesçe bilindiğini belirten Mütercimler, “Bunun böyle bir
organizasyonu yaptığını düşünüyor ve inanıyorsa birisi, aklını yemiş demektir.
O, yalnızca ve yalnızca bir kukla. Demin söyledim, asıl arkadaki akıl, işte bunlar;
yani CIA’in bir koridoru, o sorumluları kimse, NATO’nun bir koridorunun o
sorumlusu kimse, Pantagon’un bir koridorunun o sorumlusu kimse onlar. Tabiî bir
de içeride sivil toplum örgütleri ve onların birtakım uzantılarını kullandılar
burada. Sırf Cemaat’in dışından söz ediyorum.”
Siyasî ayağının
ortaya çıkmasından kim korkuyor, bilmiyoruz
15 Temmuz kalkışmasının siyasî ayağının araştırılması için
verilen Meclis Önergesi’nin AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla
reddedildiğinin hatırlatılması üzerine Mütercimler, “Maalesef. Halbuki bunun
siyasî ayağı ortaya çıkarılmadığı sürece, bunun arkasındaki bu işin planlayıcısı,
organize eden, yürüten bu güç bulunamaz.” dedi.
Mütercimler, kalkışmanın siyasî ayağı ortaya çıkarılmadıkça
iş dünyasındaki bağlantılarının da ortaya çıkarılamadığını söyledi. Mütercimler,
şöyle konuştu:
“Siyaset ayağının içinde kime bu uzanacak ki burada bir ürkme,
korkma var, onu bilmiyoruz. Keşke bu Meclis’e verilen gensoru ciddiye alınsaydı
ya da en azından denseydi ki, ‘Tamam, alalım, yürütelim. Yahu burada siyaset
ayağının çok güdük olduğunu, bu işin içinde birkaç kişinin bulunduğunu, onların
da zaten partilerden tasfiye edildiğini’ bizim karşımıza koysalardı, en azından
burada herkes susacaktı. Nereye yüklenecekti? Silahlı Kuvvetler, polis, hukuk
alanı ve iş dünyası. Zaten bir beşincisi de siyaset. Topu topu böyle bir şey…”
(Haber: Sürur Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder