Habertürk yazarı Nagehan Alçı’nın yeni kabinede yer
alabileceğini ileri sürdüğü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat
Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye ekonomisinin ‘sert iniş’ riski altında
olduğunu belirterek, bunu önlemek için gerekenin yapılmadığını söyledi.
Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Cumhuriyet gazetesinin ekonomiye dair sorularını şöyle cevapladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede yer alacağınıza dair Ekonomi kamuoyunda
söylentiler var. Bu söylentilere yorum yapmak ister misiniz?
Türkiye ekonomisi ile
ilgili beklentileriniz nelerdir?
Seçim belirsizliği ortadan kalktı. Türkiye ekonomisi hızlı
bir şekilde iyileşecek mi? Ben öyle düşünmüyorum. Türkiye ekonomisinin yapısal
sorunları olduğunu düşünüyorum. Yüksek enflasyona, düşük yatırım oranlarına ve
doların değer kazanmasına neden olan seçimle ilgili belirsizlik değildi.
Yapısal sorunlar, son 10 yılda Türkiye’nin ekonomik büyümesinin krediler ve
gayrimenkul sektörü tarafından körüklenmesi gerçeğiyle ilgili. Türkiye
ekonomisinde, son 10 yılda, çok fazla verimlilik artışı olmadı. Teknolojik
gelişme veya gayrimenkul sektörü dışında yatırım artışı yaşanmadı.
Son 10 aydır
enflasyon çift hanede seyrediyor. Büyüme beklentileri ise yılın ikinci yarısı
için negatif. Ekonomide herhangi bir stagflasyon riski var mı?
Bence ‘sert iniş’ riski var. Bu senaryo, gayrimenkul ve
inşaat sektörleri üzerinden, tüketimle körüklenen ve dış ticarete konu olmayan
büyümenin yaşandığı gelişen ekonomileri gözlemleyenlerin çok aşina olduğu bir
senaryodur. Bu şekilde bir büyümeyi daha sonra ani duruşlar izler. Bazen
negatif büyüme ve bazen enflasyon, bazen bankacılık sektöründeki problemleri
beraberinde getirir. Türkiye, ümit ediyorum ki, negatif büyümeyi, özellikle
inşaat sektöründe birçok şirketin iflasını ve daha sonra bankacılık sektörüne
ve ekonominin geri kalanına yayılan riskleri içeren sert inişten kaçınır. Ancak
‘sert inişi’ önlemek için gerekli olanı yaptığımızı düşünmüyorum.
Sizce Türkiye hâlâ en
kırılgan ülkelerden biri mi? Bir IMF programı problemleri çözebilir mi?
Evet, Türkiye için ciddi riskler var. En yüksek enflasyon
oranlarından birine ve cari işlemler açığında da en yüksek oranlardan birine
sahip bulunuyoruz. Ama dediğim gibi, altta yatan yapısal problemlerden daha çok
endişeliyim. Bir IMF programının yardımcı olabileceğini düşünüyorum, ama sadece
kısa vadede değil orta vadede düşünmemiz gerekiyor.
İnsan haklarına,
kurumların bağımsızlığına, basın özgürlüğüne ve Avrupa kriterlerine karşı
politikalar Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor mu? Demokrasinin
ekonomik standartlara etkisi nedir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder