9 Mayıs 2018 Çarşamba

Ruşen Çakır: AK Parti-MHP ittifakı bir “kaybedenler ittifakı”na dönüştü


İnternet üzerinden yayın yapan Medyascope TV’nin Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci Ruşen Çakır, seçim ittifakı ve baskın seçim gibi en kritik adımların, aslında MHP’nin dayattığı ve AK Parti’nin kabul ettiği adımlar olduğunu kaydetti. Çakır, bunun da AK Parti-MHP ittifakının bir “kaybedenler ittifakı” olduğunu gösterdiğini söyledi. AK Parti ile MHP’nin, bir araya gelerek sorunlarını çözmek yerine, sorunlarını daha da derinleştirdiklerini ileri süren Çakır, Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nı zor bir seçimin beklediğini kaydetti. Ruşen Çakır, şöyle konuştu:

Erdoğan, artık seçmenlere pozitif mesajlar veremiyor

“Çünkü izleyenler biliyor; ben, uzun zamandır siyasî iktidarın ve Erdoğan’ın kendisinin, o tabirle “Reisçiliğin” ciddi bir krizde olduğuna inanıyorum. Bu kriz, politik bir kriz. Bu kriz, ideolojik bir kriz. Kendini yeniden üretemeyen, tıkanan, artık pozitif mesajlar veremeyen bir Erdoğan var. Artık reaktif bir Erdoğan var; proaktif değil reaktif bir Erdoğan var. Bu, uzun süredir var ve bu seçimlerde bunu çok daha açık bir şekilde görür olduk ve daha önce söylediğim gibi, takip ettiğim Erdoğan’ın seçimleri içinde katıldığı daha ilk 1989 yılındaki Beyoğlu Belediyesi Başkan Adaylığı seçiminden bu yanaki en sıkıntılı seçimini yaşıyor demiştim. Dünkü yaşanan olay da (Millet ‘tamam’ derse çekiliriz sözü) bence bunu gösteriyor.”

Korku duvarı aşıldı

Ruşen Çakır, sosyal medyada yayınlanan muhalif yazılar sebebiyle gözaltına alma ve tutuklama gibi uygulamaların yaşandığı bir dönemde geliştirilen “TAMAM” kampanyasının da korku duvarının aşıldığını gösterdiğini söyledi.

Erdoğan’ın seçim stratejisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu seçimde yarışın Muharrem İnce ile kendisi; sağ ile sol arasında yapıldığını göstermeye çalışmak şeklinde bir strateji uyguladığını belirterek, “Meral Akşener’in adını hâlâ telâffuz etmedi. Temel Karamollaoğlu ve Saadet Partisi’nden de çok dolaylı bir şekilde bahsediyor. Olayı burada sınırlı tutup, Türk sağının oylarını almak ve böylece çoğunluğa ulaşmak istiyor. Dolayısıyla en büyük engellemeyi, bence siyasî iktidar, Saadet Partisi ve İYİ Parti’ye yapıyor ve yapacak. Onları iyice görünmez kılmak isteyecek. Onlar ne kadar öne çıkarsa, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu, İYİ Parti ve Saadet Partisi, o kadar AK Parti ve Erdoğan’ın işi zor olacak” diye konuştu.

Erdoğan, geçmişte kendisine reva görülenleri şimdi kendisi yapıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Muharrem İnce hakkında çok küçümseyici ve aşağılayıcı sözler sarf ettiğine işaret eden Çakır, geçen yıllarda hakim güçlerin ve medyanın Refah Partisi’ne ve Erdoğan’a reva gördükleri muameleyi, yıllar sonra Erdoğan’ın rakiplerine reva gördüğünü söyledi.

Çakır, “Bu tür kibirli davranışlar, tepeden bakma davranışları, iyi kötü bir demokrasi kültürünün olduğu Türkiye’de geri teper. Zamanında Refah Partisi olayında olduğu gibi geri tepmişti; bu gün de geri tepme ihtimali çok yüksek” dedi.

Cumhur İttifakı bir kaybedenler ittifakına dönüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, neyi nasıl söylemesi gerektiği konusunda bocaladığını ileri süren Çakır, seçim ittifakı ve baskın seçim gibi en kritik adımların, aslında MHP’nin dayattığı ve AK Parti’nin kabul ettiği adımlar olduğunu kaydetti. Çakır, bunun da AK Parti-MHP ittifakının bir “kaybedenler ittifakı” olduğunu gösterdiğini söyledi. Çakır, AK Parti ile MHP’nin, bir araya gelerek sorunlarını çözmek yerine, sorunlarını daha da derinleştirdiklerini ileri sürerek, Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın zor bir seçime girdiğini kaydetti.

Hiç yorum yok: