9 Mayıs 2018 Çarşamba

Gazeteci Ruşen Çakır: “TAMAM” sloganı, 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi tarafından Tayyip Erdoğan için kullanılmıştı


Gazeteci Ruşen Çakır, sosyal medyada muhalefetin ortak sloganı haline gelen “TAMAM” kelimesinin, 1994 Mahallî idareler Genel Seçimi’nde Refah Partisi tarafından, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adaylığı için “TAMAM İNŞALLAH” şeklinde kullanıldığını hatırlattı ve çok etkili olduğunu söyledi.

İnternet üzerinden yayın yapan ve 2017 Sınır Tanımayan Gazeteciler ve TV5-Monde Basın Özgürlüğü Ödülü sahibi Medyascope TV’nin Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci Ruşen Çakır, “TAMAM” kelimesinin, sosyal medyada bir anda muhalefetin ortak sloganına dönüşmesini değerlendirdi. Ruşen Çakır, şöyle konuştu:

Erdoğan, “TAMAM İNŞALLAH” sloganı ile İBB Başkanı seçilmişti

Ruşen Çakır
“27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi, kampanyanın son gününde İstanbul’u afişlerle donatmıştı. Çok yaratıcı bir afişti. “Tamam İnşallah” başlıklı ve büyük bir sürpriz olmuştu herkes için. Ardından, sandıklar açıldıktan sonra da esas sürpriz oldu. İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Ankara’da da Melih Gökçek seçilmişti aynı partiden, aynı seçimde.

Aradan geçen onca zamandan sonra dün, Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı Erdoğan, Meclis’te partisinin grubunda yaptığı konuşmada söylediği bir cümleyle birden bire, aynı “Tamam İnşallah”ı çağrıştıracak bir cümleyle, kendi aleyhine ve muhalefete çok güzel bir slogan hediye etmiş oldu. Cümle, şuydu; biliyoruz, hep birlikte izledik. Sonradan öğrendik en azından: “Milletimiz tamam derse çekiliriz.” Bu kadar basit. Burada aslında Erdoğan, kendisinin milletin kararına ne derece saygılı olduğunu göstermek istiyor; ancak kendi ağzından milletin ‘Tamam’ demesi şıkkını (seçeneğini) telâffuz ediyor olması, aslında onun gibi deneyimli bir siyasetçiden beklenmeyecek bir sürpriz oldu.

“DEVAM” hamlesi etkili olmadı

Büyük bir hataydı bence. Bir gazeteci olarak kendisini İstanbul Refah Partisi İl Başkanlığından beri takip ediyorum. Herhalde bu kadar bariz bir hatayı, bu kadar kritik bir dönemde çok az yapmıştır. Bunun nasıl bir hata olduğu, zaten kısa bir süre içerisinde çıktı. Onun cümlesindeki “Tamam derse” sözünden “Tamam” kelimesi alındı, muhalifler tarafından; sosyal medya üzerinden hızlı bir şekilde gündeme getirildi. Bunun karşısına “Devam”la mukabele etme çabası, siyasî iktidarın, iktidar partisinin ve devletin, çok etkili olamadı. Dünyanın bir şekilde sosyal medyayı takip eden çevrelerinin, hatta yabancı haber ajanslarında haberleştirilecek şekilde “Tamam” kelimesi, birden bire literatüre girdi. Daha önceki referandumda “Hayır” sözcüğü vardı; ama zaten o, referandumun seçeneklerinden birisiydi. Doğal bir şeydi.

Muhalefetin bulamadığı sloganı Erdoğan hediye etmiş oldu

Burada muhalefet, Erdoğan’a karşı, özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve aynı şekilde genel seçimlerde birlikte hareket etmek isteyen, eder gibi olan muhalefetin, ortak slogan bulma diye bir sorunu vardı. Belki de aramıyorlardı. Arasalardı da belki bulamayacaklardı ya da benimsenemeyecekti. Erdoğan, onlara böyle bir şeyi ikram etmiş oldu ve o slogan, 3 cumhurbaşkanı adayı tarafından, sonradan buna Selâhattin Demirtaş da bir şekilde dahil oldu, hemen benimsendi ve tedavüle sokuldu. Hatta Muharrem İnce, kendi kampanyasını “Artık Tamam” sloganıyla inşa edeceğe benziyor. Meral Akşener, aynı şekilde sahip çıktı. Temel Karamollaoğlu da, başta söylediğim 1994’teki sloganı alıp, “Tamam inşallah” sloganıyla buna sahip çıktı.
Medya padişahınsa, sosyal medya bizimdir

Burada öncelikle şunun altını vurgulamak lâzım: Temel Karamollaoğlu demişken, onun bir süre önce attığı tweetler vardı; “Medya padişahınsa, sosyal medya bizimdir” diye. Burada tam da bunu yaşıyoruz. Bugün Türkiye’nin etkili medya organlarının hemen hemen hepsi, televizyonlar, gazeteler, Erdoğan’ın denetiminde. Siyasî iktidarın denetiminde. Manşetler orada. Diğerleri yok. Televizyonlar, sadece Erdoğan’ı veriyor. Belki arada sırada, ortağı olan Bahçeli’yi. Onun dışındaki kişilere, devletin televizyonu da dahil olmak üzere, yer vermiyor. Tıpkı 1994’te Refah Partisi’ne o dönemin ana akım medyasının, merkez medyasının yer vermemesi gibi. Ama orada bir sloganla, o tarihte tabi sosyal medya yoktu; ama duvarlar vardı, afişler vardı. Bir sloganla, bayağı etkili bir şekilde seçimin kaderini değiştirebilmişti Refah Partisi.

Her seçimde oyunu genellikle Erdoğan kurardı, şimdi muhalefet kuruyor

Bu gün de medyadan mahrum bırakılmış olan muhalefet, sosyal medya üzerinden, bütün o medya imparatorluğuna hükmeden gücün karşısına çıkabildi. Beş harflik bir kelimeyle, sözcükle, kavramla. Bu, çok önemli bir dönüm noktası olacak bu seçimlerde. Bunu şimdiden söylemek lâzım. En azından seçimin, en azından bir tarafın sloganı var, “Tamam” diye. Diğer tarafta ona cevaben “Devam” sloganını devreye sokmak istiyor. Ne derece etkili olacak, göreceğiz; ama şunu görüyoruz: Aktif olan muhalefet, buna cevap veren, onu engellemeye çalışan, iktidar. Bu, aslında Tayyip Erdoğan’ın siyasî kariyerinde çok karşılaşmadığımız, özellikle iktidara geldiği andan itibaren karşılaşmadığımız bir durum. Genellikle oyunu Erdoğan kurardı ve rakipleri, özellikle ana muhalefet partisi, bir zamanlar MHP, kısmen HDP, ona cevap yetiştirmeye çalışırdı. Şimdi tersi bir durum var; cevap yetiştirmeye çalışan, iktidar.”

Hiç yorum yok: