31 Temmuz 2018 Salı

Bahçeli, Akşener’in İYİ Parti’nin başında kalmasını neden istiyor? Erdoğan’ın, Fatih Erbakan’ın parti kurmasının arkasındaki stratejisi ne?

Gazeteci Nevval Sevindi’ye göre İYİ Parti dağılırsa, milletvekillerinden bir kısmı AK Parti’ye geçer ve Meclis çoğunluğunu elde eden Erdoğan’ın Bahçeli’ye ihtiyacı kalmaz.  Bahçeli, bu sebeple Akşener’in, partisinin başında kalmasını istiyor. Diğer taraftan Erdoğan, milliyetçilikle sembolleşen Türkeş soyadını devşirmek için Tuğrul Türkeş’i transfer ettiği gibi, Erbakan soyadını devşirmek için de Fatih Erbakan’ın parti kurmasını sağlayıp, sonra bünyesine katmak istiyor…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti’nin genel başkanlık görevinden istifa ettiği iddialarının ardından, 23 Temmuz’da Koray Aydın ve bazı arkadaşlarının, görevine devam etmesi için Akşener’i ikna etmeleri gerektiğini söylemişti. Bahçeli, 30 Temmuz’da yaptığı değerlendirmede de, “Biz, başından beri söylüyoruz: Kurulan bir parti var. Hanımefendinin, o partisinin başına tekrar dönmesinde yarar var. Demokrasi açısından yarar var, İYİ Parti açısından yarar var.” dedi.

Bahçeli, aralarında büyük çaplı kırgınlıkların ve rekabetin yaşandığı İYİ Parti’nin dağılmasını teşvik etmek yerine, neden Meral Akşener’in İYİ Parti’nin başında kalmasını sağlamaya çalışıyor?

Gazeteci Nevval Sevindi’ye göre bunun sebebi, İYİ Parti’nin dağılması halinde bazı milletvekillerinin AK Parti’ye geçmesinin, AK Parti’ye tekrar Meclis çoğunluğunu kazandırarak, MHP’ye olan ihtiyacının sona erecek olması… Bahçeli, AK Parti’yi kendine bağımlı halde tutmak istediği için, İYİ Parti’nin dağılmasını istemiyor… Nevval Sevindi, Halk TV’de yayınlanan “Zamanın Ruhu” isimli programda, partilerin uyguladıkları stratejileri özetledi.


Demokrat Part-Anavatan Partisi birleşmesi nasıl engellendi?

Geçmişte Demokrat Parti ile Anavatan Partisi’nin birleştiğinde Recep Tayyip Erdoğan’ın hemen devreye girerek, 2 hafta içinde birleşmenin feshedilmesini sağladığını söyledi. Sevindi, “Ben, bire bir içindeydim ve her safhasını çok iyi biliyorum. Önce önemsememişti. Birleşilemeyecek zannediyordu; ama birleşme sağlanıp medyada ilân edildiğinde birden bire oy oranı %15’e fırlayınca anketlerde, derhal meseleye el koydu ve gereğini yaptı. Meseleyi dinamitledi. (Demokrat Parti’yi), seçimleri %5’le barajı geçemeyen bir Demokrat Parti haline getirdi” diye konuştu.

Süleyman Soylu ile Numan Kurtulmuş’un AK Partiye alınması

Erdoğan’ın, Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu ile Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’u bakan olarak AK Parti’ye alarak rakip partileri etkisiz hale getirdiğini ifade eden Sevindi, MHP’nin İYİ Parti karşısındaki stratejisi hakkında da şu değerlendirmede bulundu:

Erdoğan İYİ Parti’nin dağılmasını, Bahçeli ise ayakta kalmasını istiyor

“Ne dedi MHP’nin lideri Bahçeli? ‘Hanımefendiye söyleyin’, Meral Akşener’i kastediyor, ‘Hanımefendiyi gidin ikna edin, geri dönsün’ dedi. Çünkü eğer Akşener geri dönmezse, İYİ Parti dağılacak. Tabii ki belli bir miktar AKP’ye gidecek. (Meclis çoğunluğu için) eksik olan milletvekili sayısını Erdoğan, oradan sağlayacak. Böylece tek parti (olarak) yine etkinliğe kavuşmuş olacak. MHP’nin hiçbir önemi kalmayacak. Kilit parti olmaktan çıkacak diye, Bahçeli bildirdi. Kamuoyu nezdinde bildirdi hatta. Bir kısmı CHP’ye bir kısmı AKP’ye gidecekti. Hatta söylenti şuydu Ankara’da: Erdoğan bunun için zaten bir bütçe ayırdı; o bütçeyle milletvekillerini transfer edecek AKP’ye diye. Meral Akşener, ‘Geri dönmeyeceğim’ diye üsteledi. Çok kızmıştı. Bence AKP’nin müdahalesi olmuştur tabi. AKP, kışkırtıcılık yapmıştır diye düşünüyorum; çünkü İYİ Parti’nin dağılmasını istiyor. Bu güne kadar İYİ Parti’yi hedef almadı, Meral Akşener’i hiç kendisine rakip görmedi, rakip olarak söz etmedi, İnce’yi kendine rakip aldı başkanlık yarışında da; ama İYİ Parti, şu anda önemli bir konumda; çünkü 44 milletvekili, yine anahtar parti olma pozisyonu getiriyor. O yüzden de HDP ile beraberlik sağlarım diye düşünüyor. Onlara vereceği çünkü yem belli. Daha önce de verdi. Ortaklık sağladı. Yeniden aynı politikayı izleyerek onları alırım diye düşünüyor. İYİ Parti’yi o yüzden bölmesi gerekir. ‘Artık işlevi bitti. Dağılsın, ben de oradan kendi alacağımı alayım’ planlaması vardı. İçeride de işte kavga çıkınca, Meral Hanım… Tabi içeride para da var. Yani parti parasız değil şu anda. İYİ Parti, çok kısa sürede bir parti oldu, 44 milletvekili çıkardı ve içeride 34 triyon gibi bir parası varmış, söylendiğine göre bana. Şimdi yerel seçimlere giderken de parti yardımı alacak. 65 triyon da Ocak ayında para alması gerekiyor, eski parayla. Şimdi böyle bir partiyi dağıtması gerekir ya da kendi adamı… Nasıl Türkeş’i MHP’den kopararak milliyetçiliğe el koydu. Çünkü milliyetçilik, Türkeş ismiyle simgeleşiyordu. Sembol oydu. O nedenle onu oradan çekerek milliyetçiliğe el koydu. Kaybettiği 4 milyon, 5 milyon oyu, onun üzerinden tekrar devşirdi.

Türkeş soyadı için yaptığı gibi Erbakan soyadını da devşirmek istiyor

Şimdi de Erbakan üzerinden, Saadet Partisi bir başarı sağlayamamış gözüküyor tabi sayısal olarak belki ama etki gücü yüksekti diyelim. Yani sayısal bir gücü yok ama etki gücü yüksek. O yüzden, Fatih Erbakan’ın hiçbir siyasî gücü falan yok; ama Türkeş soyadının olduğu gibi Erbakan soyadının getireceği etki gücünü devşirip, onu da kendi bünyesine almak istiyor. Böylece, ‘İşte bakın bütün Türkiye’yi kapsayan tek parti benim. Zaten tek adamım. Saray erkânını kurmuşum, Saray rejimini kurmuşum. Bütün partileri de ben temsil ediyorum’ (mesajı vermek istiyor.)”

(Haber: Sürur Öztürk / okuyalimevladim.blogspot.com)

Hiç yorum yok: