13 Haziran 2018 Çarşamba

Yargı bağımsız mı olacak yoksa siyasetin kırbacına mı dönüşecek?


CHP Konya Milletvekili Adayı Abdüllatif Şener, 24 Haziran seçimlerinin yargının bağımsız olup olmayacağını da belirleyeceğini belirterek, “Yargı bağımsız mı olacak yoksa siyasetin kırbacına mı dönüşecek, bu seçimlerde karar verilecektir” dedi.

Eski Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Abdüllâtif Şener, AK Parti iktidarının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybettiğini, İktidarın sorgulanamayışının devlet fonksiyonlarını ortadan kaldırdığını, iktidarı eleştirmenin en büyük suç haline geldiğini, son 3 yılda 430 bin esnafın iflas ettiğini, hapishane sayısının 139’dan 400’e, mahkûm sayısının 55 binden 255 bine çıktığını, siyasetin kötü üslûbunun şiddet olaylarını artırdığını, en kutsal değer olan adaletin kalmadığını anlattı.

CHP Konya Milletvekili Adayı Abdüllatif Şener, Konya İl Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılış töreninde konuştu. 24 Haziran seçimlerinin, hem cumhurbaşkanı hem de milletvekili seçimi olmasının da ötesinde bir önemi olduğunun altını çizen Şener, şunları söyledi:

24 Haziranda yargının yapısı da belirlenecek

“16 Nisan’da yapılan Anayasa değişikliğine göre, milletvekilleri yani parlamento ve Cumhurbaşkanı, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun bütün üyelerini de seçeceği için, aynı zamanda yargıya da şekil verilmiş olacaktır. Yani, yargı bağımsız mı olacak yoksa siyasetin kırbacına mı dönüşecek, bu seçimlerde karar verilecektir. Yasama gücü, kimin elinde olacak? Yasama organı, özgür, bağımsız niteliğine özgü bir çalışma sergileyecek mi, sergilemeyecek mi, buna da yine 24 Haziran seçimlerinde karar vereceğiz. Hepsinden önemlisi, cumhurbaşkanı, artık hükümeti tek başına kuracaktır. Bir cumhurbaşkanlığı hükümetine geçiş ortaya çıkacaktır. Bu hükümetin yapısını da, başta cumhurbaşkanı olmak üzere, 24 Haziran günü belirleyeceğiz.”

Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri

“Bu kadar önemli bir seçimi, benim yaşımdaki vatandaşlarımız, Türkiye’de hemen hemen hiç görmemiştir” diyen Şener, 24 Haziran seçimlerinin, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri olacağını vurguladı. Türkiye’nin umudunun Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu ileri süren Şener, “Mutlak surette Cumhuriyet Halk Partisi, hem Konya’dan, hem diğer illerimizden en yüksek oyu almalıdır” dedi.

Erdoğan, ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybetmiştir

Şener, bir iktidar değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, iktidarın ve iktidar gücünü kullanan Tayyip Erdoğan’ın yorgun olduğunu, devlet düzeni içerisinde ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybettiğini ileri sürdü. Şener, “Olağanüstü Hal’in olmadığı bir ortamda Türkiye’yi yönetemeyen bir adayın Cumhurbaşkanı olması, düşünülemez. Mutlak surette değiştirilmesi gerekmektedir” dedi.

İktidarın sorgulanamayışı, devlet fonksiyonlarını ortadan kaldırmıştır

Uzun iktidar döneminde iktidar sahiplerinin sorgulanamayışının, hesaba çekilemeyişinin ve eleştirilemez hale dönüşmesinin, devlete ait bütün fonksiyonları ortadan kaldırdığını dile getiren Şener, ülkenin içinde bulunduğu durumu şöyle tasvir etti:

“Her şeyden önce ekonomi, berbat bir hale gelmiştir. Son 5-10 yılın ekonomik göstergelerine baktığınız zaman, gerçekten Türk ekonomisinin çok kan kaybettiğini görüyoruz. Her şey, kötüye gidiyor. Nereden bakarsanız bakın, bu ülkede işadamları iflas ediyorlar. Esnaf kepenk kapatıyor. Çiftçi, toprağını ekemez hale geliyor. İşsizlik, patlamıştır. Enflasyon patlamıştır. Böyle bir ekonomi yönetimi, asla ve asla görev başında kalmamalıdır.

Son 3 yılda 430 bin esnaf, iflas etmiştir

Her bakımdan, ekonomi ile ilgili göstergelerin bozulduğunu görüyoruz. Ülke, tarım üretiminde ithalatçı durumuna düşmüştür. Son 10 yılda Türkiye, tarım ürünleri ithalatında, 20 milyar Dolar fazla vermiştir. Yani, ihracattan 20 milyar Lira daha fazla tarımsal ürün ithalatı yapan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Yani Türkiye’de kendisine oy veren, yetki veren, destek veren, iktidara taşıyan kendi çiftçisini destekleyeceği yerde, Türk çiftçisini bırakarak Hollanda’nın, Fransa’nın, Sırbistan’ın, hatta Uruguay’ın çiftçisini destekleyen bir siyasî iktidar vardır. Oyu ve yetkiyi buradan alan, hizmeti ise sürekli yabancı ülkelerin çiftçilerine taşıyan bir siyasî iktidarın görevine devam etmesi, düşünülemez. Son 3 yılda 430 bin esnaf, iflas etmiştir. Kepenk kapatmıştır. İşadamları, aynı durumdadır; zor durumdadır. İşsizlik, son 10 yılın en yüksek düzeyine çıkmıştır. Hem tarım dışı işsizlik, hem genç işsizlik, 2009 yılı hariç, gerçekten zirve yapmıştır. Böylesine insanların, gençlerin, işsizlikten kıvrandığı, iş bulmakta zorlandığı bir Türkiye, maalesef, 16 yıldır iktidarda bulunan bir partinin ve iktidar gücünü tek başına kullanan liderinin eseridir. İşadamları da aynı durumdadır. İflaslar, banka borçları…

Hapishane sayısı 139’dan 400’e, mahkûm sayısı 55 binden 255 bine çıkmıştır

Ve açıkça söylüyorum; bu iktidar, sadece ekonomiyi batırmamıştır; aynı zamanda Türkiye’nin toplumsal düzenini de tahrib etmiştir. Bu ülkede suç oranları artmıştır. Üst üste hapishane açmaktan başka iş yapmayan bir iktidardan söz ediyorum. Göreve geldiğinde 139 hapishanenin bulunduğu bir ülke, bu gün 400 civarında hapishanenin olduğu bir Türkiye’ye dönüşmüştür. Sayın Bakan, açıklama yapıyor; önümüzdeki 5 yıl içerisinde de 200 yeni hapishanenin daha kurulacağından bahsediyor. İlk iktidar yıllarında 55 bin mahkûm varken Türkiye’de, bu gün mahkûm sayısı 255 bine çıkmıştır arkadaşlar… Yani mahkûm sayısını 5 kat artıran bir iktidardan bahsediyorum. 300 bin kişi de, hapishanelerde yer olmadığı için, hakkında karar olduğu halde, tecil edilmek suretiyle idare edilmektedir. Suç oranları artmıştır.

Siyasetin kötü üslûbu, şiddet olaylarını artırmıştır

Siyasetin kötü ve çirkin söylemleri, şiddeti tahrik eden üslûbu; kini, nefreti derinleştiren üslûbu yüzünden, ülkede şiddet artmıştır. Kadınlara karşı şiddet artmıştır. Çocuklara karşı şiddet artmıştır. Toplumsal dokumuzu, işlediği ve oluşturduğu kültürle de tamamiyle yok eden, bitiren, memleketi tüketmeye hazırlanan bir iktidardan söz ediyorum. Bu yapının, sona ermesi lâzımdır.”

En kutsal değer olan adalet kalmamıştır

En kutsal, en değerli, devlete ait en temel fonksiyon olan adaletin kalmadığını belirten Şener, bu gün ülkede iktidarı eleştirenlerin, en büyük suçlular haline geldiğini söyledi. Şener, “Halbuki eleştirmek, demokratik bir haktır. Bir ülkede siyasî iktidar sahipleri, güç sahipleri eleştirilemiyorsa, o ülkede demokrasinin var olduğunu kabul edemezsiniz” dedi.

İktidarı eleştirmek, en büyük suç haline gelmiştir

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına göre, bir ülkede iktidar, incinecek derecede eleştirilemiyorsa, o ülkede demokrasinin gereklerinin yerine getirilmediğini ifade eden Şener, “Türkiye’de böyle bir şey yok. Eleştirdiğiniz zaman, hemen yargı kırbacıyla karşılaşıyorsunuz” dedi.

Şener, iktidarı eleştiren gazetecilerin, televizyon programcılarının, siyasetçilerin üzerinde sürekli bir kırbaç olduğunu ifade ederek, iktidarın demokratik, eşit rekabet şartlarını da ortadan kaldırdığını söyledi. Şener, iktidarın sürekli olarak devlet çarkını şahsî çıkarları için, yandaşlarına para aktarmak için, yakınlarına para kazandırmak için işlettiğini söyledi. Şener, “Vatandaşın beklentisi, halkın umudu tükenmiştir” dedi.

Yüzölçümü Konya kadar olan Hollanda’nın ihracatı, Konya’nın 600-700 katı

Konya’nın aşağı yukarı Hollanda ile aynı yüzölçümüne sahip olduğuna işaret eden Şener, Hollanda’nın yıllık üretiminin 875 milyar Dolarla Konya’nın yıllık üretiminin 90 katı olduğuna dikkati çekti.

Şener, Hollanda’nın ihracatının 720 milyar Dolarla Konyanın ihracatının yaklaşık 600-700 katı olduğunu belirterek, “Hollanda da tarımsal ürün ağırlıklı ve ana sektördür, Konya’da da aynı şey vardır; ama Konya, çağdaş rekabette geri kalmış, temel sorunlarını çözememiş, susuzluktan kıvranan bir ilimiz haline gelmiştir. Neden? Basiretsiz, halkın, ülkenin dertlerini çözmek iradesini kaybetmiş, sürekli yandaşa çalışan, Hazine’yi emme basma tulumba gibi yandaşlara, yandaş işadamlarına, akraba-i taalûkata aktarmaya çalışan, çaba harcayan, bütün enerjisini buraya harcayan bir iktidar var” diye konuştu.

Abdüllâtif Şener kimdir?

Siyasetçi ve akademisyen Abdüllâtif Şener, 26 Nisan 1954’te Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Emirler Köyü’nde doğmuştur.

AK Parti kurucuları arasında yer alan Abdüllâtif Şener, hükümette Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı yapmıştı. 2002-2007 yılları arasında Türkiye’de ekonominin patronuydu. Devlet Planlama Teşkilatı, ona bağlıydı. Ekonomi Koordinasyon Kurulu Başkanlığını da o yürütüyordu. Ekonomiden sorumlu bütün bakanlar, Şener’in başkanlığında toplanıyordu. Bürokratlarla birlikte toplanır, ekonomik yapıya dair planlamalar yapardı. Özellikle özelleştirmeler konusunda hükümetle uyumsuzluk yaşadığı ve yolsuzluklardan rahatsız olduğu için, 2007 yılında AK Parti’den istifa etmiş, Türkiye Partisi’ni kurarak Genel Başkanlığını üstlenmiştir. Şener, 24 Haziran 2018 erken seçiminde CHP’den Konya Milletvekili Adayı olmuştur.

(Haber: okuyalimevladim.blogspot.com)

Hiç yorum yok: