Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, “Hukukun olmadığı yerde, ne yaparsanız yapın, yanlış yaparsınız. Eğer bir yerde adalet, hukuk ölçü değilse, her şey ölçü olur. Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbir şey iyi olamaz.” dedi.
Hanefi Avcı, TV 5’te yayınlanan ve gazeteci Yıldıray Oğur’un
sunduğu “Medya Analiz” programına konuk oldu.
Hanefi Avcı, kendisinin görevde olduğu dönemde Fethullah
Gülen yapılanması hakkında devlet yetkililerine bilgi verdiğini ancak hiçbir
tedbir alınmadığını anlatırken, “AK Parti hükümetleri veyahut da AK Parti gibi
muhafazakâr kesim, geçmişte şöyle suçlardı: ‘Hep asker böyle işleri yaratıyor;
darbe ortamı yaratıyor’ vesaire diye… Şimdi bakın iktidar kendileri, aynı hataları
kendileri de yapıyorlar” dedi.
Avcı, “Erken Uyarı” kitabı hakkında bilgi verirken de,
devletin kamusal alanda görev yapan kurumlarının; siyaset ve yargı gibi
mekanizmaların gelecekte büyük sıkıntılara sebep olacak bir yapıda olduğuna
dikkat çekmek ve bu sıkıntıları gidermenin yollarını erkenden göstermek
istediğini ifade etti.
Program sunucusu Yıldıray Oğur, “devletin bekası”
gerekçesiyle kimi zaman hukukun bir zaaf olarak görüldüğüne işaret ederek, “Hukuk
bir zaaf mıdır?” diye sordu. Bu soru üzerine Avcı, şunları söyledi:
“Hukukun olmadığı yerde, ne yaparsanız yapın, yanlış yaparsınız.
Çünkü doğru, hak tektir, batıl sonsuzdur. Eğer bir yerde adalet, hukuk ölçü
değilse, her şey ölçü olur. “Yanlış” ölçü olur, “intikam” ölçü olur, “duygu”
ölçü olur, her şey ölçü olur; ama hak ve doğru bir tanedir. Özgürlük, çok temel
bir değerdir, toplumların yaşamında. Bu özgürlük, kişisel özgürlük ama en
önemlisi fikir ve düşünce özgürlüğüdür. Bu, kişisel bazda benim konuşmam, sizin
konuşmanızdır ama toplumsal bazda basın özgürlüğüdür. Basının özgür olmadığı
bir ülkede hiçbir şey iyi olamaz. Bu benim lafım değil, sizin lafınız değil;
bu, dünyanın yaşadığı, geldiği noktadır. Siz, basının sınırlı olduğu,
engellendiği, basın özgürlüğünün kısıtlandığı ülkelerde, önünde sonunda çok
büyük zarar görürsünüz. Toplumsal hayatta bunlar kısa zamanda gözükmüyor. 1
yıl, 2 yıl, 3 yılda gözükmüyor. Belki 10 yıl, belki 20 yıl sonra gözüküyor; ama
öyle ağır bir darbe görürsünüz ki, bunu telâfi edemezsiniz belli bir zamanda.”
Hanefi Avcı, hukuk, özgürlük, demokrasi ve insan haklarının bir
arada bulunmaması ve kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının sağlanamaması
halinde, gelecekte büyük toplumsal sorunlar doğacağının altını çizdi.
Rüyamda görsem
inanmazdım ama yaşadık
Dünyada hukukun üstünlüğüne dair hassasiyetin giderek
yükselmesine karşılık Türkiye’nin hukuk istikametinden geri dönmeye başladığını
ifade eden Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Küçük bahanelerimizle, güvenlik bahanelerimizle, şu anda
karşılaştığımız sorunun büyüklüğü gibi bahanelerle biz burada taviz, ödün
vermeye başladık. Bu küçük ödünler büyüdü, büyüdü, şimdi ödün olmaktan çıktı,
dev gibi meselelere dönüştü ve artık biz bu sistemi engellemeye başladık.
Hukuku engellemeye, bertaraf etmeye başladık. Ben düşünürdüm de, bu ülkede
Anayasa mahkemesinin verdiği karara ben uymuyorum diyen bir mahkeme olacağı
aklıma gelmezdi. Bunu rüyamda görsem, herhalde derdim ki bu bir rüyadır, olmaz
böyle bir şey; ama yaşadık ve Türkiye’de herkes de buna seyirci kaldı. HSK da
seyirci kaldı, Anayasa Mahkemesi de seyirci kaldı, hukuk sistemi seyirci kaldı,
sivil toplum seyirci kaldı, herkes seyirci kaldı. Eğer biz, bu ülkede hukukun
sistemini çalıştıramazsak, hukuku uygulayamazsak, gerçekten gelecekte çok ağır
vakalar ortaya çıkarırız.”
(Haber: Sürur Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder