15 Aralık 2018 Cumartesi

Hanefi Avcı, TV 5’te konuştu:
Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbir şey iyi olamaz


Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, “Hukukun olmadığı yerde, ne yaparsanız yapın, yanlış yaparsınız. Eğer bir yerde adalet, hukuk ölçü değilse, her şey ölçü olur. Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbir şey iyi olamaz.” dedi.

Hanefi Avcı, TV 5’te yayınlanan ve gazeteci Yıldıray Oğur’un sunduğu “Medya Analiz” programına konuk oldu.

Hanefi Avcı, kendisinin görevde olduğu dönemde Fethullah Gülen yapılanması hakkında devlet yetkililerine bilgi verdiğini ancak hiçbir tedbir alınmadığını anlatırken, “AK Parti hükümetleri veyahut da AK Parti gibi muhafazakâr kesim, geçmişte şöyle suçlardı: ‘Hep asker böyle işleri yaratıyor; darbe ortamı yaratıyor’ vesaire diye… Şimdi bakın iktidar kendileri, aynı hataları kendileri de yapıyorlar” dedi.

Avcı, “Erken Uyarı” kitabı hakkında bilgi verirken de, devletin kamusal alanda görev yapan kurumlarının; siyaset ve yargı gibi mekanizmaların gelecekte büyük sıkıntılara sebep olacak bir yapıda olduğuna dikkat çekmek ve bu sıkıntıları gidermenin yollarını erkenden göstermek istediğini ifade etti.

Program sunucusu Yıldıray Oğur, “devletin bekası” gerekçesiyle kimi zaman hukukun bir zaaf olarak görüldüğüne işaret ederek, “Hukuk bir zaaf mıdır?” diye sordu. Bu soru üzerine Avcı, şunları söyledi:

“Hukukun olmadığı yerde, ne yaparsanız yapın, yanlış yaparsınız. Çünkü doğru, hak tektir, batıl sonsuzdur. Eğer bir yerde adalet, hukuk ölçü değilse, her şey ölçü olur. “Yanlış” ölçü olur, “intikam” ölçü olur, “duygu” ölçü olur, her şey ölçü olur; ama hak ve doğru bir tanedir. Özgürlük, çok temel bir değerdir, toplumların yaşamında. Bu özgürlük, kişisel özgürlük ama en önemlisi fikir ve düşünce özgürlüğüdür. Bu, kişisel bazda benim konuşmam, sizin konuşmanızdır ama toplumsal bazda basın özgürlüğüdür. Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbir şey iyi olamaz. Bu benim lafım değil, sizin lafınız değil; bu, dünyanın yaşadığı, geldiği noktadır. Siz, basının sınırlı olduğu, engellendiği, basın özgürlüğünün kısıtlandığı ülkelerde, önünde sonunda çok büyük zarar görürsünüz. Toplumsal hayatta bunlar kısa zamanda gözükmüyor. 1 yıl, 2 yıl, 3 yılda gözükmüyor. Belki 10 yıl, belki 20 yıl sonra gözüküyor; ama öyle ağır bir darbe görürsünüz ki, bunu telâfi edemezsiniz belli bir zamanda.”

Hanefi Avcı, hukuk, özgürlük, demokrasi ve insan haklarının bir arada bulunmaması ve kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının sağlanamaması halinde, gelecekte büyük toplumsal sorunlar doğacağının altını çizdi.

Rüyamda görsem inanmazdım ama yaşadık

Dünyada hukukun üstünlüğüne dair hassasiyetin giderek yükselmesine karşılık Türkiye’nin hukuk istikametinden geri dönmeye başladığını ifade eden Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

“Küçük bahanelerimizle, güvenlik bahanelerimizle, şu anda karşılaştığımız sorunun büyüklüğü gibi bahanelerle biz burada taviz, ödün vermeye başladık. Bu küçük ödünler büyüdü, büyüdü, şimdi ödün olmaktan çıktı, dev gibi meselelere dönüştü ve artık biz bu sistemi engellemeye başladık. Hukuku engellemeye, bertaraf etmeye başladık. Ben düşünürdüm de, bu ülkede Anayasa mahkemesinin verdiği karara ben uymuyorum diyen bir mahkeme olacağı aklıma gelmezdi. Bunu rüyamda görsem, herhalde derdim ki bu bir rüyadır, olmaz böyle bir şey; ama yaşadık ve Türkiye’de herkes de buna seyirci kaldı. HSK da seyirci kaldı, Anayasa Mahkemesi de seyirci kaldı, hukuk sistemi seyirci kaldı, sivil toplum seyirci kaldı, herkes seyirci kaldı. Eğer biz, bu ülkede hukukun sistemini çalıştıramazsak, hukuku uygulayamazsak, gerçekten gelecekte çok ağır vakalar ortaya çıkarırız.”

(Haber: Sürur Öztürk)

Hiç yorum yok: