Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslâm, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada AK Parti milletvekillerine, “ ‘O ne derse o’ diyorsunuz. Şundan vazgeçin. Yahu benim gibi, sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi âciz bir kula kulluk ediyorsunuz. En çok aldanana kulluk ediyorsunuz. Allah’a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz” diye seslendi. Halkın iktidara beddua ettiğini dile getiren İslâm, “Siyaseten sonunuz yakın; biz geliyoruz. Gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz!” dedi.
İYİ Parti’nin, 19 Temmuz 2018 tarihinde FETÖ’nün siyasî
ayağının araştırılmasına yönelik verdiği önergenin reddedilmesinin ardından, 31
Ekim 2018 tarihinde (dün) verilen ikinci önerge de AK Parti ve MHP'nin
oylarıyla reddedildi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslâm, Meclis
görüşmeleri sırasında bir AK Parti milletvekilinin “KHK’lıları tasfiye etmekle
FETÖ’yü tasfiye ettiklerini” söylemesi üzerine söz istedi. İslâm, “Ben bir KHK’lı
milletvekiliyim. Ne FETÖ’yle ne PKK’yla ne DHKP-C’yle ne IŞİD’le hiçbir
bağlantım yok, olmadı. Bu ağır itham karşısında sizden kürsüden olmak üzere beş
dakika, onunla eşit şartlarda cevap hakkı talep ediyorum efendim” dedi.
Cihangir İslâm’a, böyle bir uygulama olmadığı gerekçesi ile
söz verilmedi.
Daha sonra önerge üzerinde konuşmak üzere söz alan İslâm,
kürsüde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Bütün
muhaliflerinizi, zulmünüzü yüzünüze söyleyenleri tasfiye ediyorsunuz
“Tarihten ders çıkartacaksınız. Ama siz yaptıklarınızdan
hicap bile duymuyorsunuz. İçinizden kaçı 15 Temmuzda sokaktaydı? Hiç mi? El
kaldırın bakayım, kaçı? Kaç kişi, kaldırın?
Zannedilir ki çatışmalar doğru ile yanlış arasında yapılır.
Ortada bir çatışma varsa, bu ille de doğru ile yanlışın çatışması değildir.
Doğru ile yanlış da çatışır, yanlışla yanlış da çatışır. Bâtılla bâtıl da
çatışır. 15 Temmuz akşamı iki bâtılın çatışmasını seyrettik bu ülkede. Neydi?
Menfaat kavgasıydı. Devleti parsellediniz ve bunun hesabını vermediniz. Allah
için bunlara ‘İslâmcı’ falan demeyin! Bunlar makyavelist, bunlar oportinist,
bunlar beceriksiz. Bunlar, Dünya’ya yapıştılar ve acısını şimdi milletten
çıkartıyorlar. Ne oldu 15 Temmuz’da? Burada 4 parti, aslanlar gibi imza verdi.
Yenikapı’ya giderken HDP’den kurtuldunuz. Anayasa referandumuna giderken CHP’den
kurtuldunuz; ama bugün MHP’ye ihtiyacınız olduğu için MHP ile yan yana
duruyorsunuz. Siz, kadir kıymet bilmez, siyaseten nankörsünüz, nankör! 15
Temmuz bahane. Bütün muhaliflerinizi, dürüst insanları, hakkı söyleyenleri,
zulmünüzü yüzünüze söyleyenleri tasfiye ediyorsunuz. Bakın, “liberal, komünist,
milliyetçi, Türkçü, irticacı” diyerek geçmişte çok şeyler yapıldı bu ülkede.
Ha, şimdi de siz uydurdunuz; “FETÖ’cü, iltisaklı, irtibatlı…” Nedir FETÖ? FETÖ’cü
nedir? Alparslan Kuytul’u niye içeri attınız? Ha, sıra öbür cemaatlerde mi?
Nakşîlerde mi, Kadirîlerde mi? KHK ile “sivil ölü”ye çevirdiğiniz insanları,
şimdi bununla (KHK ile ihraç edilenlerin isimlerinin yer aldığı kitabı
elinde sallayarak), bu utanç vesikasıyla, üzerlerine beton dökmek istiyorsunuz.
Anayasa’yı ve en temel haklarımızı ihlâl ediyorsunuz. Bak, sağlık
çalışanlarının çalışmasını engelleyeceksiniz. Sizden beklenir, şaşırmıyoruz.
Müsre var ya müsre? Müsre, sizin işiniz. “Hainler mezarlığı”, sizin icadınız.
Müsadere de sizin sanatınız. Zulmediyorsunuz ve zalimsiniz. Bunu her dem
suratınıza haykıracağız.
En çok aldanana
kulluk eiyorsunuz
Bunu niye yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Bunu şunun için
yapıyorsunuz: “O ne derse o” diyorsunuz. Şundan vazgeçin. Yahu benim gibi,
sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi âciz bir kula kulluk ediyorsunuz. En çok
aldanana kulluk ediyorsunuz. Allah’a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk
ediyorsunuz.
Siyaseten sonunuz
yakın; biz geliyoruz, gideceksiniz!
Bakın, size şimdi milletten bana gelen mesajları
aktaracağım. “Bize neden bunları daha önce söylemediniz? Bizi niye daha önce
uyarmadınız?” (demeyesiniz) diye aktaracağım. Beddua alıyorsunuz. “Ocakları
sönsün” diyor insanlar size. “Soyları kurusun” diyor insanlar size. “Allah
belâlarını versin” diyor insanlar size. İleride toplum içine çıkamayacaksınız.
Siyaseten sonunuz yakın; biz geliyoruz. Gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz!..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder