1 Kasım 2018 Perşembe

SP İstanbul Milletvekili Cihangir İslâm’dan AK Parti milletvekillerine: Allah’a değil, en çok aldanan âciz bir kula kulluk ediyorsunuz


Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslâm, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada AK Parti milletvekillerine, “ ‘O ne derse o’ diyorsunuz. Şundan vazgeçin. Yahu benim gibi, sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi âciz bir kula kulluk ediyorsunuz. En çok aldanana kulluk ediyorsunuz. Allah’a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz” diye seslendi. Halkın iktidara beddua ettiğini dile getiren İslâm, “Siyaseten sonunuz yakın; biz geliyoruz. Gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz!” dedi.

İYİ Parti’nin, 19 Temmuz 2018 tarihinde FETÖ’nün siyasî ayağının araştırılmasına yönelik verdiği önergenin reddedilmesinin ardından, 31 Ekim 2018 tarihinde (dün) verilen ikinci önerge de AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslâm, Meclis görüşmeleri sırasında bir AK Parti milletvekilinin “KHK’lıları tasfiye etmekle FETÖ’yü tasfiye ettiklerini” söylemesi üzerine söz istedi. İslâm, “Ben bir KHK’lı milletvekiliyim. Ne FETÖ’yle ne PKK’yla ne DHKP-C’yle ne IŞİD’le hiçbir bağlantım yok, olmadı. Bu ağır itham karşısında sizden kürsüden olmak üzere beş dakika, onunla eşit şartlarda cevap hakkı talep ediyorum efendim” dedi.

Cihangir İslâm’a, böyle bir uygulama olmadığı gerekçesi ile söz verilmedi.

Daha sonra önerge üzerinde konuşmak üzere söz alan İslâm, kürsüde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bütün muhaliflerinizi, zulmünüzü yüzünüze söyleyenleri tasfiye ediyorsunuz

“Tarihten ders çıkartacaksınız. Ama siz yaptıklarınızdan hicap bile duymuyorsunuz. İçinizden kaçı 15 Temmuzda sokaktaydı? Hiç mi? El kaldırın bakayım, kaçı? Kaç kişi, kaldırın?

Zannedilir ki çatışmalar doğru ile yanlış arasında yapılır. Ortada bir çatışma varsa, bu ille de doğru ile yanlışın çatışması değildir. Doğru ile yanlış da çatışır, yanlışla yanlış da çatışır. Bâtılla bâtıl da çatışır. 15 Temmuz akşamı iki bâtılın çatışmasını seyrettik bu ülkede. Neydi? Menfaat kavgasıydı. Devleti parsellediniz ve bunun hesabını vermediniz. Allah için bunlara ‘İslâmcı’ falan demeyin! Bunlar makyavelist, bunlar oportinist, bunlar beceriksiz. Bunlar, Dünya’ya yapıştılar ve acısını şimdi milletten çıkartıyorlar. Ne oldu 15 Temmuz’da? Burada 4 parti, aslanlar gibi imza verdi. Yenikapı’ya giderken HDP’den kurtuldunuz. Anayasa referandumuna giderken CHP’den kurtuldunuz; ama bugün MHP’ye ihtiyacınız olduğu için MHP ile yan yana duruyorsunuz. Siz, kadir kıymet bilmez, siyaseten nankörsünüz, nankör! 15 Temmuz bahane. Bütün muhaliflerinizi, dürüst insanları, hakkı söyleyenleri, zulmünüzü yüzünüze söyleyenleri tasfiye ediyorsunuz. Bakın, “liberal, komünist, milliyetçi, Türkçü, irticacı” diyerek geçmişte çok şeyler yapıldı bu ülkede. Ha, şimdi de siz uydurdunuz; “FETÖ’cü, iltisaklı, irtibatlı…” Nedir FETÖ? FETÖ’cü nedir? Alparslan Kuytul’u niye içeri attınız? Ha, sıra öbür cemaatlerde mi? Nakşîlerde mi, Kadirîlerde mi? KHK ile “sivil ölü”ye çevirdiğiniz insanları, şimdi bununla (KHK ile ihraç edilenlerin isimlerinin yer aldığı kitabı elinde sallayarak), bu utanç vesikasıyla, üzerlerine beton dökmek istiyorsunuz. Anayasa’yı ve en temel haklarımızı ihlâl ediyorsunuz. Bak, sağlık çalışanlarının çalışmasını engelleyeceksiniz. Sizden beklenir, şaşırmıyoruz. Müsre var ya müsre? Müsre, sizin işiniz. “Hainler mezarlığı”, sizin icadınız. Müsadere de sizin sanatınız. Zulmediyorsunuz ve zalimsiniz. Bunu her dem suratınıza haykıracağız.

En çok aldanana kulluk eiyorsunuz

Bunu niye yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Bunu şunun için yapıyorsunuz: “O ne derse o” diyorsunuz. Şundan vazgeçin. Yahu benim gibi, sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi âciz bir kula kulluk ediyorsunuz. En çok aldanana kulluk ediyorsunuz. Allah’a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz.

Siyaseten sonunuz yakın; biz geliyoruz, gideceksiniz!

Bakın, size şimdi milletten bana gelen mesajları aktaracağım. “Bize neden bunları daha önce söylemediniz? Bizi niye daha önce uyarmadınız?” (demeyesiniz) diye aktaracağım. Beddua alıyorsunuz. “Ocakları sönsün” diyor insanlar size. “Soyları kurusun” diyor insanlar size. “Allah belâlarını versin” diyor insanlar size. İleride toplum içine çıkamayacaksınız. Siyaseten sonunuz yakın; biz geliyoruz. Gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz!..”

Hiç yorum yok: