Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bu günkü TBMM Grubu Toplantısında, küreselleşme karşıtı cephede yer alacaklarını açık ifadelerle dile getirdi. Muhtemel yeni “çözüm süreci” arayışlarını ve “Öğrenci Andı” üzerinden Türklük kavramının tartışmaya açılmasını küreselleşmeci bir tehdit olarak değerlendiren Bahçeli, “Buna müsaade etmeyeceğiz, bu saldırıya son nefesimize kadar, bedeli her neyse ödeyerek direneceğiz, iblisin bacağını kıracağız” dedi.
Bahçeli, bu konuda şunları söyledi:
“Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar pervasızlaşan,
Türk ve İslam dünyasına açık tehdit haline gelen “yeni küresel emperyalizm”,
teslimiyeti reddeden milletleri parçalamaya odaklanmıştır. Yeni Dünya düzeni
denen bu tehdidin önündeki en büyük engel, millî devletler ve güçlü millet
varlığıdır. Bu nedenle küreselleşme, millî devletlerdeki yönetim iradesinin
millet üstü birliklerle paylaşılmasını ısrarla dayatmaktadır. Bunun olmaması
halinde alt kimliklerin tahriki devreye sokulmaktadır. Senaryonun özü, “ya üste
bağlan ve egemenliği paylaş, ya da alta in paylaşarak çözül” biçiminde formüle
edilmiştir. Buna müsaade etmeyeceğiz, bu saldırıya son nefesimize kadar, bedeli
her neyse ödeyerek direneceğiz, iblisin bacağını kıracağız.”
Konuşmasında muhtemel bir “çözüm süreci” hakkındaki
görüşlerini dile getiren Bahçeli, “Terörle masa kurulmaz, teröristlerle
müzakere yapılmaz, aman dileyerek, seri tavizler vererek akan kan durmaz,
cinayetler son bulmaz. Geçmişte yaşananlar tecrübedir ve hamd olsun Türkiye
badireli günleri atlatmıştır” diye konuştu.
“Kürt kökenli kardeşlerimiz canımızdır, hepsiyle birlikte
anımız birdir, acımız birdir, adımız birdir, nitekim hepimiz Türk milletiyiz”
diyen Bahçeli, bayatlamış ve raf ömrünü doldurmuş anlaşmazlıkları tekraren
körüklemenin maksatlı ve müflislik olduğunu söyledi.
Son günlerde televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde
Türklük konusunun tartışılmakta olduğuna da işaret eden Bahçeli, “Öğrenci Andı”
bahanesiyle de ölçüsü kaçan polemikler yaşandığını dile getirdi.
Herkesin aidiyet ve meşrebine, etnik ve mezhebî kabulüne
saygı duyduklarını ifade eden Bahçeli, “Ancak Türk milletini tartışmak, Türk ve
Türkçülük üzerinden kara kampanyalar düzenlemek, düşmana koz vermek,
emperyalizme selâm yollamaktır” dedi. Bahçeli, hiçbir milliyetçi ve ülkücünun
buna razı olmayacağını, bu pespayeliğe onay vermeyeceğini kaydetti.
Bahçeli, şunları söyledi:
“Biz Türklüğümüzle övünürüz, çünkü Türk oğlu Türk’üz. Türkçülüğümüzle
onur duyarız, çünkü kendimizi bildik bileli Türkçülüğün Orhun kaynağından kana
kana içtik, inanç ve imanla dolarak bugünlere geldik. Türk’üz, Türkçüyüz, Türk
milleti için sadece yaşamayı değil, gerekiyorsa koşa koşa ölmesini de biliriz.
Türkçülük ırkçılık değildir. Andımızı okumak, okunmasını
istemek, haşa ve kat’a ezanın Türkçe okunmasına çanak tutmak hiç değildir. Vesayete
umut bağlamak, statükoya yaslanmak bizim harcımız olamayacaktır. Ne ezan
sussun, ne vatan bölünsün, ne Türklüğümüz budansın, ne de Türkçülüğümüz
buruşsun. Yaşasın Türk milleti, var olsun Türkiye Cumhuriyeti, kahrolsun
bölücülük, kökün kurusun eyyamcılık.”
Yeni sömürgeciliğin, insanlığın binlerce yıllık
tecrübelerinden süzülerek gelen millî kültürleri tahrip etmeyi hedeflediğini
ifade eden Bahçeli, “Gaye kimliksiz insan yığınlarından oluşan, kolay idare
edilebilir bir dünyadır” dedi.
Bahçeli, bu yıkım sürecinin, bir milletin hayatta iken
kendi ölümünü seçmesi demek olan “toplumsal ötenaziye” doğru yol aldığını
belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar pervasızlaşan,
Türk ve İslam dünyasına açık tehdit haline gelen “yeni küresel emperyalizm”,
teslimiyeti reddeden milletleri parçalamaya odaklanmıştır. Yeni Dünya düzeni
denen bu tehdidin önündeki en büyük engel, millî devletler ve güçlü millet
varlığıdır. Bu nedenle küreselleşme, millî devletlerdeki yönetim iradesinin
millet üstü birliklerle paylaşılmasını ısrarla dayatmaktadır. Bunun olmaması
halinde alt kimliklerin tahriki devreye sokulmaktadır. Senaryonun özü, “ya üste
bağlan ve egemenliği paylaş, ya da alta in paylaşarak çözül” biçiminde formüle
edilmiştir. Buna müsaade etmeyeceğiz, bu saldırıya son nefesimize kadar, bedeli
her neyse ödeyerek direneceğiz, iblisin bacağını kıracağız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder