Sürur Öztürk / Haber Merkezi
Çok şey değişti
16 Haziran 2016 halk oylaması ve 24 Haziran Cumhurbaşkanı
seçimiyle birlikte kademeli olarak hayata geçen “başkanlık sistemi”,
milletvekillerini ve bakanları önemsizleştirdiği gibi, AK Parti’nin işlevinin
de değişmesine ve sınırlandırılmasına sebep oldu. Bu konuda, AK Parti
camiasından da diğer partilerden de akademik camiadan da tespitler ve uyarılar
dile getiriliyor.
Tespitler ve uyarılar
Daha önce AK Parti iktidarında Ekonomiden Sorumlu Devlet
Bakanlığı Danışmanlığı, Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı
görevlerinde bulunmuş, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde Ankara
Milletvekili seçilmiş olan, Yeni Şafak gazetesi yazarı Aydın Ünal, “Siyaset
davadan uzaklaşmadan” başlıklı yazısında, partisine ve iktidara şu önemli
uyarılarda bulunmuştu:
“Dava”dan
uzaklaşmanın sonu hezimettir
“Siyaset eğer davadan uzaklaşmaya başlarsa, ilkeler
kaybolur, sınırlar esner, dil, üslup, yöntem değişir. Siyaset davadan
uzaklaşırsa merkeze yürür; merkeze yürüdükçe sağcılaşmaya, çürümeye, çürütmeye
doğru yol alır. Bundan sonrası, geçmişte defalarca görüldüğü gibi, hezimettir. Siyasetin
davadan uzaklaşması davanın izzet ve şerefine halel getirmez. Lakin dava
adamının boynunu yere eğer, imkânları heba eder, umutları söndürür. Siyasetin
davadan uzaklaşması, geride onarılması yıllar alacak enkaz bırakır. Siyasetin
davadan uzaklaşıp çürümeye başlaması yapılan onca güzel işi örter, unutturur,
hatırayı bile kirletir. (…) Siyasetin çürümesi, dava ve dava adamlarını
tasfiyesi, geride hazin bir enkaz bırakır. Dava adamının şevki kaybolur. Davaya
ve dava adamına güven kaybolur. Alan daraldıkça daralır. Hayal kırıkları
yanmış, terk edilmiş bir dağa dönüşür. Siyaset çürürse toplumu da çürütür,
gençleri de çürütür, geleceği de çürütür. Siyasetin dava ile arasının açılması
kötü niyetlilere, fırsatçılara, özellikle de fitnecilere fırsat doğurur.”
Prof. Dr. Menderes Çınar da, insanların AK Parti’ye artık “dava”
için değil, onu “yürüyen tren” olarak gördükleri için, kariyerist bir siyaset
amacıyla yöneldiklerini söylüyor.
Andican: AK Parti,
Erdoğan tarafından dışlanmıştır
İYİ Parti Grup Başkanı Ahat Andican ise, 24 Haziran
seçimlerinin ardından Tayyip Erdoğan’ın kazandığını AK Parti’nin ise
kaybettiğini ileri sürüyor. Andican, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, başkan olmak
uğruna partisini yan tarafa ittiğini belirterek, “Bu gün Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın yönetiminde AKP’nin etkinliği, artık yoktur. Parti olarak
dışlanmıştır” diyor...
Bu çerçevede, Prof. Dr. Menderes Çınar’ın tespitleri de önem
taşıyor.
Uzun zamandan beri AK Parti üzerine çalışan bir siyaset
bilimci olan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Menderes Çınar, Medyascope TV’de
gazeteci Ruşen Çakır’ın sorularını cevapladı.
Daha önceki yayınlarda AK Parti’nin artık fonksiyonunu
kaybettiğini dile getiren Menderes Çınar, Türkiye’de yürürlüğe giren “başkanlık
sistemi”nin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisinin kendisi için
tasarladığı bir sistem olduğunun not edilmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, kendisinden
başka bir siyasî figür istemedi
Çınar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tasarladığı sistemde,
kendisinin halka, geri kalan herkesin de kendisine hesap vermesini öngördüğünü;
bu anlayışa göre de yürütmede kendisinden başka bir siyasî figürün olmaması
gerektiğini ifade etti. Çınar, seçilmiş bir başkan yardımcısının olmadığını
çünkü yardımcının “seçilmiş” olmasının, o kişiyi siyasî bir figür yapacağını
kaydetti.
İnsanlar AK Parti’ye
artık dava için değil “yürüyen tren” olduğu için yöneliyorlar
Milletvekilleri ve bakanların etkisizleşmesine bağlı olarak iktidarla
halk arasındaki mesafenin arttığını ileri süren Çınar, Meclis’in tek işlevinin
yasa yapılması ve muhalefet için platform olmasından ibaret kalacağını ifade
etti. Çınar, yeni sistemle birlikte siyasî partilerin, geleceğin liderlerini
yetiştiren kurumlar olmaktan da çıkacağını; milletvekillerinin de durumları ve
statüleri daha iyileştirilmiş birer parti memuru durumunda olacaklarını
söyledi. Çınar, artık AK Parti’ye yönelenlerin “dava” için yönelenler değil, “yürüyen
tren” olarak AK Parti’yi gördükleri için “siyaset” yapmak isteyenler olduğunu
ifade etti. Çınar, AK Parti’nin artık sadece mitinglere adam toplamak, bayrak
asmak gibi işlerde işe yarayacağını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da partiden gelen
verilere göre değil anket sonuçlarına göre değerlendirme yapacağını söyledi.
Erdoğan’ın
kendisinden sonrasını düşünmüyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisinden sonraki döneme dair
uzun vadeli düşünmediğini de belirten Çınar, Erdoğan’dan sonra ya kaos olacağını,
ya taşların yeniden dizileceğini, ya da kuralların yeniden konacağını ifade
etti.
AK Parti,
zenginleşmiş insanların partisi oldu
Menderes Çınar, AK Parti’nin giderek kariyerist,
zenginleşmiş insanların partisi olduğunu; MHP’ye giden oyların da bir tepki
ifadesi olduğunu söyledi. Çınar, “Destekliyoruz, yanındayız; ama bazı şikâyetlerimiz
de var mesajı veriyorlar” dedi.
Erdoğan, yarışacağı
alanı kendisi ayarlıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hep “kendi şartlarında” yarıştığına
işaret eden Çınar, “Meselâ hiçbir zaman gerçek anlamda bir röportaj vermiyor. Yani
önceden hazırlanmış, kendisinin sorulmasını istediği muhtemelen sorulara cevap
veriyor. Bunlar, çok kolaylaştırıcı işler.” dedi.
İnce, ideolojik bir
yenilenmeyi temsil etmedi; sadece daha fazla laf yarıştırdı
Genel siyasî durumu muhalefet açısından da değerlendiren
Çınar, muhalefetin seçimden önce demokrasiye sahip çıkan bir görüntü verdiğini
ve bunun çok önemli olduğunu ancak seçim gecesi ve daha sonraki performansın ise
biraz hayal kırıklığı ürettiğini söyledi. Çınar, “Seçimi kaybetmiş
olabilirsiniz ama onun da bir yönetilmesi gerekiyor. O kısmında bir hazırlık
yokmuş.” dedi. Çınar, muhalefetin ciddi bir örgütlenme sorunu olduğunun
anlaşıldığını da belirterek, muhalefetin bir ideolojik yenilenme
gerçekleştirmesi ve yeni bir dil geliştirmesi gerektiğini söyledi. Çınar, “Bunu
uzun uzun çalışması lâzım. Yani öyle oturup laf yarıştırmakla olabilecek bir iş
değil. Belki döneminde Muharrem İnce, çok iyi bir performans sergiledi ama büyük
bir ideolojik yenilenmeyi temsil etmedi. Sadece daha başarılı laf yarıştırdı. O
da bir yere kadar. Sonuç üretme açısından ondan sonrası yok.” diye konuştu.
Erdoğan, kendisine
karşı oluşabilecek muhtemel alternatifleri engelledi
Menderes Çınar, Refah Partisi’nin içinden AK Parti
alternatifinin çıkmasına benzer bir şekilde AK Parti’nin içinden yeni bir parti
çıkma ihtimalinin olup olmadığına dair bir soruyu da cevapladı. Çınar, Erdoğan’ın
başarılarından birisinin de muhtemel alternatiflerinin oluşmasını engellemesi olduğunu
kaydetti. Çınar, şunları söyledi:
“Böyle bir potansiyel olsa bile, bunun gerçekleşebilmesi
için çok fazla çalışmak ve çok fazla çaba göstermek gerekiyor. Akşener olayı,
aslında biraz böyle bir olaydı; ama işinin çok zor olacağı, en baştan belliydi.
Yani şöyle düşünün: Erdoğan, AKP’nin oy oranını olumsuz etkileyebilir diye, Süleyman
Soylu gibi birisini alıp, daha önce kendisine çok ağır eleştirilerde bulunan
birini alıp Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptı. Veya işte Has
Parti’nin kendisini feshetmesini sağladı. Bunlar hep, olası alternatiflerin,
parti içindeki mutsuzların kaçabileceği şeylerdi. Böyle bir potansiyel var; ama
Erdoğan, karşı tarafın reaksiyonunu da hesaba katarak değerlendirme yapmak lâzım.
O değerlendirmeyi yaptığımızda da o boşluğu, çeşitli enstrümanlar kullanarak bırakmayacağını
düşünüyorum ben, Erdoğan’ın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder