Erol Mütercimler |
ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşımak suretiyle
Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilân etmesi karşısında protesto mitingleri
düzenlenmesinin zerre kadar önemi olmayacağını ileri süren Mütercimler, “Kardeşim
sen madem ki tavır koyuyorsan, İsrail’le sözleşmeler, bilmem neler, bunları
iptal etsene!” diye konuştu.
Strateji Uzmanı Yazar Erol Mütercimler, meltem
televizyonunda yayınlanan “Akıl Oyunu” isimli programda, Türkiye-İsrail
ilişkilerini değerlendirdi.
Suudîler, Mekke ve
Medine’de İsrail Başkonsolosluğuna da razı olabilirler
Erol Mütercimler, Osmanlı Devleti’nin en son Filistin ve
Suriye’yi terk ettiğini hatırlatarak, günümüzde de Suudî Arabistan ve Birleşik
Arap Emirlikleri gibi birtakım Arap unsurların ABD ve İsrail’le işbirliği
halinde olduklarına işaret etti. Mütercimler, yakın gelecekte İsrail’in, işgal
ettiği ülkeleri kendi topraklarına katması halinde Arap ülkelerinin bunu da kabullenmesinin
de, Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Salman’ın, “İsrail, Riyad’da
Büyükelçilik, Mekke ve Medine’de de konsolosluk açabilir” demesinin de hiç
şaşırtıcı olmayacağını söyledi.
Solcu, Kemalist, antiemperyalist ve ülkenin üniter yapısının
korunmasından yana birisi olarak kendisinin İsrail’in Filistinlilere
yaptıklarını kabullenemediğini belirten Mütercimler, Arap-İslâm dünyasının ise
bu zulmü görmezden geldiklerini söyledi. Mütercimler, şöyle konuştu:
Filistin meselesi
önemsenmezse Kıbrıs da gider
“Bakın, bu gün eğer Filistin meselesine bakmıyorsak, yarın
Kıbrıs gittiğinde kimse bakmayacak. Çünkü Kıbrıs da, dikkat edin, ne kabul
edilmiyor Kıbrıs’ta? İki halklı yapı kabul edilmiyor. Burada da iki halklı yapı
kabul edilmiyor. Ben, bundan bilmiyorum kaç ay önce burada bir şey söylemiştim.
Demiştim ki, gün gelecek, Filistinlilere şöyle bir teklifte bulunacaklar: Eğer
siz, devlet kurmak istiyorsanız gelin, biz size Libya’da toprak vereceğiz. Taşının
oraya… Şimdi, bu teklifle yüz yüze kaldıklarında Filistinliler, tabii ki
direnecek, ‘Hayır’ diyecek; peki onlar ‘Hayır’ dedikten sonra Birleşmiş
Milletler’de Filistinliler için ne konuşulacak? Hayal edebiliyor muyuz, bu
teklife ‘Hayır’ dedikleri için? Onun için, kimsenin umrunda değil, uzun sözün
kısası, Filistinliler… Türkiye’ye gelince; Türkiye’den çıkan sesleri hiç samimi
bulmuyorum. Hiç samimi bulmuyorum.”
Tavır koyuyorsan,
İsrail’le yapılan anlaşmaları iptal etsene!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, İsrail’le yapılan
anlaşmaların feshedilmesi için verilen önergenin, AK Parti ve MHP
milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğine işaret eden Mütercimler, Türkiye’nin
ve İslâm ülkelerinin tavrının, ölü evinde zılgıt çekmeye benzediğini ifade
etti. Mütercimler, “Kardeşim, canı yanmış, ölü evi orası, ölü evi! Siz gidip
orada zılgıt çekseniz ne? Gidip kendi ölülerine ağlıyorlar yahu! Bas bas
bağırıyorlar. Ölmüş analarının babalarının adını çağırarak, sahte gözyaşı
döküyorlar. Sahtekâr! Orada gözyaşı döküyor, geri dönüyor, evde herhangi bir
kanalda dizi izlemeye başlıyor. Pardon? Onun için bu, böyle miting
düzenlemişsin, orada gidip bağırmış çağırmışsın, hiç bunun zerre kadar önemi
yok. Kardeşim sen madem ki tavır koyuyorsan, İsrail’le sözleşmeler, bilmem
neler, bunları iptal etsene!” diye konuştu.
İsrail’in eşcinsel İstanbul
Başkonsolosunu çekmesi Yahudi cemaatini rahatlattı
Türk Dışişleri Bakanlığı’nın, İsrail’in İstanbul
Başkonsolosu Yosef Levi Sfari’nin bir süreliğine ülkesine dönmesini istemiş
olmasının Türk basınında güçlü bir tepki olarak yansıtıldığını ancak bunun, İsrail
için bir kayıp olmadığını belirten Mütercimler, bu konuda açıklamada bulundu.
İsrail’in İstanbul Başkonsolosunun bir eşcinsel olduğunu,
İstanbul’a da sevgilisi ile birlikte geldiğini belirten Mütercimler, bu durum
karşısında İstanbul’da Yahudi cemaatlerinin ayağa kalktığını, dinî inançları
gereği eşcinsel bir başkonsolosu İstanbul’da kabul etmediklerini dile
getirdiklerini anlattı. Mütercimler, o dönemde Ankara’nın bu tepkileri İsrail’e
aktardığında İsrail’in bu atamayı uygun gördüğünü beyan ettiğini, Anakara’nın
da mecburen bunu kabul ettiğini söyledi. Mütercimler, şöyle konuştu:
“Bunun anlamı şu: Biz, aslında gözden çıkarmış olduğumuz bir
diplomatı gönderiyoruz size. O zaman. Bakın bu gün rahatlıkla geri çektiler. Ne
diyor şimdi kendisi, buradaki cemaate? “Bak, istemediğiniz adamı çektik.” Şimdi
(Yahudi) cemaati rahatladı mı? Rahatladı. Ankara rahatladı mı? “İşte diplomatı
geri çektirdim.” Ankara da rahatladı…Sonuç? Sonuç?..”
“Oohoo, yüzde yüz. İran, mecburen yapacak. Yani o tahrik
edildi. Füzeler atıldı sana. Ne olacak? İsrail’le bu taraftakiler birlik olmuş
bir koalisyon; arkalarında ABD var. İran, ne kadar arkasına Rusya’yı çekerse
çeksin. Şimdi oradan hiçbir şekilde Rus füzeleri Amerikan üslerine düşmeyecek. Amerikan
füzeleri de Rus üslerine düşmeyecek. Üslere düşmeyecek. Peki arada ne olacak? İşte
çok net biçimde İslâm, İslâma kırdırtılıyor. Kimlerin eliyle? Müslümanların
eliyle. Hangi Müslümanlar bunlar? Mercimek beyinli Müslümanlar… Ama tarihin
başından beri mercimek beyinli; çünkü emperyalizmle iş tutanlar, en
nihayetinde, sonunda kendileri de yok edilirler.”
İsrail, Türkiye-İran
savaşı çıkartmak isteyecektir
Türkiye İsrail ilişkilerini, masanın üstünde yumruk yumruğa,
masanın altında ise anlaşmalar imzalayıp el sıkışan bir görüntüye benzeten
Mütercimler, etkili tedbirler alınmaması halinde İsrail’in bölgede giderek
yayılacağını ve Türkiye ile İran arasında savaş çıkartmak isteyeceğini iddia
etti.
Mütercimler, Türkiye ile İran arasında savaş çıkartmanın
kolay olmayacağını, ancak Suudî Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve birtakım
Körfez ülkeleri ile İran’ı savaştırmalarının çok kolay olacağını söyledi. Mütercimler,
“Bunu yapabilirler mi?” sorusuna şöyle karşılık verdi:
Emperyalizmle iş
tutanlar, sonunda kendileri de yok edilirler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder