Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iktidarı devraldıklarında 3 yıl içinde ülkenin temel ekonomik ve sosyal meselelerini halledeceklerini söyledi. Karamollaoğlu, bunu nasıl gerçekleştireceklerine dair muhtemel bir soruya cevaben de, kendilerinin, 11 ayda D8’leri kurmuş ve Türkiye’nin ilk denk bütçesini yapmış, KİT’lerin tamamını kâra geçirmiş, bir gecede Kıbrıs Barış Harekâtını başlatıp zafere ulaştırmış bir hükümetin mensupları olduklarını hatırlattı. Karamollaoğlu, kendilerine görev verildiğinde 5Y’ye asla izin vermeyeceklerini, 5A’dan da asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,
cumhurbaşkanlığına adaylığının açıklandığı basın toplantısında, yönetim
anlayışlarını ve ülke yönetimine dair hedeflerini anlattı.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yönetim
anlayışlarını belirleyen birtakım prensipleri olduğunu belirterek, bunları
şöyle dile getirdi:
Kuvvetler ayrılığı, ehliyet, liyakat, istişare...
Kuvvetler ayrılığı, ehliyet, liyakat, istişare...
“Biz, kutuplaştırıcı değil kucaklayıcı bir siyaset
anlayışına sahibiz. Biz, ayrıştırıcı değil birleştirici; ötekileştirici değil
uzlaştırıcı bir anlayışa sahibiz. Biz, kuvveti değil hakkı üstün tutarız. Biz,
menfaati değil hizmeti esas alırız.”
En çok önem verdikleri konuların başında planlı ve programlı
çalışmanın geldiğini belirten Karamollaoğlu, “Aklımıza estiği gibi, gece
rüyasını gördüğümüz herhangi bir projenin sabahleyin tatbikata konulması için kimseye
talimat verecek bir anlayışa sahip değiliz” dedi.
Karamollaoğlu, bütün çalışmalarında kuvvetler ayrılığı
ilkesini ön planda tuttuklarını; bir kişinin aklının herkesin aklı olarak kabul
edildiği bir yönetim anlayışına değil, adaletin her şeyin üzerinde değer
taşıdığı bir yönetim anlayışına sahip olduklarını söyledi. Ehliyete ve liyakata
çok önem verdiklerini vurgulayan Karamollaoğlu, kapılarını her zaman herkese
açık tuttuklarını, hiçbir zaman partizanlık yapmadıklarını kaydetti. Karamollaoğlu,
sözlerine şöyle devam etti:
“Emanete ihanet etmeyiz. Ne çalarız, ne de çaldırırız. İnsanları
kandırmaz ama aynı zamanda kanmayız. Biz, dün söylediğimizi ‘keen lem yekûn’
yani hiç yokmuş gibi (hiç söylememişiz gibi) addedip onun tam tersini icraata
hiçbir zaman koymayız. Biz, sözümüzün eriyiz. Bu da bizim şiarımız.”
Karamollaoğlu, bu sözleri kimseyi kırmak, incitmek, küçük
düşürmek niyetiyle söylemediklerini, aksine bu millete hizmet etmek için
milletin görev verdiği kişileri uyarmak, onlara yol göstermek için dile
getirdiklerini kaydetti.
5Y’ye asla izin vermeyecek, 5A’dan da asla vazgeçmeyeceğiz
5Y’ye asla izin vermeyecek, 5A’dan da asla vazgeçmeyeceğiz
Kendilerine görev verildiğinde 5Y’ye asla izin
vermeyeceklerini, 5A’dan da asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Karamollaoğlu, şöyle
konuştu:
“Huzurlarınızda söz veriyorum: Bizim yönetimimizde
yolsuzluğa, yandaşlığa, yalakalığa, yasağa ve yağmaya hiçbir zaman yer
olmayacaktır. Şu bilinsin ki biz, garip gurebanın hakkını, yetim hakkı korur
gibi koruyacağız. İhalelerde şeffaf, denetlemelerde son derece titiz olacağız. Çevremizde
yalakaların öbekleşmesine kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Farklı fikir ve
düşüncelere saygı gösterecek, hoşumuza gideni değil, doğru olanı yapmaya
çalışacağız. Çevrenin, tarihin, sahillerin, yeşil alanların talan edilmesine
asla müsaade etmeyeceğiz. Biz, şehirlerimizi yaşanabilir bir şehir haline
getirmek için gayret edecek, ranta asla müsaade etmeyeceğiz. İnsanlarımızın ömrünü
tükettiği şehirlere yaşanabilir bir hüviyet kazandıracak ve oralara Manhattan
gibi şehirler yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Türkiye’mizi
normalleştireceğiz. Normalleşme ne demek? Nasıl normalleşeceğiz? Nasıl bir
durumdayız ki böyle bir ifadeye ihtiyaç duydum? Şu anda biz, olağanüstü hal
(OHAL) ile yönetiliyoruz. OHAL demek, artık hukukun işlemediği rafa
kaldırıldığı bir ortam demektir. Bundan dolayı da iktidara geldiğimizde ilk
alacağımız kararlardan birisi, OHAL düzeninin kaldırılması olacaktır. Şiddete başvurmadığı
müddetçe hiçbir fikrin ve düşüncenin ysaklanması yoluna gitmeyeceğiz.”
Karamollaoğlu, asla vazgeçmeyeceklerini belirttiği 5A prensiplerini
de akıl, adalet, ahlâk, adanmışlık ve asalet olarak sıraladı.
Ülkenin temel problemlerinin çok kısa süre içinde
çözülebileceğini belirten Karamollaoğlu, ancak ellerinde sihirli bir değnek
olmadığının da altını çizdi. Karamollaoğlu, iktidarı devraldıklarında 3 yıl
içinde ekonomisi güçlü, halkı müreffeh, adaletin tesis edildiği, barış ve
kardeşliğin yurdu olan bir Türkiye inşa edeceklerine inandığını söyledi. İlk
önce kırılan kalpleri onaracaklarını belirten Karamollaoğlu, yıkılan güveni ve
toplumsal barışı yeniden tesis edeceklerini ve kardeşlik havasını bütün Türkiye’ye
yayacaklarını söyledi. Karamollaoğlu, “Çünkü barış olmadan yatırım, yatırım
olmadan üretim, üretim olmadan da hakikî kalkınma olmaz” dedi.
İcraatlarının ikinci safhasının yatırım safhası olduğunu
belirten Karamollaoğlu, Türkiye çapında yatırım hamlesi başlatacaklarını
söyledi. Karamollaoğlu, planlamaya önem vereceklerini, kaynakları çar çur
etmeyerek verimli kullanacaklarını, israfı da kökünden kazıyacaklarını dile
getirdi.
Karamollaoğlu, atılım safhasında ise, tarımdan hayvancılığa,
sanayiden yüksek teknolojiye, madencilikten enerjiye kadar Türkiye’nin dört bir
yanında kuracakları tesislerle büyük bir atılım ve kalkınma dönemi
başlatacaklarını söyledi.
Geçmişte 11 ayda yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır
Geçmişte 11 ayda yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır
Karamollaoğlu, bütün bunların nasıl gerçekleştirileceğine
dair muhtemel bir soruya cevaben de kendilerinin, 11 ayda D8’leri kurmuş ve
Türkiye’nin ilk denk bütçesini yapmış, KİT’lerin tamamını kâra geçirmiş, bir
gecede Kıbrıs Barış Harekâtını başlatan ve zafere ulaştıran bir hükümetin
mensupları olduklarını hatırlattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder