5 Kasım 2018 Pazartesi

“Hindi ilânını Türkiye olarak algılayan da olmuştu ama ülkesinin kuruluş yıldönümünü müsamere olarak algılayan elçiye ilk kez rastlanmıştır”


Türkiye’nin Uganda Büyükelçisi Sedef Yavuzalp, bakanların ve bürokratların katıldığı 29 Ekim Resepsiyonu’nda Yunan tanrıçası Helen’i, kâtibi ise Yunan Tanrısı Zeus’u temsil eden kıyafet giymişti. Durumun medyaya yansıması üzerine Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçi Yavuzalp’i Ankara’ya çağırdı ve hakkında soruşturma başlattı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı, Yeni Şafak Yazarı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, “Türkiye’nintemsili mi, müsamere mi?” başlıklı yazısında, bu örnek üzerinden elçi olacak memurlara verilen eğitimin yetersiz olduğunu ileri sürerek, “Büyükelçi olacaklara diplomasi derslerinin dışında en az bir yıl yoğunlaştırılmış Türkiye Tarihi dersleri verilmelidir” dedi.

Bir büyükelçi’nin, ülkesinin devlet başkanının temsilcisi olduğunu belirten Prof. Kurşun, teorik de olsa büyükelçilerin, bu büyük sorumluluğu taşıyabilecek, gideceği ülke ile ilişkileri geliştirebilecek donanıma sahip kişilerden seçildiğini kaydetti.

Bir elçinin kendi ülkesini çok iyi tanıması gerekir

Bir elçinin görevlerinin, ülkesini ve devlet başkanını temsil etmek, bulunduğu ülke hakkında bilgi derlemek ve rapor etmek, gerekli görülen konularda müzakerelerde bulunmak, bulunduğu ülkedeki vatandaşlarının menfaatlerini takip etmek olduğunu ifade eden Kurşun, “Bunlara ilave olarak nefes aldığı sürece ülkesinin tanıtımını doğru bir şekilde yapmaktır. Bunun için de öncelikle elçinin kendi ülkesini çok iyi tanıması gerekmektedir” dedi.

Kurşun, büyükelçi olmak isteyen memurlar eğitilirken, ülkenin tarihine, kimliğine dair yeterli bilgiler verilmediğini ileri sürerek, “Hatta bırakın ülkesini ve tarihini bilmek; güncel sorunlarını bile bilmeyen pek çok kişi, büyükelçi unvanı alabilmektedir” diye yazdı.

Büyükelçi olacaklara ise en az bir yıl Türkiye Tarihi dersleri verilmelidir

Son zamanlarda yaşananların, diplomat yetiştirmedeki yetersizlikleri açıkça ortaya koyduğuna işaret eden Kurşun, şunları kaydetti:

“Diplomasi tarihimizde bugüne kadar pek çok diplomat kazaları olmuştur. Kâmran İnan’ın deyişiyle “yılbaşında, gazetelerdeki ‘turkey-hindi’ ilânlarını Türkiye” diye anlayan bile çıkmıştır. Ama ülkesinin kuruluş yıldönümünü bir ilkokul müsameresi olarak algılayan ve yanlış rol oynayan elçiye ilk defa rastlanmıştır. Türkiye’de rehber olabilmek için bile dil bilmenin yanında en az altı ay tarih dersleri almak gerekmektedir. Büyükelçi olacaklara ise diplomasi derslerinin dışında en az bir yıl yoğunlaştırılmış Türkiye Tarihi dersleri verilmelidir.”

(Haber: Sürur Öztürk)

Hiç yorum yok: