Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bu günkü
haliyle başkanlık sisteminin Türkiye’ye fayda sağlamayacağı kanaatinde
olduklarını belirterek, “Kuvvetler ayrılığının mutlaka sağlanması gerektiğine
inanıyoruz. Hem milletvekillerimizin hem Başkanın, kuvvetler ayrılığını tekrar
gündeme getirip bir referandumla mevcut durumu değiştirmeleri gerektiğine
inanıyoruz” dedi.
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, BBC Türkçe muhabiri Fundanur
Öztürk’ün sorularını cevapladı.
Adayımızı, seçim
tarihi belli olunca açıklayacağız
“Cumhurbaşkanı adayınızı ne zaman açıklayacaksınız?”
sorusuna Karamollaoğlu, “Seçim tarihi belli olduğu zaman, kendi adayımızı
açıklayacağız” karşılığını verdi. Karamollaoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Önce kendi içimizde mutlaka bir yoklama yapacağız. 3-5 aday
adayı üzerinden, kaç kişi olur bilemiyorum, yine bir kamuoyu yoklaması
yapacağız. Çünkü biz seçime yalnızca girmiş olmak için değil, seçimi almak için
gireceğiz. Bu yüzden tabanda destek bulan bir adayın üzerinde duracağız. Elbette
bu aday bizim ilkelerimizi benimseyen bir aday olacak. Onun için şu an erken.”
Başkanlık sistemi
fayda sağlamaz; bir referandumla değiştirilmeli
“İttifak için şart koştuğunuz ilkeler nedir?” sorusunu da
cevaplayan Karamollaoğlu, bu günkü haliyle başkanlık sisteminin Türkiye’ye fayda
sağlamayacağı kanaatinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kuvvetler ayrılığının mutlaka sağlanması gerektiğine
inanıyoruz. Hem milletvekillerimizin hem Başkanın, kuvvetler ayrılığını tekrar
gündeme getirip bir referandumla mevcut durumu değiştirmeleri gerektiğine
inanıyoruz. Özellikle yargı kesinlikle kimsenin etkisinde kalmamalı. Cumhurbaşkanı
kesinlikle kanunların üstünde olmamalı ve Meclis tarafından mutlaka ciddi
şekilde denetlenebilmeli. Adaletin bağımsız olması ve hiçbir etki altında
kalmadan karar verecek bir yapıya kavuşması gerekiyor. Çünkü bu, şu anda Türkiye’nin
en çok ihtiyaç duyduğu konudur.”
BBC Türkçe muhabiri Fundanur Öztürk, “2010 yılındaki Anayasa
değişikliği referandumu tam da bu saydığınız ilkelerin, özellikle yargı
bağımsızlığının yok olmasına hukuki alt zemin hazırlayan ciddi bir yanlış
olarak yorumlanıyor ve siz de 2010’da bu değişikliğe destek verdiniz” hatırlatması
üzerine Karamollaoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Evet ama biz ‘Yetmez ama evet’ demiştik, koşulsuz bir
destek vermemiştik. Orada destek vermemizin nedeni, maalesef birtakım
organların Meclis’i tahakküm altına almak istemelerinden kaynaklıydı. Meclis
bir karar verecek, Cumhurbaşkanlığını seçecek, yargı organları başlangıçtan
itibaren toplantı yeter sayısının üçte iki olmasını istiyor, ancak Anayasa’da
böyle bir hüküm yok. Yargı üzerinde bir baskı olmasın derken, yüksek yargı
organlarının Meclis’in çalışmasını engelleyecek bir tavır takınmasını da kabul
edemeyiz. Ama biz bunun bu hale geleceğini de düşünmedik. Bu sefer iş ters
döndü, Cumhurbaşkanlığı daha yetkili bir konuma geldi. 15 Temmuz kalkışması ve
arkasından ilan edilen OHAL da tabii yürütmeye çok geniş yetkiler verdi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder