DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, toplumsal iletişimin, kontrol edilen alandan bambaşka bir yere gittiğini, YouTube kanallarının çok izlendiğini fark eden hükümetin, şimdi de sosyal medyayı kısıtlama, susturma, engelleme hazırlığı yaptığını söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gazeteci Cüneyt
Özdemir’in YouTube kanalının canlı yayınına konuk olarak, Özdemir’in ve
izleticilerin soruları cevapladı.
“Şimdi oyunun
kuralları değiştirilmeye çalışılıyor”
Canlı yayın esnasında 80 bin kişi tarafından izlenen
programda Babacan, hükümetin, DEVA Partisi’ni engellemek için Seçim Kanunu ile
Siyasî Partiler Kanunu’nda değişiklik yapmak istediğini; toplumsal iletişimin, kontrol
edilen alandan bambaşka bir yere gittiğini gördüğü için de sosyal medyayı
kısıtlamaya hazırlandığını dile getirdi.
Ali Babacan, bu konuda şunları söyledi:
“Şimdi oyunun kuralları değiştirilmeye çalışılıyor. Yani ‘kanunlarla
nasıl oynarız ki, bu yeni parti, DEVA Partisi seçime girmez? Nasıl bunları
engelleriz?’in derdine düştüler. Baktılar ki bu YouTube’larda çok izleniyor,
çok takip eden var, işin şekli değişiyor; yani kontrol edilen alandan bambaşka
bir yere gidiyor toplumsal iletişim, onu da görmeye başladılar. E şimdi bununla
ilgili de çalışılıyor biliyorsunuz. Bir kanun teklifi hazırlanıyor. Yani ‘sosyal
medyayı nasıl kısıtlarız? Orayı nasıl sustururuz? Orayı nasıl engelleriz?’in de
şu anda bir hazırlığı var maalesef. Bunu iktidar ortakları konuştular,
açıkladılar da ‘böyle bir şey yapacağız’ diye. Umarız ki bunlar olmaz; ama şu
var: Potansiyel çok açık. Bundan sonra dikkat edin, bakın ben burada kayda
geçiriyorum; bundan sonra yapılacak her şey, bizi engellemek için yapılacak.
Fakat halkın iradesi olduktan sonra, toplumun desteği açık bir şekilde ortada
olduktan sonra, engellenemez bir çalışma bu açıkçası. Biz bunu AK Parti’nin
kuruluşunda yaşadık da oradan biliyorum. Yani Sayın Erdoğan da biliyor, diğer
kurucu arkadaşlar da biliyor. Toplumda eğer bir dinamik oluştuysa, onu siz,
basın da elinizde olsa, yasama gücü de elinizde olsa, onu durduramıyorsunuz. Hak
yerini buluyor. Er ya da geç, hak yerini buluyor.”
Ali Babacan, yayında bahsi geçmesi üzerine, “140journos”
isimli YouTube kanalında yayınlanan ve 25 Mayıs itibarıyla bir hafta içinde 1
milyon 755 bin kişi tarafından izlenen “Sakın kader deme” isimli DEVA Partisi
belgeselini de değerlendirdi.
Babacan, 140 Journos’un hazırladığı belgeselin, ekibin kendi
talebi olduğunu, “Bu olayı belgeselleştirmek istiyoruz” dediklerini belirten
Babacan, “Tamamen bir gazetecilik anlayışıyla hazırladılar o belgeseli. Güzel
de olmuş, iyi de bir çalışma ortaya çıkmış. Ben arayıp teşekkür de ettim
kendilerine” dedi.
İktidara
geldiklerinde yapacakları ilk 3 icraat
Babacan, iktidar olmaları halinde hayata geçirecekleri ilk 3
şeyin ne olduğuna dair bir soru üzerine, basın ve ifade özgürlüğünü; yargının
bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacaklarını; devlet kurumlarının iç
yapısını düzenleyerek, liyakatli yöneticilerle ayağa kaldıracaklarını söyledi.
Basın ve ifade
özgürlüğünün sağlanması
Babacan, ülkenin en önemli sorunlarından bir tanesinin
özgürlük olduğunu belirterek, “Bu özgürlük ortamını oluşturmak, tamamen siyasî
irade meselesi. Yani inanın (parmağını şıklatarak) bu kadar. Bir parmak
şıklatmadır, o kadar. Yani, ‘Arkadaşlar, bundan sonra ey basın,
gazetecilerimiz, köşe yazarlarımız, özgürsünüz, istediğinizi yazın. Şiddeti
teşvik etmedikten sonra, nefret pompalamadıktan sonra, evrensel hukuk kuralları
var biliyorsunuz, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde özgürce yazın, çizin.
Biz artık size karışmayacağız.’ Bu kadar basit.
Sadece düşünce suçu sebebiyle hapiste kim var kim yoksa, ilk
iş odur; ilk iş, düşünce suçlularını hemen, hemen Meclis’in ilk günü, birinci
gün birinci madde, düşünce suçlularını önce bir bırakın. Hapislerden çıksın
insanlar. Onu görsünler ki, başkaları özgür düşünmeye başlasın. Birinci konu
bu.”
Babacan, ilk icraatın neden ekonomi alanında olmayacağına
dair bir soruya karşılık da, demokrasi, özgürlük ve hukuk olmadan ekonominin de
olmayacağını söyledi. Babacan, “Beyhude… Şu anda istedikleri kadar çalışsınlar,
olmayacak. Düzeltemeyecekler” dedi.
Yargının
bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanması
İktidara geldiklerinde ilk icraatlarından ikincisinin de
yargının bağımsız çalışmasını sağlamak olduğunu belirten Babacan, yargıdaki
sorunların en az yarısının çözülmesinin yine bir parmak şıklatmak kadar kolay
olduğunu ifade eden Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
“Diyeceksiniz ki, ‘Arkadaşlar, biz artık iktidar olarak
yargıya talimat vermeyeceğiz, telefon açmayacağız, size not göndermeyeceğiz,
pusula göndermeyeceğiz. Evrensel hukuka bakın, Anayasa’ya bakın, kanunlara
bakın, bir de vicdanınızın sesini dinleyin ve istediğiniz gibi karar verin.’ Bunu
dediğinizde zaten inanın bu ülkenin savcıları, yargıçları, bunlar da bu ülkenin
vatandaşıdır, onlar da işlerini iyi yapmak isterler.”
Babacan, yargının bağımsız ve tarafsız olamayışının yapısal sebeplerinin
de olduğunu belirterek, o sorunların da anayasa değişiklikleri ile çözmek
gerektiğini söyledi. Babacan, “Yani Anayasa Mahkemesi’ne atamalar ve Hakimler
ve Savcılar Kurulu’na atamaların, iktidarın tekeliyle yönlendirilmiş atamalar
olmaması gerekiyor ki, onlar tarafsız ve bağımsız olabilsinler, yargı da ona
göre şekillensin. Yapısal tarafları biraz daha vakit alır” diye konuştu.
Kurumların ayağa
kaldırılması
Babacan, üçüncü icraatlarının da Merkez Bankası, BDDK, SPK
gibi kurumların ve diğer birimlerin kurumsal olarak ayağa kaldırılması, iç yapılarının
düzenlenmesi ve başlarına düzgün yöneticiler atanması olacağını ifade etti.
Babacan, bunun da bir ayda gerçekleştirilebileceğini söyledi.
“IMF’nin vereceği 9,5
milyar dolar Türkiye’nin sorunlarını çözmez”
Ali Babacan, “Bugün ekonomiyi alsanız, IMF ile masaya oturur
musunuz?” sorusuna karşılık, bugünün şartlarında buna ihtiyaç duymayacağını
söyledi. Babacan, IMF’nin şu anda dünyadaki ekonomik krizi çözecek bir
kaynağının olmadığını, Türkiye’ye bu yıl 6,5 milyar dolar, gelecek sene de 3
milyar dolar verebileceğini, toplam 9,5 milyar dolarlık bir kaynağın da Türkiye’nin
sorunlarını çözmeyeceğini ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder