2 Ağustos 2018 Perşembe

Feyzioğlu: Soylu vatandaşlarımızı tehdit ettiğinde en ağır cevabı ben veriyorum; ama onu ABD tehdit ettiği zaman arkasında biz duracağız


ABD, İzmir’deki Protestan cemaatine ait Diriliş Kilisesi’nin Amerikalı Pastörü Andrew Craig Brunson’ın Türkiye’de haksız bir şekilde tutuklandığı iddiasıyla, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik yaptırım uygulanması kararı aldı. Bu karara tepkiler devam ediyor.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, YouTube’da yayımladığı video mesajında, ABD’nin yaptırım kararına tepki gösterdi. Derhal açık duruşmanın başlaması ve delillerin sunulması gerektiğini belirten Feyzioğlu, “Türkiye, hiçbir zaman sömürge olmamıştır, hiçbir zaman da olmayacaktır; ama yargısını tüm dünyaya ve hepsinden önemlisi 81 milyon vatandaşına ‘güvenilir’ kılmak zorundadır.” dedi.

ABD’nin Türkiye’ye karşı kabadayılık ettiğini ve uluslararası hukuku ve müttefiklik hukukunu ihlâl ettiğini belirten Feyzioğlu, Rusya’nın ABD başkanlık seçimine müdahale ettiğine dair iddiaların, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararıyla kapatılmak istendiğini ileri sürdü.

Meselenin Adalet Bakanı Gül ve İçişleri Bakanı Soylu olmadığını, onlar üzerinden Türkiye’ye ders verilmek istendiğini ifade eden Feyzioğlu, “ABD, Türkiye’ye karşı çok ciddi bir tehdide başlamıştır. 81 milyon bir olursak bu işi çözeriz ve şu anda da bir olma zamanıdır. 81 milyonun yüzde yüzü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin arkasında kenetlenmek zorundadır. (…) Adalet Bakanı, bizim Adalet Bakanımızdır. İçişleri Bakanı, bizim İçişleri Bakanımızdır. İçeride yanlış yaptığı zaman kendisine söyleriz. Hiç de kimseden çekinmeden söyleriz. En ufak bir çekince duymadan söyleriz; ama Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başını yemeye kalkanlara sözümüz çok sert olur.” diye konuştu.

Rahip Brunson davasının bir an önce görülmeye başlanması gerektiğini söyleyen Feyzioğlu, duruşmanın taraflara açık bir şekilde yapılması ve delillerin ortaya konması gerektiğini ifade etti. Feyzioğlu, böyle bir duruşmayla bütün dünyaya Türkiye’de adil bir yargılama yapıldığının ispatlanabileceğini, ‘Gelinen durumun iktidarın eseri olduğu’ ve ‘Gül ile Soylu’nun ABD’de mal varlıklarının olup olmadığı’ şeklindeki tezleri tartışmanın sırası olmadığını söyledi. Feyzioğlu, “Süleyman Soylu, sağda solda vatandaşlarımızı tehdit ettiğinde en ağır cevabı ben veriyor muyum? Veriyorum. Tamam; ama Süleyman Soylu’yu ABD tehdit ettiği zaman arkasında biz duracağız. Çünkü onu ismi sebebiyle değil, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı olduğu için tehdit ediyorlar.” diye konuştu.

Açık duruşma ve adil yargılama sonucunda tahliye veya tutukluluğun devamı; beraat ya da mahkûmiyet kararı verilebileceğini belirten Feyzioğlu, “Ama Trump istedi diye değil, Pence istedi diye değil, Türkiye’yi tehdit ediyorlar diye değil, Türkiye bir müstemleke ülkesi değildir.” dedi.

Feyzioğlu, 1926 yılında Türk gemisi Bozkurt ile Fransız gemisi Lotus’un Midilli açıklarında çarpışması sonucunda 8 Türk denizcinin boğularak öldüğü, bunun üzerine Fransız gemisinin kaptan subayının İstanbul’da tutuklandığı olayı hatırlattı. Feyzioğlu, günümüzdeki “Yetmez ama evet”çilerin ataları olarak nitelendirdiği ve “İngilizlerin önüne paspas olduğunu” ifade ettiği o dönemin mütareke basınının, Fransız subayın tutuklanmasına karşı çıktığını anlattı. Fransa’nın davayı Uluslararası Adalet Divanı’na götürdüğünü belirten Feyzioğlu, Atatürk’ün bu konuda görüşlerine başvurduğu Mahmut Esat Bozkurt’un, bu davada Türkiye’yi kendisinin savunabileceğini söylediğini, Atatürk’ün “Kazanabilir misin?” sorusuna karşılık da “Kazanamazsam ülkeme dönmem; ama haklıyız ve kazanacağız” dediğini belirtti. Fransız iddia makamının, Türk adaletine güvenilemeyeceğini söylediğini, Bozkurt’un ise Türk adaletinin güvenilirliğini savunduğunu anlattı.

Brunson’ın da herkesin gözü önünde ve örnek gösterilebilecek nitelikte, evrensel hukuk kurallarının tamamı uygulanarak adil bir şekilde yargılanmasını isteyen Feyzioğlu, “Türkiye, hiçbir zaman sömürge olmamıştır, hiçbir zaman da olmayacaktır; ama yargısını tüm dünyaya ve hepsinden önemlisi 81 milyon vatandaşına ‘güvenilir’ kılmak zorundadır.” dedi.

Hiç yorum yok: