9 Temmuz 2018 Pazartesi

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen yürürlüğe girdi


Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM Genel Kurulu’nda yemin etti. Erdoğan’ın yemin etmesiyle birlikte parlamenter sistem sona erdi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de (Başkanlık Sistemi) resmen yürürlüğe girmiş oldu.


Geçici Meclis Başkanı, Eski Merkez Bankası Başkanı, İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, “Sayın Cumhurbaşkanım, hoş geldiniz” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çerçeveletilmiş büyük boy mazbatasını teslim etti. Yılmaz, “Allah, hayırlı uğurlu eylesin Efendim. Memleketimize hayırlı olsun” dedi. Mazbata tesliminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye geçerek şöyle yemin etti:

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma; milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma; Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma, büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemininin ardından İstiklâl Marşı okundu. Erdoğan, daha sonra Anıtkabir ziyareti için Meclis Genel Kurulu’ndan ayrıldı. Erdoğan, yemin töreninin ardından yaptığı ilk değerlendirmede, “Her şey gayet güzel oluyor, milletin önünde. İnşallah bundan sonrası daha güzel olur.” dedi.

Anıtkabir’de Misak-ı Millî Kulesi’ndeki şeref defterini imzalayan Erdoğan, deftere şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,


Türkiye, 24 Haziran 2018 tarihinde iki önemli seçimi, başarıyla tamamladı. Yeni yönetim sistemimize göre, seçilen ilk cumhurbaşkanlığı görevine şahsımı lâyık gören milletimiz, TBMM’nin 27. Dönem milletvekillerini de belirledi. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin bu önemli dönüm noktasında, 12. Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin birinci Cumhurbaşkanı olarak, milletimizin birliğini ve kardeşliğini güçlendirmeye, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Zat-ı alinizin ve arkadaşlarınızın kurduğu, gelecek nesillerin bize emaneti olan cumhuriyeti, 100’üncü kuruluş yıldönümünde hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız. Allah, bizleri mahcup etmesin. Ruhun şad olsun.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin ardından, “Cumhurbaşkanlığı Görevine Başlama Töreni”ne katılmak üzere, makam aracıyla Süvari Birliği eşliğinde Beştepe Külliyesi’ne gitti. Bu esnada kuvvet komutanlıklarının ordugâhlarında 101 pare top atışı yapıldı.


Burada davetlilere hitab eden Erdoğan, davete icabet eden konuklarına teşekkür ettikten sonra, “İlk Cumhurbaşkanlığı görevim için adaylığımı açıkladığım günkü gibi, Rabbime yalvarıyorum. Bizleri bu günlere eriştiren Rabbime sonsuz hamd ü senalar olsun” diyerek, duasını şöyle dile getirdi:


“Rabbim, çıktığımız bu kutlu yolculukta, ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl. Rabbim, göğsümüzü genişlet. Hayır işlerimizi kolaylaştır. Bu gün Rabbimize ve O2nun yarattıklarına, yani halka hizmet için biz güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Ya Rab, bizi kibirden muhafaza eyle. Ya Rab, bizi hasetten muhafaza eyle. Ya Rab, bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden beri eyle. Allah’ım, bizi, ailemizi, bütün yol arkadaşlarımızı, yolların tuzaklarından koru. Sen ki, her şeye gücü yetensin. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki, bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rabbi. Bu gün çıktığımız kutlu yolculuğu, Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırlara vesile eyle ya Rab. Allah’ım, yalnız senden yardım dileriz. Rabbim, bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Amin, amin, amin…”

Erdoğan, bir kere daha seçildiği Cumhurbaşkanlığı makamına, yürütme organının tüm yetkileriyle birlikte geldiğini belirterek, “Allah, bizi milletimize mahcup etmesin. Rabbim, milletimize ve tüm insanlığa yapacağımız hizmetlerde yolumuzu aydınlatsın, işimizi kolaylaştırsın” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıldır içinde olduğunu belirttiği siyaseti hep Allah rızası ve millete hizmet için yaptığını, milletin de kendisini yalnız bırakmadığını, yolda koymadığını ve 24 Haziran’da tekrar seçtiğini söyledi. Erdoğan, sadece kendisine oy verenlerin değil 81 milyonun cumhurbaşkanı olduğunun bilinciyle milletine lâyık olmaya çalışacağını dile getirdi.


Türkiye ve Türk Milleti olarak yeni bir başlangıç yaptıklarını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışı ve 95 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanılan denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim modeline geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte yol açtığı siyasî, sosyal ve ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz. Bundan sonra, milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu Cumhurbaşkanı çalışmalarını, yasama ve yargı organlarıyla uyumlu bir şekilde yürütecektir.” diye konuştu.

Belediye başkanlığı, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı görevleri boyunca vesayetten darbelere, terör saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar her türlü sıkıntıyı yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasi tarihimizin tecrübeleri yanında son 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütürken karşılaştığımız sıkıntılar, bize de bu değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, zorlama değil, tarihin bizi yönlendirdiği isabetli bir tercihtir. Türkiye, Osmanlı’dan beri tarihinde ilk defa, kritik bir yol ayrımında tercihini, darbe veya benzeri zorlamalarla değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir” dedi.

Konuşmasını, İslâm mütefekkiri İbn-i Haldun’un “coğrafya kaderdir” sözüne atıfta bulunarak sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen 16 devletimiz, çok geniş bir coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve tarihe karışmıştır. Bir başka ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti, 2 bin 200 yılı aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bu gün yine çok geniş bir coğrafyada, hemen hepsinin de temsilcileri aramızda bulunan, tarihî süreklilik bakımından kendimizden ayrı görmediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun vatandaşları olarak bizler, kaderimizin merkezine Anadolu’yu yerleştirdik. Bin yıl önce Malazgirt’te Anadolu’ya serptiğimiz tohumlar, Türkiye Selçuklu Devleti ile hemen boy vermişti. Osmanlı, genç bir fidan olarak devraldığı devlet bayrağını, İstanbul’un fethiyle üç kıta yedi iklimi içine alan ulu bir çınara dönüştürdü. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, yaşlanan çınarı, Cumhuriyet aşısıyla yeniden gençleştirdik.”

“Bugün burada milletimize, 95 yıllık Cumhuriyetimizi, yeni bir yönetim anlayışıyla şahlandırmanın sözünü veriyoruz. Milletimizin bize sağladığı bu imkânı en iyi şekilde kullanarak, güçlü meclis, güçlü hükûmet, güçlü Türkiye için yola koyuluyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin isimleri farklı, vahşetleri benzer, hedefleri aynı olan terör örgütlerinin en yoğun saldırılarına maruz kaldığı bir dönemde, milletin “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” rabiasına sıkı sıkıya sarıldığını görmekten memnun olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Milletimiz 24 Haziran’da sandıkta, bir kez daha görevini yerine getirmiştir. Bundan sonra bize düşen, medeniyetimizin ihyası ve inşası için, kaybettiğimiz zamanı geri kazanmak için çalışmaktır, çok çalışmaktır. Vakit, hedeflerimize daha kararlı, daha hızlı şekilde yürüme vaktidir. Bugün ‘bismillah’ diyerek adımını attığımız yeni başlangıcımızın ilk imtihanı, 2023 hedeflerimize ulaşmak olacaktır. Böylece, bizden sonraki nesillere kendi vizyonlarını gerçekleştirebilecek güçte bir Türkiye bırakmayı amaçlıyoruz.

Biz paylaşmanın bereketine inanan, dostlarıyla, kardeşleriyle birlikte yol yürümekten, onlarla birlikte kazanmaktan memnuniyet duyan bir milletiz. Dünyanın her anlamda bir yapılanma sürecinde olduğu günümüzde, bu yaklaşımın çok daha anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir ülkenin ve hiçbir toplumun vasiye, vesayete, mürebbiyeye, kurtarıcıya ihtiyacı olmadığına, insanlığa lazım olan tek şeyin adalet ve iş birliği olduğuna inanıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Türkiye’nin, demokrasiden temel hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriye gideceğini söyledi.

Erdoğan, “Bu şekilde güçlenen Türkiye, elindeki imkânları kendi vatandaşlarıyla birlikte tüm dostları ve kardeşleriyle paylaşmayı sürdürecektir. Hep söylediğimiz gibi, bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İşte bu gün buradaki şu manzara, gönül sınırlarımızın genişliğinin en somut ifadesidir. Dostluğunuz ve kardeşliğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

Bu gece gerçekleştireceği basın toplantısıyla kabineyi açıklayacağını ve yarın devlet geleneğine uygun olarak Azerbaycan ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ilk ziyaretini gerçekleştireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,  çarşamba günü de NATO Zirvesi için Brüksel’e gideceğini kaydetti.

Hacı Bayram Camisi’nde kılacağı Cuma namazını müteakip, kabinenin ilk toplantısını gerçekleştireceklerini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni dönemi yine, artık bizim alametifarikamız hâline gelmiş olan ‘reform ve icraat’ üzerinde bina edeceğiz. İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşıyacağız. Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısı oluşturmakta kararlıyız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak, millî iradenin üstünlüğü olacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


“Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken, inanç, meşrep, bölge, şehir farkı olmaksızın, vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği, zulme maruz kaldığı dönemler, inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır. En büyük zenginliğimiz insanımızdır. Çalışkanlığı ve üretkenliğiyle herkesi kendine hayran bırakan insan kaynağımızı, eğitimle, teşvikle daha etkin şekilde kullanmak için gereken her adımı atacağız. En önemli önceliklerimizden biri, maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle, nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin şuurunda nesiller yetiştirmek olacaktır.  Eğitim ve kültür politikalarımıza, geçmiş dönemlerden çok daha fazla önem vereceğiz. Türkiye’yi, savunma sanayinden sınır güvenliğine kadar her alanda güçlendireceğiz.”

Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri hâline getirme sözlerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar tamamladıkları projelerin referansları olduğunu vurguladı. Erdoğan şöyle konuştu:

“Hâlen devam eden yatırımlarımızı ve milletimize taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak, çok daha büyük işlere imza atacağız. Sosyal politikalar, bizim görünmeyen zaferimizdir. Türkiye’yi hiç kimsenin yokluktan, yoksulluktan dolayı aç, açıkta kalmadığı, çocuğunun eğitimini ihmal etmediği, geleceğinden umudunu kesmediği bir ülke hâline getirme yolunda çok büyük mesafe kat ettik. İnşallah yeni dönemde, ülkemizin sosyal devlet niteliğini çok daha güçlü hâle getireceğiz. Diğer tüm alanlarda da milletimize verdiğimiz sözlere uygun şekilde, Türkiye’yi büyütmenin, güçlendirmenin çabası içinde olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki tren kazasında yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına baş sağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaza sebebiyle halk oyunları ve lazer gibi gösterilerin iptal edildiğini de bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın duasıyla sona erdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet ve hükümet başkanları, meclis başkanları, bakanlar, özel temsilciler ve uluslararası örgüt yöneticileri ile büyükelçiler onuruna Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir akşam yemeği de verdi.

Hiç yorum yok: