28 Haziran 2018 Perşembe

SP Lideri Karamollaoğlu: Hayra motor, şerre fren olma çabamızı, aynı duyarlılık ve cesaretle sürdüreceğiz


SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, SP’nin, bütün engelleme çabalarına rağmen var olduğunu, söylemlerinin de dikkate alınması gerektiğini bu seçimler vesilesiyle ispat ettiğini söyledi. “Bizim bu tutumumuz ve tavrımız olmasaydı, belki kutuplaşma daha da derin olabilirdi” diyen Karamollaoğlu, söylemlerini aynı duyarlılık ve cesaretle dile getirmekte ısrarcı olacaklarını kaydetti.

Karamollaoğlu, “Fikir ve düşüncelerimizi, tenkitlerimizi, tavsiyelerimizi, temennilerimizi, yeri geldiği zaman elbette takdirlerimizi, hükümete de kamuoyuna da duyuracağız. Kınayanın kınamasına aldırmadan, hayra motor, şerre fren olma çabamızı, kararlılıkla sürdüreceğiz. Popülist bir siyaset yerine gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. Hep söylediğimiz gibi bizim derdimiz, makam ve mevki derdi değil, ülke derdidir, vatan derdidir” diye konuştu.

Seçim sonrası ilk basın toplantısı

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimlerinin ardından ilk basın toplantısını bu gün gerçekleştirdi.

Erdoğan’ı ve seçilen milletvekillerini tebrik ediyorum

Sözlerine, seçim sonuçlarının ülkeye, bölgeye ve millete hayırlı olmasını dileyerek başlayan Karamollaoğlu, “Birinci tur oylamada Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Kendisini zaten telefonla da aradım, tebriklerimi ilettim” dedi.

Milletin kararını verdiğini ve artık seçim üzerine bir yorum yapmaya ihtiyaç olmadığını ifade eden Karamollaoğlu, 50+1’in haricinde kalan toplum kesimini temsil edecek olan milletvekillerine de başarılar diledi.

81 milyonla kucaklaşmak mecburiyetindeyiz

Karamollaoğlu, ülkenin kısa zamanda normalleşmesi ve ülke meselelerini daha sakin bir ortamda mütalâa etme imkânı bulma temennisini dile getirerek, Türkiye’de kucaklaşmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Bir kişiyi, bir partiyi, bir grubu değil, 81 milyonla kucaklaşmak mecburiyetinde olduğumuza inanıyoruz” dedi.

81 ili dolaşıp seçim analizi yapacağız

Seçimin sonunda SP olarak bekledikleri oy oranını elde edemediklerini belirten Karamollaoğlu, “Ama milletin iradesine de saygılıyız. Bu neticeyi biz, hemen ilk günden itibaren yetkili kurullarımızda değerlendirmeye başladık. Bundan sonra da bu neticeyi, enine boyuna değerlendireceğiz inşallah. Bu neticenin ne manâya geldiğini, bizim nasıl yorumlamamız icab ettiğini; ulaşamadığımız kesimler varsa bu kesimlere nasıl ulaşacağımızı, enine boyuna görüşeceğiz” diye konuştu. Karamollaoğlu, parti görevlilerinin, 81 ili dolaşarak bir fotoğraf çekmeye çalışacaklarını kaydetti.

Teşkilatlara ve adaylara teşekkür

Karamollaoğlu, SP’nin seçim sürecinde çok kısıtlı imkânlarla çalışarak, daha büyük imkânlarla elde edilenlerden daha fazla başarı gösterdiklerini belirterek, bütün teşkilatları ve adaylarını tebrik ederek, kendilerine teşekkür etti. Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

Sesimizin çıkması, birilerini ciddi manâda rahatsız etmiş

“Her ne kadar biz, seçimlerde beklediğimiz neticeyi almasak da, bir hareket meydana geldiğini gördük. Bu, çok önemli bir hadise. Herkesin odaklandığı kesim, Saadet Partisi oldu, Saadet Partisi’nin söylemleri oldu, Saadet Partisi’nin meselelere yaklaşımı oldu. Kısır çekişmelere hiç girmemeye itina gösterdik. Bizim önümüzde duran ülkemizin, insanımızın meseleleriydi. Bu meseleleri de enine boyuna tartışma imkânını bulduk.”

Hiçbir mazeretin, başarının yerini tutmayacağını belirten Karamollaoğlu, seçime hangi şartlarda gidildiğinin değerlendirilmesinde de fayda olduğunu ifade etti. Karamollaoğlu, seçime olağanüstü hal (OHAL) şartlarında gidildiğini, kutuplaştırma ve kamplaştırmanın bir siyasî üslûp olarak uygulandığını, SP’nin parti bayraklarının polis nezaretinde resmî kurumlar tarafından indirildiğini, taraftarlarına saldırılarda bulunulduğunu, seçim stantlarının yıkıldığını anlattı. Karamollaoğlu, bunların tarihe geçecek hadiseler olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Aslında tabii, bu bayrakların asılması bir hak. Kanunî bir hak; ama her ne hikmetse, bunları indirmek de devlet görevlileri tarafından bir hak olarak görüldü. Biz, bundan dolayı teşekkür ediyoruz hükümete de. Herhalde sükûneti böyle sağlamaya çalıştılar… Sesimizin çıkması, birilerini ciddi manâda rahatsız etmiş gibi gözüküyor. Bundan dolayı da hakikaten, ifade edeyim ki, üzüntülüyüz” dedi.

Kısıtlı oranda da olsa SP’nin fikirlerini kamuoyuna yansıtma imkânı veren medya kuruluşlarına ve mensuplarına teşekkür eden Karamollaoğlu, özellikle de sosyal medyada gayret gösteren gençlere teşekkür ettiğini dile getirdi.

Aynı duyarlılık ve cesaretle konuşmaya devam edeceğiz

Karamollaoğlu, SP’nin, bütün engelleme çabalarına rağmen var olduğunu, söylemlerinin de dikkate alınması gerektiğini bu seçimler vesilesiyle isbat ettiğini söyledi. “Bizim bu tutumumuz ve tavrımız olmasaydı, belki kutuplaşma daha da derin olabilirdi” diyen Karamollaoğlu, söylemlerini aynı duyarlılık ve cesaretle dile getirmekte ısrarcı olacaklarını kaydetti. Karamollaoğlu, “Fikir ve düşüncelerimizi, tenkitlerimizi, tavsiyelerimizi, temennilerimizi, yeri geldiği zaman elbette takdirlerimizi, hükümete de kamuoyuna da duyuracağız. Kınayanın kınamasına aldırmadan, hayra motor, şerre fren olma çabamızı, kararlılıkla sürdüreceğiz. Bunun da kamuoyu tarafından bilinmesinde fayda görüyorum. Popülist bir siyaset yerine gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. Hep söylediğimiz gibi bizim derdimiz, makam ve mevki derdi değil, ülke derdidir, vatan derdidir. Bunun da bilinmesinde fayda görüyorum” diye konuştu.

“SP’ye verilen oyların CHP’ye gittiği” iddiası bir hezeyandır

Seçimlerin hemen ardından, SP hakkında ve kurdukları seçim ittifakı ile ilgili çarpıtmalar yapıldığını belirten Karamollaoğlu, kendisini en çok üzen çarpıtmalardan birisinin de “SP’ye verilen oyların CHP’ye gittiği” iddiası olduğunu belirtti. Karamollaoğlu, “Bu, tamamen bir hezeyandan, çekememezlikten kaynaklanan bir yaklaşım” dedi. Karamollaoğlu, bu iddiaların, zaman zaman kendilerinin Millî Görüş kökenli olduklarını ileri sürenler tarafından dile getirilmiş olmasının kendilerini üzdüğünü ifade etti.

Sezai Karakoç’un mısralarıyla seslendi

Seçim sonucunda aldıkları oy oranı itibariyle kimseye zarar verecek durumda olmadıkları halde hedefte Saadet Partisi’nin olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, bunu Saadet Partisi’nin ülke insanına ve onun dertlerine, kalbine, aklına, düşüncesine dokunmuş olmasına bağladı. “Saadet sussa mesele kalmayacak zannediyorlar. Bunu bastırmanın çabasıyla üzerimize geliyorlar” diyen Karamollaoğlu, sözlerine şair Sezai Karakoç’un şı mısralarıyla devam ett:

Onlar, zannediyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar.
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.

(Karamollaoğlu, “Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar” ifadesini ise okumadı.)

4 ana başlık üzerinde durulmalı

Türkiye’de müzakere ve mütalâa ortamının daraldığını, iktidarın doğru dürüst sorgulanamayacağını belirterek, bundan endişe duyduklarını söyledi. Bundan dolayı 4 ana başlık üzerinde durulması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, bunları şöyle sıraladı:

1-     Adalet
2-     Ahlâk
3-     Eğitim
4-     Ekonomi

Karamollaoğlu, devlette esas olanın ehliyet, siyasette ise ahlâk olduğunu belirterek, bunların dikkate alınmaması halinde devletin de milletin de çöküşe meyledeceğini söyledi.

SP’nin iktidara çağrısı

Karamollaoğlu, OHAL uygulamasının mutlaka ve hemen kaldırılması, hukukun üstünlüğünün kesin olarak tesis edilmesi, adaletin etkiden ve önyargıdan arındırılması, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün sağlanması çağrısında bulundu. Karamollaoğlu, “ ‘Bizim gibi düşünür, bizim gibi konuşur, bizim gibi yazarsanız hürsünüz (özgürsünüz); kim size mani (engel) oluyor ki?’ demek, düşünce özgürlüğü demek değildir.” dedi.

Karamollaoğlu, ülkede barış ve huzuru temin edecek bir dil ve üslûbun benimsenmesi gerektiğini, aksi halde kutuplaşmanın önlenmesinin mümkün olmayacağını kaydetti.

Kuvvetler ayrımını sağlamaya özen gösterilmesi gerektiğini de belirten Karamollaoğlu, bunun, devlet olmanın temel güvencesi olduğunu vurguladı.

Ekonomide tüketimi değil üretimi esas alan bir sisteme geçilmesi, yolsuzluk ve israfın önlenmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, aksi halde birkaç sene sonra ekonominin düzelmesi imkânının kalkabileceğini söyledi. Karamollaoğlu, “Çılgın projelerden vazgeçilmeli, akıllı, planlı yatırımlara öncelik verilmelidir. Devlet yönetiminde, maalesef artık kanıksanmış olan torpil ve iltimas ortadan kalkmalıdır; ehliyet ve liyakat esas olmalıdır” dedi. Karamollaoğlu, hükümeti şahsiyetli bir dış politika uygulamaya davet etmeyi de kendilerine vazife olarak gördüklerini belirterek, uluslararası ilişkilerde de çatışma ve meydan okumanın değil müzakerenin esas alınması, düşmanların değil dostların sayısının artırılması, bölge ve İslâm ülkelerinin bir araya gelmelerinin esas alınması gerektiğini söyledi.

Hayırlı hizmetleri destekleyecek, yanlışları da dile getireceğiz

“İçeride ne kadar birlik olursak, dışarıya karşı da o kadar güçlü oluruz” diyen Karamollaoğlu, bunun bir prensip olarak benimsenmesi gerektiğini dile getirdi. Karamollaoğlu, “Saadet Partisi olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hayırlı hizmetleri desteklemeye, bedeli ne olursa olsun, ülkemiz aleyhine olan yaklaşımlara karşı sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız; ancak yanlışları dile getirmekten de imtina etmeyeceğiz (çekinmeyeceğiz)” dedi.

“Gönümüz sizinle” diyenlere “Oyunuz?” diye soruyordum

Konuşmasının ardından muhabirlerin sorularını cevaplayan Karamollaoğlu, AK Parti’den beklenen oranda oy kayması yaşanmamış olmasının sebebine dair soruya karşılık, “Bu sorunun cevabını biz de arıyoruz” dedi. Seçim sürecinin son zamanlarında “Gönümüz sizinle” diyenlere “Oyunuz?” diye sorduğunu dile getiren Karamollaoğlu, bu hususlar üzerine geniş çaplı bir araştırma yapacaklarını kaydetti.

Zaman içinde SP’ye katılmak isteyen milletvekilleri olabilir

CHP listelerinden seçilen SP milletvekillerinin SP’ye katılıp katılmayacaklarına dair bir soru üzerine de Karamollaoğlu, yemin töreninden sonra bir değerlendirme yapacaklarını belirterek, başka partilerin içindeki milletvekilleri arasında da zamanla kendileriyle çalışmak isteyen milletvekilleri olabileceğini ifade etti.

Partim değişim isterse genel başkanlıktan çekilirim

Karamollaoğlu, kendisinin genel başkanlığına dair bir tartışma olup olmadığına dair soruya karşılık da, kendisinin hiçbir makama talip olmadığını, genel başkan değişimi gerektiğine dair teşkilatlarda bir kanaat oluşması halinde hiç tereddüt etmeden çekileceğini, bunun teşkilatlarla bir araya geldiklerinde anlaşılacağını söyledi.

‘CHP, SP’nin oylarıyla 12 milletvekili çıkardı’ diyenler yalan söylüyorlar

Bir muhabir, Elazığ örneğinde olduğu gibi, CHP’nin uzun yıllar milletvekili çıkaramadığı bazı şehirlerden Saadet Partisi’nin oyları sayesinde milletvekili çıkardığını ifade ederek, Karamollaoğlu’nun bu konudaki değerlendirmesini sordu. Karamollaoğlu, bu soruyu şöyle cevapladı:

“Bazı yerlerde bu dediğiniz hadise meydana gelebilir; ama bu, bu söylediğiniz (oranda); işte bazıları şey yapıyor; ’12 milletvekili’ (diyor); yalan söylüyorlar. Açık söylüyorum: Yalan söylüyorlar. Bu kadar açık. Siz, bir yerde bir ittifak yaptığınız takdirde, o ittifaktan en fazla payı siz almak istersiniz; ama vatandaşın tercihi öyle tecelli etmezse, ona da yapacak bir çare yok. Bunu çok açık söyleyeyim.”

Kutuplaştırma siyaseti, dip dalganın su yüzüne çıkmasını engelledi

Karamollaoğlu, bütün partilerin kazançlı çıktıkları iddiasında bulunduklarını dile getirdiklerinin hatırlatılarak, seçimin tek kaybedeninin SP olup olmadığına dair bir soru üzerine de, SP’nin de oylarını iki katına çıkardığını ancak kendilerinin beklentisinin, Türk siyasetini etkileyecek bir noktaya gelmek olduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini ifade etti. Karamollaoğlu, “Bir dip dalga bekliyorduk, olmadı. Bunun olmamasının birçok sebepleri var. Bunun da üzerinde durmak mümkün. Kutuplaşma mantığı bizi belki bu noktada istediğimiz noktaya gelmemize engel oldu; ama şunu söylüyorum: Şu anda biri çıksın, ‘seçim boyunca dile getirdiğiniz konularda siz, falanca yerde yanlışsınız’ desin, öpüp başımıza koyarız” dedi.

Siyaset, zaten politikaların eleştirisi üzerine kurulur
Hiçbir konuda hisleriyle ve fevrî olarak hareket etmediklerini, kimseyi şahıs olarak hedef almadıklarını, hiçbir partiyi rencide etmek için bir çabanın içine girmediklerini belirten Karamollaoğlu, “Ancak parti politikalarını elbette tenkit ettik. Zaten siyaset, politikaların tenkidi ve inşası üzerine kurulur. Biz, bunun üzerinde durduk ve bundan dolayıdır ki belki bizim beklediğimiz dip dalga, önümüzdeki seçimde sandığa yansıyacaktır; çünkü dip dalga dediğiniz, su yüzüne ne zaman çıkacak, biz onu tahmin etmek, her zaman kolay değil” dedi.

Çok büyük bir kitlenin kalbini kazandık

Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimlerinde oylarını iki katına çıkarmış olmalarına rağmen bunun az bir orana tekabül ettiğini ancak kalplerde yer kazandıklarını söyledi. Karamollaoğlu, “Bize inanan, doğru söylediğimizi bilen çok ama çok büyük bir kitle doğdu. İnşallah bu, iktidar mensuplarında da, iktidar partisinde de bir karşılık bulur” dedi.

Korumalarımı geri çekme kararı alanların aklına şaşırdım

Karamollaoğlu, resmî koruma görevlilerinin geri çekildiği iddialarına dair bir soru üzerine de şöyle konuştu:

“Evet. Biraz… Bu dediğiniz doğru. Yani normal olarak genel başkanlara, parti genel başkanlarına sene başından sene sonuna kadar bir koruma, iki kişilik koruma veriliyor. Seçim esnasında cumhurbaşkanı adaylarına bu koruma artırıldı. Dünden itibaren bunu geri çektiler. Biraz da şaşırdım; garibime gitti. Herhalde Türkiye’ye tam manâsıyla güven ortamı geldiği için böyle bir adım attılar. Artık şunu herkes bilsin: Biz, inançlı insanlarız. Cenab-ı Hakk’a inanırız. Ölümün de bir gerçek olduğunu biliriz. Bir gün gelip bu ruhu teslim edeceğiz. Şöyle mi teslim ederiz, böyle mi? Bunu bilmeyiz; ama bu kadar basit bir meseleyi, seçimin hemen arkasından gündeme alanları da milletin vicdanına havale ediyorum. Allah, yar ve yardımcımız olsun. Çok şaşırdım ama yani korumaların gitmesine değil, hükümetin aklına şaşırdım. Bu kararı alanların aklına şaşırdım. Bu kadar basit bir yaklaşım tarzı… Allah muhafaza etsin; yani biz, ümidimiz var, bu hükümetin büyük işler başaracağından, inşallah; ama her şeye rağmen de böyle başlarlarsa, hep söyledik, suya tersten giriyorlar manâsına gelir. Bunun sonucu… Bizim için ne olacak yani? Bir koruma varmış, yokmuş. Hayatımız, onun elinde değil. Cenab-ı Hakk’ın takdirine bağlı. Allah razı olsun.”

Yerel seçim için ittifak gündemde değil

Karamollaoğlu, Mahallî İdareler Genel Seçimi’nde de bir ittifak kurulup kurulmayacağına dair bir soru üzerine ise, şu anda böyle bir ittifakın söz konusu olmadığını ve “pek gündemde olur gibi gözükmediğini” söyledi.

(Haber: okuyalimevladim.blogspot.com)

Hiç yorum yok: