Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Temel
Karamollaoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘parlamenter sisteme
dönüşün yol haritasını belirlemek için toplantı yapalım’ çağrısı hakkında “Şimdiden
bir yol haritası çizmeye ihtiyaç yok; bunun tartışılacağı yer Meclis’tir” dedi.
Akşener’in çağrısı
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Meral Akşener, 31
Mayıs 2018 tarihinde, “Millet İttifakı”nı oluşturan siyasî partilerin
liderlerine, parlamenter sisteme dönüşün yol haritasını konuşmak üzere toplantı
yapma teklifinde bulunmuştu. İYİ Parti’nin resmî web sitesinde “Meral Akşener’den liderlere çağrı” başlığıyla yayınlanan haber metninde Akşener’in, parlamenter
sisteme hızlı ve sağlıklı bir şekilde geçebilmek için 24 Haziran öncesi bir yol
haritası açıklamanın millete güven vereceğini söylediği belirtilmişti.
Akşener’in çağrısının ardından ilk toplantı, Meral Akşener ile
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında gerçekleşecek. Görüşmenin, 4
Haziran Pazartesi günü, saat 11.30’da yapılacağı bildirildi.
Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Temel
Karamollaoğlu, Akşener’in çağrısını, 1 Haziran tarihinde Tek Rumeli TV’de yayınlanan
“Meclis Yolunda” programında değerlendirdi.
Şimdiden bir yol
haritası çizmeye ihtiyaç yok
Bu konuda görüşü sorulan Karamollaoğlu, “Tabii bu konuyu
kendileriyle mutlaka görüşürüz zannediyorum, böyle bir teklif ortaya
getirdiklerine göre; ama bunun yol haritasını şimdiden çizmeye, pek ben bir
araya gelip bir program hazırlamaya ihtiyaç yok; şu anda herkes, vatandaşa
ulaşmak derdinde” dedi.
Seçim çalışmaları sebebiyle seyahatte olduğunu ve Ankara’ya
2 gün sonra döneceğini; ancak İYİ Parti yönetimi ile bir telefon görüşmesi
yapacağını belirten Karamollaoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
Bunun tartışılacağı
yer Meclis’tir
“Zaten bu tip çalışmalar, Meclis’te yapılır. Yani bunun esas
tartışılacağı yer, Meclis’tir, görüşüleceği yer; ancak bu konunun gündeme
getirilebilmesi, Meclis’te 3’te 2 çoğunluğu elde etmekle mümkün. 3’te 2 çoğunluk elde edilmediği zaman Anayasa’da
değişiklik yapma ihtimali yok. O sağlanır mı? O da seçim neticelerine bağlı
olacak. Yani ben, şu anda bu konuların üzerinde çok uzun uzun durmaya ihtiyaç
olduğu kanaatinde değiliz; çükü biz, hem Meral Hanım, hem Cumhuriyet Halk
Partisi tarafı, biz de, bu günkü başkanlık sisteminin, bu günkü haliyle yani
dikta rejimine Türkiye’yi götüreceğinden endişe ediyoruz. Bundan dolayı da
mutlaka bir değişiklik yapılması kanaatindeyiz. Yani işte genelde
arkadaşlarımızın bir kısmı “Parlamenter sisteme yeniden dönelim” diyorlar. Biz,
başkanlık sistemi de olabilir; ancak başkanlık sistemi olsa bile, başkanın
karşısında çok güçlü bir Meclis’in olmasına, adalet mekanizmasının ise bunların
hepsinden farklı olmasına ihtiyaç olduğuna vurgu yapıyoruz; çünkü bir ülkede
adalet yoksa devlet yok demektir. Kuvvetler ayrılığı mutlaka kâmil manâda
gerçekleştirilmeli. Tabii, yani bu günkü haliyle bu günkü başkanlık sistemi, Dünyada
demokratik kurallar içinde işleyen tek yer Amerika. Başka bir yerde bu
işlemiyor. Güney Amerika’da, Orta Amerika’da bu var; hepsi diktatörlüğe
gidiyor. Karşılarında güçlü bir meclis olmuyor. Bazı yerlerde Meclis güçlü
olmasına rağmen yönetim tek başına çok büyük güce sahip olduğu için sıkıntılar
yaşanıyor. Bundan dolayı parlamenter sisteme ama farklı bir tarzda parlamenter
sisteme veya başkanlık sistemi olacaksa kuvvetler ayrımının nasıl sağlanacağına…
Çünkü dikkat ederseniz, şu andaki seçimlerdeki yaşadığımız stresi, bundan
önceki hiçbir seçimde yaşamadık; çünkü cumhurbaşkanı seçimi için 50+1 kişi… O
kadar. 50+1 olmadı mıydı, kimse cumhurbaşkanı olamıyor. Bu sağlanmazsa birinci
turda, ikinci tura kalacak; ama bu gerilim, ülkeye hiçbir fayda sağlamıyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder