Gazeteci Amberin Zaman, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin ikinci tura kalması halinde, AK Parti ve MHP’nin, İYİ Parti ile stratejik işbirliğine yönelebileceğini ileri sürdü.
Amberin Zaman, 1 Haziran 2018 tarihinde diken.com.tr’de yayınlanan
“Meral Akşener bilmecesi” başlıklı yazısında, şunları kaydetti:
Meral Akşener bilmecesi
Meslektaşım İrfan Aktan konuya damardan girdi. Gazete Duvar’daki köşesinde “Erdoğan neden Akşener’e ‘eyy’ demiyor?” diye sordu. Önce Akşener’in Isparta’daki mitinginde Erdoğan’ın kendisini yok sayarak seçmen radarının dışına itmeye çalıştığına yönelik iddiasını paylaştı.
Meslektaşım İrfan Aktan konuya damardan girdi. Gazete Duvar’daki köşesinde “Erdoğan neden Akşener’e ‘eyy’ demiyor?” diye sordu. Önce Akşener’in Isparta’daki mitinginde Erdoğan’ın kendisini yok sayarak seçmen radarının dışına itmeye çalıştığına yönelik iddiasını paylaştı.
Ardından kendi teorisini ortaya attı. Özetle, başkanlık
seçimi ikinci tura kalır ve Erdoğan karşısında Akşener yerine Muharrem İnce’yi
bulursa bir de üstüne AKP de meclis çoğunluğunu kaybederse, Erdoğan ve Bahçeli:
“Hem ikinci turda galip gelmek hem de meclis çoğunluğunu yeniden elde edebilmek
için İYİ Parti tabanıyla taktiksel değil, stratejik bir işbirliğinin
koşullarını zorlamak durumunda.
Aktan’ın bu epey iddialı tezini İYİ Parti’deki kaynaklarıma
sordum. Aldığım kimi yanıtlar Aktan’ı doğrular nitelikteydi. Hatta Akşener’in
geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda Erdoğan’ı ikinci turda İnce değil
ancak kendisinin yenebileceğine dair sözleri bu tezi daha da güçlendirdiğini
savundular. Nasıl mı?
Yanıtları şöyle oldu: “CHP’nin Akşener’e 15 milletvekili
ödünç verme suretiyle baraj sorunundan kurtarmasını bu hızda unutup İnce’ye
karşı cephe alabilecek hırsta biri, AKP’yle de işbirliğine pekala girebilir.
Çoğunluğu yitirdiği takdirde AKP’nin mecliste rahat hareket edebilmesini
sağlayacak en yatkın yapı İYİ Parti. Karşılığında Akşener başkan
yardımcılığıyla taçlandırılır, bürokraside kimi önemli görevler İYİ Parti’ye
verilir. Akşener de bunu ‘memleketin hayrı için’ kabul ettiğini beyan eder. İYİ
Parti de AKP’nin kendi içinde erittiği MHP’yi kendine çekerek Erdoğan’la yoluna
devam eder.”
Bu kadar kolay mı peki? Erdoğan’ın meclis çoğunlunu sağlayamadığı
bir durumda AkŞener’e muhtaç kalmaktansa Haziran 2015’de olduğu gibi yeniden
seçime gitmeyi tercih etmez mi? Esas kolay olmayan bu. En geç 8 Temmuz’dan
itibaren başkanlık sistemi resmen yürürlüğe girecek. Başkan, atadığı kabine ve
bürokrasi yürütmeden sorumlu olacak.
Koalisyon hükümeti kurma gibi bir dert olmayacak.
Dolayısıyla Erdoğan’ın öne süreceği ‘istikrarsızlık’ bahanelerinin pek hükmü
kalmayacak. Kaldı ki yeni bir seçimi zaten kırılgan olan ekonomi taşır mı?
“Artık yeter” diyen seçmen iktidarı daha da ağır cezalandırmaz mı? Dolayısıyla
Erdoğan açısından İYİ Parti’yle ittifak yapmak en az riskli yol gibi görünüyor.
Sunulan bu tabloda tutmayan başlıca unsur Devlet Bahçeli’nin
buna nasıl bakacağı. Kendisine de başkan yardımcılığı sözü verilmiştir
herhalde. Akşener’le birlikte aynı sıfatı taşımayı, birlikte çalışmayı ve
partisinin elinden kayma ihtimalini nasıl içine sindirebilir?
Akşener için de aynı sorular sorulabilir. Ama siyasette
sindirim sistemlerin baya geniş kapasiteli olduğu dünya çapında tecrübeyle
sabit. Hem ülkücü hareketin bekası adına, husumetin gömülmesi ve uygun zamanda
MHP ile İYİ Parti’nin birleşmesi tabanı mutlu eder. Çünkü sonuçta İYİ Parti
ideolojik kavganın değil, bir iktidar kavgasının ürünü.
Ve AKP, Bahçeli’nin imdadına yetişmeseydi Akşener o kavganın
mutlak galibi olurdu. Ne var ki bunların hepsi an itibarıyla spekülasyondan
öteye gitmeyen iddia ve tahminler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder