30 Mayıs 2018 Çarşamba

Perinçek: FETÖ’cüleri hapislerde çürüterek bu sorunu çözemezsiniz


Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek, FETÖ ile mücadelenin isihbaratçı kafasıyla, polis, savcı, yargıç kafasıyla başarıya ulaştırılamayacağını ifade ederek, bu mücadelenin artık “ideolojik dönüştürme” aşamasına gelmesi gerektiğini söyledi.  40 yıldır bu yapıyla mücadele ettiklerini anlatan Perinçek, “FETÖ’cüleri hapiste çürüterek bu sorunu çözemezsiniz” dedi. Perinçek, Fethullah Gülen Cemaati’ne “Fethullah Terör Örgütü / FETÖ” ismini kendisinin koyduğunu belirterek, , “Adını da ben koydum. Fethullah Terör Örgütü adını Türkiye Cumhuriyeti koymadı, ben koydum” dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan “Çıkış Yolu” programında gazeteci Rafet Ballı’nın sorularını cevapladı.

Çare ideolojik dönüştürme

FETÖ mensuplarını hapse atmanın onları dönüştürmeyeceğini belirten Perinçek, “Cumhuriyet, onları dönüştürmek zorunda. Türkiye, kendine güvenecek; çünkü bunlar bizim insanlarımız ve her alanda, bu bölücüler için de geçerli; dönüştürmek zorundayız. O insanları ülkemize kazanmalıyız” diye konuştu.

Perinçek, FETÖ ile mücadelenin artık “ideolojik dönüştürme” aşamasına gelmesi gerektiğini söyledi. Cezaevlerindeki insanların da dönüştürülebileceğini ifade eden Perinçek, şöyle konuştu:

“Yani onlar kaybedilmiş, bitmiş… Ben, kaybedilmiş insan kabul etmiyorum ve sonuç itibariyle cezaevlerini de bir okul haline getirmek gerekir ve o okuldan mezun olanların da cezasına son vermek gerekir. Yani ıslah falan diyoruz ya? Sonuç itibariyle suç işlemekten vazgeçmek, iyi bir Cumhuriyet vatandaşı olmak, Türkiye’de üretime katılarak, hayatını namuslu ve dürüst bir şekilde kazanan bir yurttaş haline cezaevlerindeki insanlarımızı getirmek diye de bir devlet görevi, kamu görevi var. FETÖ mensupları, bağlantılıları için de bu geçerli. Onun için onları “yok”, “kaybedilmiş”, çürütülecek, öldürülecek, mezara konacak insanlar olarak görmek, çok büyük hata. Dönüştürmemiz lâzım. O da bir üstün ideoloji ile olur. Modern, çağdaş, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, laik, devletçi, devrimci bir ideoloji ile olur.”

Vatan Partisi’nde eskiden Fethullahçı olan birçok kişi var

Vatan Partisi’nde de eskiden Fethullah Gülen okullarında okumuş, Fethullah Gülen cemaatinin içinde yer almış birçok kişi olduğunu söyleyen Perinçek, sözlerine şöyle devam etti:

“Yani bunlar, dönüştükleri, değiştikleri, oradaki yanlışlıkları gördükleri ve doğru ideolojik safa, tutuma geldikleri için bizlerden bir farkları yok. Biz de anamızdan şu andaki ideolojiyle doğmadık ki. Değil mi? Sonuç itibariyle hayatımızdaki tecrübeler, birikimler ve dışarıdan aldığımız eğitimle bu günkü kimliğimizi kazandık. Onun için, herkes için bu fırsat vardır, olmalıdır ve bu fırsat verilmelidir; ama devletin burada, kamunun çok önemli görevi var. Bölücü örgüt mensubu olanlar, oraya bağlanmış olanlar için de geçerli. Bizim partimizde, çok sayıda değişmiş insan var. Bazıları belki insanları değişmez görürler. İnsanlar değişmezse toplumlar değişmez. Ne devrim olur, ne ilerleme olur. İnsanların değişeceğine inanacağız. Bunu, Hazreti Muhammed’in kendi tecrübelerinde de görüyoruz. Kendi üzerine silahla, kılıcı çekerek gelen insanlar, amcasını öldüren Vahşiler, en sonunda Müslüman oldular. Demek ki üstün bir ideoloji, toplumun önündeki sorunları çözen ve tarihin başarı vaad ettiği bir ideoloji, ne yapıyor? Eskiyen ideolojiyi temizliyor, yerine geçiyor ve insanları da değiştiriyor. Bütün tarih böyle.”

Bu mesele istihbaratçı kafasıyla çözülmez

Bu meselenin isihbaratçı kafasıyla, polis, savcı, yargıç kafasıyla çözülmek istendiğini ifade eden Perinçek, “Sonuç itibariyle FETÖ’cüleri hapiste çürüterek bu sorunu çözemezsiniz. Onları dönüştürerek köklü olarak çözersiniz ve onlarla birlikte toplumu dönüştürerek köklü olarak çözebiliriz” dedi.

Fethullah Gülen’le mücadelenin piri olduklarını söyleyen Perinçek, bu alanda 40 yıl mücadele verdiklerini, kimsenin de kendi bilgilerine sahip olmadığını ifade etti. Perinçek, şöyle konuştu:

FETÖ ile mücadelede Vatan Partisi’nin önderliği belirleyici olmuştur

“Çünkü o mücadele içinde 40 yıldır FETÖ’ye karşı, “FETÖ nedir?”; röntgenini, ruhunu, cinsini, cibilliyetini, hepsini öğrenmişiz. Onların hapishanelerinden geçmişiz. İşkencehanelerinden geçmişiz. Hiç kimse, bizim kadar Fethullah Gülen Cemaati’ni bilemez; ama bakın hiçbir televizyonda Fethullah Gülen Cemaati ile ilgili bir tartışmaya, o cemaatle 40 yıldır mücadele eden Aydınlıkçılar, Vatan Partililer çağrılmaz. O yüzden de böyle çıkmazda çırpınır dururlar. Ergenekon-Balyoz’da da bu bayrağı açan, biziz. Diğer, bizim Vatan Partisi dışındaki insanlar da orada hapishanelere falan girdiler; ama herkes de biliyor; onların çoğu, bunun Gladyo olduğunu, FETÖ olduğunu falan filan, bu deney içinde öğrendiler ve en sonunda o insanlarımız, Kara Kuvvetleri’nde kimler, orduda Jandarma’da kimler, Deniz’de kimler, Hava’da kimler? Sonuç itibariyle burada Vatan Partisinin önderliği belirleyici olmuştur. FETÖ’cülüğü temizlemek istiyorsak, toplumun bundan kurtulmasını istiyorsak, Vatan Partisi’nin hükümet olması dışında bir çözüm yoktur.”

FETÖ adını ben koydum

1990’lı yıllarda Aydınlık gazetesinde yayınladıkları haberlerden örnekler gösteren Doğu Perinçek, “FETÖ” adını kendisinin koyduğunu belirterek, “Adını da ben koydum. Fethullah Terör Örgütü adını, Türkiye Cumhuriyeti koymadı, ben koydum. Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemeleri, “Efendim, bu bir terör örgütü değildir, cemaattir. Bunların silahı, külahı yok” diye söylediği zaman, dedik ki bu bir Fethullah Terör Örgütüdür. Ve o zamanda devletin içinde bizim bu görüşlerimizi, o tespitlerimizi anlayan, kavrayan insanlarla da hep birlikte hareket ettik ve onların raporlarını, çabalarını hep kamuoyunun önüne örnek olarak getirdik” diye konuştu.

Sadece FETÖ değil bütün tarikat ve cemaatler dönüştürülmeli

Yargılamalar devam ederken, diğer taraftan bu örgütün etkilediği insanların dönüştürülmesi gerektiğini belirten Perinçek, sadece FETÖ’nün değil, Türkiye’deki bütün tarikat ve cemaatlerin mensuplarının da Cumhuriyet yurttaşı tipine uygun olmayan insanlar olduklarını, devletin bu insanları dönüştürmesi gerektiğini söyledi.

Hiç yorum yok: