20 Mart 2012 Salı

‘Ermeni soykırımı’ tezini, 1957 yılında Rus istihbaratı ortaya atmış

Asıl Mesel programı
Uluslar arası Siyaset Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni, TGRT Haber’de yayınlanan “Asıl Mesele” programında, bir Ermeni akademisyenin yazdığı doktora tezine dayanarak, “Ermeni soykırımı tezini, 1957 yılında Rus istihbaratı ortaya atmış” dedi.

TGRT Haber’de yayınlanan “Asıl Mesele” programında Suriye meselesi ele alındı. Gazeteci-Yazar Salih Tuna’nın hazırlayıp sunduğu programa konuşmacı olarak Prof. Dr. Hasan Köni ve Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya katıldı.

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni, Rusya,Çin, İran, Irak ve Suriye’den oluşan bir blok ile NATO ülkeleri, Amerika, Körfez’in küçük ülkeleri ve Suudî Arabistan’dan oluşan başka bir blok oluştuğuna dikkat çekti. Prof. Köni, “Şimdi bu durumda Sayın Davutoğlu ve Başbakan, karar verecek; 2 Nisan’da burada bir toplantı olacak. Gelen baskının veya desteğin büyüklüğü nedir? Ha, ondan sonra Rusya, neler yapabilir?” dedi. Köni, şunları söyledi:

Türkiye nerede yer alacak?

“Putin, konuşmasında –seçilmeden önce- dedi ki, “Burası, Yugoslavya ve Libya gibi olmayacak”, Suriye için. Şöyle bir blok doğmuş gibi görüyorum ben: Yani ‘Burada tekrar Batı’nın başat bir rol oynayıp bölgeyi dizayn etmesini kabul etmiyoruz’ diyor. Peşinden Çin’i yanına almış. Bizim de bir sürü Çin’e yatırımlarımız var. Şöyle bakıyorsunuz, Rusya-Çin-İran, Irak’taki yönetimden de (Maliki yönetiminden de) pek memnun değiliz, Suriye… Böyle bir blok… Batı Dünyası diyeyim, NATO ülkeleri, Amerika, Körfez’in küçük ülkeleri ve Suudî Arabistan, ikinci bir blok… Şimdi Türkiye, bu bloklar arasında denge de kurmaya çalışıyor. Diyor ki meselâ, ‘Bu Kürecik’teki gözetleme üsleri, İran’a karşı değil’. Putin, konuşmasında diyor ki, ‘Bunlar tabi İran’a karşı değil, bize karşı’. ‘Hayır, Rusya’ya da karşı değil’. Peki neye karşı? ‘Yaa biz, arada sırada böyle gözetleme istasyonu kurarız’ filan… ‘Kimseye karşı değil’. Ha, ne diyeceksiniz? Bir yandan, içinde bulunduğunuz güç sistemi var, o güç sisteminin size beklentiler yarattığı da diyelim (işte ‘dayattığı’ dememek için nazik konuşmaya çalışıyorum) Öbür taraftan, büyük bir ekonomik yayılma alanımızdı o yani. ‘sıfır sorun’a girdiğimiz zaman, hakikaten eğer içeride demokratikleşerek Kürt sorununu çözeceksek, yani kendime göre, yanlış da olabilir, İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi yanımıza çekmemiz lâzımdı. Yani bunları karşımıza alıp, burada kızgınlaşmış bir boyutta bu ülkelerle (ilişkilerimizi) götürüp, kendi içimizde birtakım demokratikleşmeye çalışırsak, burada taşmaları önleyebilecek güçte miyiz, değil miyiz? Şimdi bu durumda Sayın Davutoğlu ve Başbakan, karar verecek; 2 Nisan’da burada bir toplantı olacak. Gelen baskının veya desteğin büyüklüğü nedir? Ha, ondan sonra Rusya, neler yapabilir?”

Prof. Dr. Hasan Köni, Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik planlarını engellemek için, “Ermeni soykırımı” tezini, 1957 yılında Rus istihbaratının ortaya attığını söyledi. Köni, bu iddiaya delil olarak, bir Ermeni akademisyenin doktora tezini gösterdi ve “Kitapta var. Bunu da kitabıyla birlikte devlete bildirdim” dedi. Köni, 1967 savaşından sonra 1968’de kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yardımcısının da bir Ermeni olduğuna işaret etti. Prof. Köni, bu konuda şunları söyledi:

“Bakın, bir şey keşfettik. Bunu birkaç yerde söyledim; ama burada da söyleyeyim: Paris’te dolaşırken, bir Ermeninin yazdığı bir doktora tezi… 1100 sayfa… Basılmış. Tabi Ermenice dipnotlarını okuyamıyorum; fakat Fransızca tez olduğu için, dedim, ‘3 günlüğüne alabilir miyim?’ Üniversiteden. Sorbonne ikide yazmış. ‘Peki’. 1956-57’de biz, Suriye ile çekişirken, Rusya işin içine girmiş, darbeler olmuş, İsrail’le birlikte müdahale etmemiz bekleniyor Ortadoğu’dan. Neyse, o önleniyor filan, Rus istihbaratı, Lübnan’a geliyor. 1957 bakın; diyor ki, ‘Bu Türkiye, Ortadoğu’ya gelmek istiyor. Şimdi bu Lübnan Ermenilerini ben burada örgütlüyorum, uluslararası alana Türkiye’yi çok rahatsız edecek bir tez ortaya atacağım, onunla uğraşacak. ‘Ermeni soykırımı’ tezini, Rus istihbaratı, 1957 yılında ortaya atıyor. Kitapta var. Bunu da kitabıyla birlikte devlete bildirdim. Ve ondan sonra 1968’de kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü, işte o 1967 savaşından sonra, yardımcısı, bir Ermeni. Ve Asala’yı kurduruyor Rusya. Verilen emir şu, Asala’ya: ‘NATO ülkelerinde Türk diplomatlarını vurun ki, NATO’nun ne kadar zayıf olduğu ortaya çıksın’. İşte orda, Sayın Büyükelçimin de arkadaşlarını, takır takır NATO ülkelerinde temizliyorlar. Oradan, 1987’de de söz veriyorlar, daha evvel Stalin’in 1941’de dışarı attıkları Taşnakları Rusya, getiriyor Ermenistan’a yerleştiriyor. 1987’de. 1988’de Azerî-Ermeni olayları ortaya çıkıyor. Rus ordusunun yardımıyla bizim Azerîleri dövüyorlar, öldürüyorlar. Suriye’ye 1956-57 yılında  Amerika ile birlikte müdahale etmemiz için uygulanan metot bu. Şimdi bu gün ne yapacak? Putin, gene seçildi. Basındaki analizlere bakıyorum, bunlar yok.”

Hiç yorum yok: