“Hakan Fidan’la beraber Erdoğan’a operasyon mu çekiyorsunuz?”

Fatih Tezcan - Taha Özhan

Taha Özhan’a “Hakan Fidan’la beraber operasyon mu çekiyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a?” diye soran Fatih Tezcan, “Biz, Hakan Fidan MİT’in başında muvazzaf olduğu için susuyoruz ve sabrediyoruz. Duymayan varsa bir daha duysun, anlamayan varsa anlatsın. Ben, Hakan Bey’den randevu talep ettim. Biliyor, hangi kanalla kendisine geldiğimi? Hakan Bey’le otursaydık eğer, bizim 50 tane soru işaretimiz var” diye konuştu.

Analizmerkezi.com’un İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Fatih Tezcan, iftar vaktinde kendi YouTube kanalından yaptığı canlı yayında, hakkında açılan soruşturma ve davalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Lan sen kimsin? Senin gibi milyon tane savcı gelsin!”

(Twitter’da “Ankara Kuşu” ismiyle yayın yapan ve nisan ayında tutuklanan) Oktay Yaşar’ın, Hayati Yazıcı’nın eşi Selma Yazıcı ile olan bağlantısının çok sayıda kişi tarafından dile getirildiğini belirten Tezcan, “ (Savcı),‘Böyle bir şeyi nasıl söylersin?’ diyor. Lan sen kimsin? Senin gibi yüz bin tane, milyon tane savcı gelsin, milyon tane hakim gelsin, ben yine bunu söyleyeceğim” diye konuştu.

“Çıkacak kitabım okundu…”

Taha Özhan’a, “Hakan Fidan’la beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan’a operasyon mu çekiyorsunuz?” diye soran Tezcan, tweet’lerinin yasaklanabileceğini amcak çıkacak olan kitabının yasaklanamayacağını ileri sürerek, “Onu yasaklayacak savcı çok komik durumlara düşer. O kitap okundu yani… Benle uğraşamazsınız” dedi.

Fatih Tezcan, YouTube kanalında yaptığı canlı yayında şunları söyledi:

“Saçma sapan, anlamsız, ahlâksız bir adalet sistemi”

“Selma Yazıcı… Hayati Yazıcı’nın karısı… Hem savcıya ifade veriyorum mahkemeye geçiyorum, hakim de Selma Yazıcı’yı soruyor. Diyorum, ‘Ben bunun İstanbul’da ifadesini verdim’ diyorum, ‘Aynı zamanda demin savcıya da verdim’ diyorum, böyle yapıyor (ellerini iki yana açıyor.) Yani saçma sapan, anlamsız, ahlâksız bir adalet sistemi. Kardeşim, Selma Yazıcı ile ilgili benim söylediklerim, bütün kamuoyunda konuşulan şeyler. Zaten ben gazeteciyim. Ben bunu söylemezsem, senin beni çağırıp da ‘Neden mesleğini icra etmiyor?’ diye çağırman lâzım.  Benim ettiğim bir hakaret falan yok; ama Hayati Yazıcı’nın karısı diye elleri ayakları titriyor birilerinin. Korkuyorlar. Nasıl ama yani; öyle bir korku olamaz. Titriyor.

“Lan sen kimsin? Senin gibi milyon tane savcı gelsin”

Selma Yazıcı, tweet atmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit etmiş, bu da haber olmuş. Ben bunu tweet attım diye savcı beni çağırıyor. Ben bunu, yani haberi tweet attım diye. ‘Böyle bir şeyi nasıl söylersin?’ diyor. Lan sen kimsin? Senin gibi yüz bin tane, milyon tane savcı gelsin, milyon tane hakim gelsin, ben yine bunu söyleyeceğim. Çünkü o laf oraya çıkıyor. Ben böyle anlıyorum. Görsel gerçeklik var, kanunda yeri var, AİHM kanununda yeri var, her yerde yeri var bunun.

“Bana ne Hayati Yazıcı’dan? Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bilirim”

Selma Yazıcı’dan, Hayati Yazıcı’nın karısından Erdoğan’a tehdit diye Google’a yaz, çıksın. Tweet’i kaldırmış Hayati Yazıcı. Bana ne? Hayati Yazıcı, kabineye giremedi diye tweet atıyor, girince tweet’i kaldırmış. Yav bana ne? Ben gazeteciyim. Senin elin ayağın titreyebilir Hayati Yazıcı senin için Allah’ın oğlu gibi gelebilir sana. Bana ne? Yani illâ sizin gibi korkak olmak zorunda mıyız biz? Değilim kardeşim. Ben söylerim. Bana ne Hayati Yazıcı’dan, karısından yaa? Ne ilgilendiri beni Hayati Yazıcı ile karısı? Bana ne? Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bilirim. Bana ne yaa? Bana ne yani? Ben, gördüğüm şeyi söylemeyeceğim! Niye Hayati Yazıcı aaayaayooo?! Yeryüzü tanrısı… AK Parti Genel Başkan Yardımcısı… Kimse ona ilişemez! Kimse ona ve karısına dokunamaz.

“Ankara Kuşu’nun Selma Yazıcı ile bağlantısını herkes söyledi”

“Ankara Kuşu” diye bir hesap… Selma Yazıcı ile bağlantısını bir milyon yerde bir milyon adam söylemiş. ‘Vaay onu sen nasıl söylersin?’ Niye? Senin takipçin çok fazla. Sen Fatih Tezcan’sın.’ Lan hadi bak işine yaa! Serserilik yaa! Yani herkes söyleyebilir, Fatih Tezcan hayır! Niye? ‘Çünkü o, Hayati Yazıcı’nın dünürlerini tanıyor. O çok tehlikeli! Hayati Yazıcı’nın, FETÖ’nün avukatlarıyla kimi oturttuğunu biliyor Fatih Tezcan. Saldırın üstüne! Saldır… Hayati Yazıcı oradan saldırmış, Selma Yazıcı oradan saldırmış.”

“Hakan Fidan’la beraber Erdoğan’a operasyon mu çekiyorsunuz?”

Taha Özkan’ın şikâyeti üzerine savcıya ifade verdiğinden de bahseden Fatih Tezcan, bu konuda şunları söyledi:

“Taha Özhan, hakkında tweet attım diye, ‘Bukalemun’ diyorlar orada burada, Taha Özhan için, ben bunu tweet attım diye çağırmış. E dedirtme arkandan bunu. Bir oraya bir oraya yapma. Yapma kardeşim, yapma yani. Bir yerlere yakınsın diye, istihbaratın zirvesinde bir yerlere yakınsın diye bize… Hayır kardeşim; bunun çözümü buralar değil. İşte bak, yılmıyorum, devam ediyorum ben. Kafama sıktıracaksın, bunun kolayı bu, açık konuşayım ben. Beni öldürtmeden dava ederek bir yerlere yaranamazsın Taha Özhan. Bu şekilde de seni ifşa ederim ben. ‘Hakan Fidan’la beraber operasyon mu çekiyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a?’ diye sorarım ben. Beklemiyorsun değil mi? Beklemediğin yerden sorarım zaten, sınıfta kalırsın. Biz, Hakan Fidan MİT’in başında muvazzaf olduğu için susuyoruz ve sabrediyoruz. Duymayan varsa bir daha duysun, anlamayan varsa anlatsın. Ben, Hakan Bey’den randevu talep ettim. Biliyor, hangi kanalla kendisine geldiğimi? Hakan Bey’le otursaydık eğer, bizim 50 tane soru işaretimiz var; belki özel sohbet ederdik, belki röportaj verirdi, bilemem. Belki on the record, belki of the record konuşurduk, bilemem; ama soru işaretlerimiz var. Biz susuyoruz, Hakan Fidan’ın kendisini bir yerlere koyduğunu herkesin telâffuz ettiği Taha Özhan bize saldırıyor. Neden? Sana ‘bukalemun’ diyorlar, bunu hak ettin diye; bunu yanına belgesini de koy, bundan dolayı. Siz, bizi dava açarak mı geri vites yaptıracaksınız? Böyle bir şey mi zannediyorsunuz? Hiç kimseye sormadınız mı, ‘Ben Fatih Tezcan’a dava açıyorum ama hani bu nasıl biri?’ Kimse demedi mi size, ‘Bu deli fişektir’? Yani ‘Bunun kafasına sıkmadan bunu susturamazsın. Bunun çocuklarını öldürsen de bunu susturamazsın. Yani dayakla, sopayla, ayağına sıkarak da susturamazsın. Bunun kafasına sıkacaksın. Ancak öyle susar bu adam. Dava filan açma, seni rezil eder’ demedi mi kimse Taha Özhan, kimse? İllâ bunu yapayım size? Bundan mı anlıyorsunuz? Anlıyorsan, bende her dil var. Bu dil de var bende.”

“Kadir Topbaş’ı istifa ettirmiş, biri var karşınızda”

Kendisinin Kadir Topbaş’ı istifa ettirmiş, Murat Ülker’e twitter hesabını kapattırmış; kendisinin üzerine mafya salabilecek, üzerine silahlı adam gönderebilecek adamlarla uğraşmış biri olduğunu söyleyen Tezcan, sözlerine şöyle devam etti:

“Ben bunların ifadesini veriyorum diye cayacağımı falan mı zannediyorsunuz? Yoo. Sadece üslûp değiştireceğiz, tavır değiştireceğiz ve çok daha zararlı çıkacaksınız. Ha, benim tweetlerime dava açıyorsanız, ben uslu bir çocuğum, tweet atmam canım. Hiç önemli değil; ama sadece şöyle bir ipucu vereyim: Benim kitabım çıktığında onu yasaklayamazsınız. Onu yasaklayacak savcı çok komik durumlara düşer. O kitap okundu yani… Benle uğraşamazsınız. Benim kardeşlerimle de uğraşamazsınız. Benim takipçilerimle de uğraşamazsınız. Biz, çok kalabalığız ve adam gibi adamlarız da biz haa… Benim öyle çıkaracağım kitapları yasaklayarak filan bir yere varamazsınız. Yasaklayamazsınız da, yasaklasanız da o kitaplar okunur yani. Satılır ve okunur yani, o kadar tüyosunu vereyim size. O kadar söyleyeyim ben yani. Dünyanın 100 ülkesinde, 100’den fazla ülkesinde aynı hafta içerisinde yayınevi açacak gücümüz var bizim. Publishing… (Yayıncılık)”

“Bu ülkede bir tane bile “Yeryüzü Allah’ı” bırakmayacağım”

Fatih Tezcan, “Ben bu ülkede bir tane bile “Yeryüzü Allah’ı” bırakmayacağım. Bu ülkede insanların bir tane Allah’ı var. Böyle Mustafa Kemal’miş, İnönü’ymüş, Millî Şef’miş falan filan, ben öyle bir tanrı bırakmayacağım. Bildiğim, okuduğum, bana doğru gelen, benim analizime, yanlışım varsa da hemen düzeltirim, özür dilerim, ne varsa hepsini çıkacağım anlatacağım, anlatmaya devam edeceğim ben. Nasıl Kadir Mısıroğlu hakikatleri, Allah rahmet eylesin, bugün sene-i devriyesi, söyleye söyleye vefat etti, öldü; aynısını yapacağım ben. 44 yaşındayım. 74 ise, 30 sene daha ben, böyle sırtınızda boza pişireceğim ben sizin.”