Ölüm orucundaki Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek için tweet mesajları yayınlayan ve 3 ay süreyle görevden alınan Karşıyaka Hakimesi Ayşe Sarısu Pehlivan, “Benim hayatımda biat kültürü olmaz. Ben burada geri adım atmam” dedi.
Konser vermelerine izin verilmediği için protesto olarak başlattığı
“ölüm orucu” sonucu hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi bas gitarist ve
bağlamacı İbrahim Gökçek’e destek veren Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi
Üyesi Hakime Ayşe Sarısu Pehlivan, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından 3 ay
süreyle görevden uzaklaştırılmıştı.
“Gömdürmeyiz” diyen
Kayseri Ülkü Ocağı Başkanı görevden alınmıştı
Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesinin gömülmesi
konusunda bir grup tepki göstermiş, gruptan bazıları, mezarlıkta
bekleyeceklerini, gömülse bile mezardan çıkarıp cesedini yakacaklarını
söylemişlerdi.
“Cenazeyi gömdürmeyiz” diyen Kayseri Ülkü Ocağı Başkanı
Serdar Turan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından görevden alınmış,
Kayseri Ülkü Ocakları da kapatılmıştı.
Hakime Ayşe Sarısu Pehlivan, 3 Mayıs’ta yayınladığı twitter
mesajında, “İbrahim Gökçek yaşamalıdır” etiketiyle birlikte, “Türküler kimseye
zarar vermez” ; 10 Mayıs Anneler Günü’nde yayınladığı mesajında da “Bir anne, bir
kadın, dahası bir insan olarak
ölümlerden duyduğum üzüntü nedeniyle beni terör sevici yapmak isteyenleri kendi
vicdanlarına, Allah’a havale ediyorum. Ölüler kendini savunamaz. Vatan ve
millet sevgisi kimsenin tekelinde değildir” diye yazmıştı.
Ayşe Sarısu Pehlivan, aynı gün yayınladığı bir başka twitter
mesajında da “Farklılıklarımız bizi illâki bir tarafa itmemeli. Bilakis her şeye
rağmen ‘biziz ve birlikte yaşayacağız’ demeye ve birlikte var olmaya
ihtiyacımız var” ifadelerini kullanmıştı.
Aynı zamanda Yargıçlar Sendikası Başkanı olan Pehlivan
hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla soruşturma
başlatıldı.
Bunun üzerine İzmir Barosu, bir bildiri yayınlayarak
Pehlivan’a destek verdi. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Sahte düşmanlar
yaratan bu anlayışı reddediyoruz”
“Ayşe Sarısu Pehlivan, hukukun üstünlüğü, insan hak ve
özgürlükleri ve yargının bağımsızlığı için yıllardır tüm gücüyle çalışan
değerli bir hâkim, vicdanlı ve aydın bir hukukçudur. Kendi görüşü dışındaki her
sözü terör propagandası olarak yaftalayan, her geçen gün yurttaşlar arasındaki
öfkeyi bileyen, sahte düşmanlar yaratarak sanal bir gerginlikten beslenen bu
anlayışı reddediyoruz”
“Özgür yetiştim; benim
hayatımda biat kültürü olmaz”
Pehlivan, Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte, “Bir
insanın bedeninin her geçen gün eridiğini ve öldüğünü sosyal medyada gördüm ve
insanî olarak üzüldüm. Acıyı anlayacak, vicdanlı biriyim” dedi.
Pehlivan, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu insanlar müzikle uğraşan bir grup ve ben, üniversite 1.
sınıf öğrencisiyken onların konserlerine gittim. Milyonlarca insan onları
dinlerdi. Böyle bir insanın kendini ölüme yatırması beni üzdü. Onun terörist mi,
değil mi, o kimliğine hiç bakmadım ve ilgilendirmiyor. Onun üzerinden paylaşım
yaptım. Lince maruz kaldım.”
Herkesin özgürce yaşama hakkı olduğunu belirten Pehlivan,
“Ben, sadece, sadece insan olmak… Yaşam hakkı kutsaldır. Demokrat hukuk
devletini savunan biriyim. Anayasal çerçevede kuralların işlediği bir Türkiye
özlemini duyan bir yargıç oldum ve bunun için mücadele ediyorum. İnsanların
beni terörle ilişkilendirmesi tamamen yanlı ve nefret söyleminin sonucu” diye
konuştu.
“Yargıç sadece kuş, böcek konuşur, başka bir şey konuşmaz”
anlayışının hâkim olduğunu ifade eden Pehlivan, “Özgür yetiştim. Benim
hayatımda biat kültürü olmaz. İnsanların iyiliği ve hukuk işlesin diye söylerim.
Bu kadar ayrışma olmamalı. Ben hiç makam sever olmadım. Benim tek derdim hukuk
oldu. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.
Ayşe Sarısu Pehlivan, hakkında verilen görevden uzaklaştırma
kararını değerlendirirken de şunları söyledi:
“Ben burada geri adım
atmam”
“Kamuoyunun linç kampanyasının nelere mal olduğunu görmüş
olduk. Bir kesim, bizim gibi aydın, ‘demokrasi ve insan hakları’ diyen
insanları yok etmek için elinden geleni yapıyor. Çapulcu kesim, aydınları hedef
alıyor. Maalesef birileri onların oyuncağı oluyor. Ben burada geri adım atmam;
çünkü benim düşüncem yanlış değil. İnsan haklarını ve yaşamı savundum. Ölümü,
kavgayı mı savunsaydım? İnsan ve aydın olarak yaşam hakkını savunmak
zorundayım. Hiç gerekçe olmadan 3 ay boyunca tedbiren görevden alındım,
şaşkınım. Tabii ki bu karar bana ve benim gibi düşünenlere gözdağı vermek.
‘Konuşmayın, susun’ diyorlar. İnsan olarak bunu söyledim. Bu düşüncemden
vazgeçemem. Söylemlerim yanlış değil. Ölümler üzerine söylenen bir cümle.
HSK’nin bulunduğu durum çok vahim. Aslında bu durum tartışılmalı”
“Beni terör örgütü DHKP-C
ile ilişkilendirmeye çalıştılar
Ayşe Sarısu Pehlivan, tebligat henüz kendisine ulaşmadan
önce YouTube kanalı “Karantina TV”nin yayınında Gazeteci Recai Aksu’nun
sorularını cevaplarken de, sosyal medyada kendisi hakkında yazılanları şöyle
değerlendirdi:
“Maalesef burada tamamen nefret söylemiyle, hakaret içeren,
öfke duyan, beni DHKP-C gibi bir terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalışan bir
zihniyeti… Böyle bir köşeye sıkıştırıp beni bir kılıfa sokma çabasıyla
karşılaştım ve bir linç kampanyası başlatıldı. Akabinde de HSK tarafından
hakkımda inceleme izni verildiğini ben, sosyal medyadan duydum. Bana ulaşan
herhangi bir bildirim yok şu an. Zaten süreçte hemen böyle bir bildirim
yapılması da gerekmiyor. Eğer daha sonra soruşturmaya geçilmesine dair bir
karar alınırsa bana bir bildirim yapılıp bir savunma istenecektir.”
Pehlivan, Grup Yorum’un bir üyesinin günbegün ölüme gidişini
sosyal medyada gördükten sonra bir insan olarak onun ölüm orucundan vazgeçmesi
için twitter’da paylaşımda bulunduğunu belirtti. Pehlivan, sözlerine şöyle
devam etti:
“Benim gibi pek çok duyarlı insanın bu konuda paylaşımları
var. Neticede bu paylaşımlar ve gidip ilgili makamlarla görüşme sonrasında da
Grup Yorum üyesi olan İbrahim Gökçek, ölüm orucundan vazgeçtiğini duyurdu ve
akabinde bir gün sonra da vefat etti. Şimdi ben, DHKP-C’ye bağlanmaya
çalışılıyorum, ‘terör sevici’ olarak lanse edilmeye çalışılıyorum. Öyle bir
kılıfa sokulmaya çalışılıyorum. O zaman benimle birlikte bir sürü insan var.
Bunların hepsi DHKP-C örgütü sevicisi olarak mı değerlendirilecek?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder