17 Mayıs 2020 Pazar

Görevden alınan Hakime: Hayatımda biat kültürü yok, geri adım atmam


Ölüm orucundaki Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek için tweet mesajları yayınlayan ve 3 ay süreyle görevden alınan Karşıyaka Hakimesi Ayşe Sarısu Pehlivan, “Benim hayatımda biat kültürü olmaz. Ben burada geri adım atmam” dedi.

Konser vermelerine izin verilmediği için protesto olarak başlattığı “ölüm orucu” sonucu hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi bas gitarist ve bağlamacı İbrahim Gökçek’e destek veren Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi Üyesi Hakime Ayşe Sarısu Pehlivan, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından 3 ay süreyle görevden uzaklaştırılmıştı.

“Gömdürmeyiz” diyen Kayseri Ülkü Ocağı Başkanı görevden alınmıştı

Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesinin gömülmesi konusunda bir grup tepki göstermiş, gruptan bazıları, mezarlıkta bekleyeceklerini, gömülse bile mezardan çıkarıp cesedini yakacaklarını söylemişlerdi.

“Cenazeyi gömdürmeyiz” diyen Kayseri Ülkü Ocağı Başkanı Serdar Turan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından görevden alınmış, Kayseri Ülkü Ocakları da kapatılmıştı.

Hakime Ayşe Sarısu Pehlivan, 3 Mayıs’ta yayınladığı twitter mesajında, “İbrahim Gökçek yaşamalıdır” etiketiyle birlikte, “Türküler kimseye zarar vermez” ; 10 Mayıs Anneler Günü’nde yayınladığı mesajında da “Bir anne, bir kadın, dahası bir insan  olarak ölümlerden duyduğum üzüntü nedeniyle beni terör sevici yapmak isteyenleri kendi vicdanlarına, Allah’a havale ediyorum. Ölüler kendini savunamaz. Vatan ve millet sevgisi kimsenin tekelinde değildir” diye yazmıştı.

Ayşe Sarısu Pehlivan, aynı gün yayınladığı bir başka twitter mesajında da “Farklılıklarımız bizi illâki bir tarafa itmemeli. Bilakis her şeye rağmen ‘biziz ve birlikte yaşayacağız’ demeye ve birlikte var olmaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullanmıştı.

Aynı zamanda Yargıçlar Sendikası Başkanı olan Pehlivan hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Bunun üzerine İzmir Barosu, bir bildiri yayınlayarak Pehlivan’a destek verdi. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Sahte düşmanlar yaratan bu anlayışı reddediyoruz”

“Ayşe Sarısu Pehlivan, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri ve yargının bağımsızlığı için yıllardır tüm gücüyle çalışan değerli bir hâkim, vicdanlı ve aydın bir hukukçudur. Kendi görüşü dışındaki her sözü terör propagandası olarak yaftalayan, her geçen gün yurttaşlar arasındaki öfkeyi bileyen, sahte düşmanlar yaratarak sanal bir gerginlikten beslenen bu anlayışı reddediyoruz”

“Özgür yetiştim; benim hayatımda biat kültürü olmaz”

Pehlivan, Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte, “Bir insanın bedeninin her geçen gün eridiğini ve öldüğünü sosyal medyada gördüm ve insanî olarak üzüldüm. Acıyı anlayacak, vicdanlı biriyim” dedi.
Pehlivan, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu insanlar müzikle uğraşan bir grup ve ben, üniversite 1. sınıf öğrencisiyken onların konserlerine gittim. Milyonlarca insan onları dinlerdi. Böyle bir insanın kendini ölüme yatırması beni üzdü. Onun terörist mi, değil mi, o kimliğine hiç bakmadım ve ilgilendirmiyor. Onun üzerinden paylaşım yaptım. Lince maruz kaldım.”

Herkesin özgürce yaşama hakkı olduğunu belirten Pehlivan, “Ben, sadece, sadece insan olmak… Yaşam hakkı kutsaldır. Demokrat hukuk devletini savunan biriyim. Anayasal çerçevede kuralların işlediği bir Türkiye özlemini duyan bir yargıç oldum ve bunun için mücadele ediyorum. İnsanların beni terörle ilişkilendirmesi tamamen yanlı ve nefret söyleminin sonucu” diye konuştu.

“Yargıç sadece kuş, böcek konuşur, başka bir şey konuşmaz” anlayışının hâkim olduğunu ifade eden Pehlivan, “Özgür yetiştim. Benim hayatımda biat kültürü olmaz. İnsanların iyiliği ve hukuk işlesin diye söylerim. Bu kadar ayrışma olmamalı. Ben hiç makam sever olmadım. Benim tek derdim hukuk oldu. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

Ayşe Sarısu Pehlivan, hakkında verilen görevden uzaklaştırma kararını değerlendirirken de şunları söyledi:

“Ben burada geri adım atmam”

“Kamuoyunun linç kampanyasının nelere mal olduğunu görmüş olduk. Bir kesim, bizim gibi aydın, ‘demokrasi ve insan hakları’ diyen insanları yok etmek için elinden geleni yapıyor. Çapulcu kesim, aydınları hedef alıyor. Maalesef birileri onların oyuncağı oluyor. Ben burada geri adım atmam; çünkü benim düşüncem yanlış değil. İnsan haklarını ve yaşamı savundum. Ölümü, kavgayı mı savunsaydım? İnsan ve aydın olarak yaşam hakkını savunmak zorundayım. Hiç gerekçe olmadan 3 ay boyunca tedbiren görevden alındım, şaşkınım. Tabii ki bu karar bana ve benim gibi düşünenlere gözdağı vermek. ‘Konuşmayın, susun’ diyorlar. İnsan olarak bunu söyledim. Bu düşüncemden vazgeçemem. Söylemlerim yanlış değil. Ölümler üzerine söylenen bir cümle. HSK’nin bulunduğu durum çok vahim. Aslında bu durum tartışılmalı”

“Beni terör örgütü DHKP-C ile ilişkilendirmeye çalıştılar

Ayşe Sarısu Pehlivan, tebligat henüz kendisine ulaşmadan önce YouTube kanalı “Karantina TV”nin yayınında Gazeteci Recai Aksu’nun sorularını cevaplarken de, sosyal medyada kendisi hakkında yazılanları şöyle değerlendirdi:

“Maalesef burada tamamen nefret söylemiyle, hakaret içeren, öfke duyan, beni DHKP-C gibi bir terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalışan bir zihniyeti… Böyle bir köşeye sıkıştırıp beni bir kılıfa sokma çabasıyla karşılaştım ve bir linç kampanyası başlatıldı. Akabinde de HSK tarafından hakkımda inceleme izni verildiğini ben, sosyal medyadan duydum. Bana ulaşan herhangi bir bildirim yok şu an. Zaten süreçte hemen böyle bir bildirim yapılması da gerekmiyor. Eğer daha sonra soruşturmaya geçilmesine dair bir karar alınırsa bana bir bildirim yapılıp bir savunma istenecektir.”

Pehlivan, Grup Yorum’un bir üyesinin günbegün ölüme gidişini sosyal medyada gördükten sonra bir insan olarak onun ölüm orucundan vazgeçmesi için twitter’da paylaşımda bulunduğunu belirtti. Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti:

“Benim gibi pek çok duyarlı insanın bu konuda paylaşımları var. Neticede bu paylaşımlar ve gidip ilgili makamlarla görüşme sonrasında da Grup Yorum üyesi olan İbrahim Gökçek, ölüm orucundan vazgeçtiğini duyurdu ve akabinde bir gün sonra da vefat etti. Şimdi ben, DHKP-C’ye bağlanmaya çalışılıyorum, ‘terör sevici’ olarak lanse edilmeye çalışılıyorum. Öyle bir kılıfa sokulmaya çalışılıyorum. O zaman benimle birlikte bir sürü insan var. Bunların hepsi DHKP-C örgütü sevicisi olarak mı değerlendirilecek?”

Hiç yorum yok: