Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabının açılış töreninde yaptığı konuşmada söylediği , “Şimdi birileri çıkarmış af, ne affı? (…) Hele hele 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız?” sözlerine twitter sayfasında tepki gösterdi. Bahçeli, şunları kaydetti:
Fahiş bir yanlış,
fuzulî bir demagoji
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro
hattının ikinci etabının açılış töreninde yapmış olduğu konuşmayı, bu kapsamda
şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifimize yönelik değerlendirmelerini titiz
bir bakış açısıyla takip ve analiz ettik.
Sayın Cumhurbaşkanı, “Şimdi birileri çıkarmış af, ne affı?”
ifadeleriyle birlikte aynen şunları dile getirmiştir: “Hele hele 50 bini aşkın
uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz uyuşturucuları affeden bir
iktidar olarak mı anılacağız?”
Elbette kast edilen Milliyetçi Hareket Partisi’dir.
Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. MHP’yi yüzeysel
ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek
şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır.
Uyuşturucuyla en çok mücadele veren, bu uğurda her türlü
imkânıyla fedakârlık gösteren, ‘birileri’ diye tabir edilen Milliyetçi-Ülkücü
Hareket’tir. Şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifimizi uyuşturucu temeline
indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzulî bir demagojidir.
Kimseyi zorlayan yok
Kanun teklifimiz 24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM’ne
sunulmuştur. Şu anda Adalet Komisyonu’nda görüşülmeyi beklemektedir. Adalet ve
Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekilleri teklifimizi tasvip etmiyorlarsa
kabul etmezler, takdir ediyorlarsa onay verirler. Mesele bu kadar basittir.
Hiç kimseyi zorlayan yoktur, baskı kuran yoktur. Milletin
temsilcileri hür iradeleriyle gereği neyse onu yaparlar. Karar ve yetki
TBMM’nindir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’ni meydanlarda hakir görmek,
tariz ve tenkitle suçlamak siyasi ahlak ve basirete asla sığmayacaktır.
Siyasî nezaket ve nezahet, aynı zamanda ittifak ruhu ve
duruşu muhataplarına inkâr ve ihmal edemeyecekleri sorumluluklar yüklemektedir.
Bu sorumluluğun ifa ve ifadesi millete verilmiş sözlerin, millî bekayı muhafaza
azminin tezahürü ve teminidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder