Danıştay 8. Dairesi’nin “Öğrenci Andı”nın okullarda yeniden okutulmaya başlamasının önünü açan kararının ardından başlayan tartışmalar, MHP ile AK Parti arasında da devam ediyor.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, şahsî twitter sayfasında Danıştay’ın kararına destek verirken, karara
itiraz eden eski Adalet Bakanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ’a sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Uyarıyorum, Sayın
Bozdağ çok dikkat etsin!” derken, Bozdağ da “Kimseden korkum yoktur. Vekil ve
muhafız olarak Allah yeter...” diye yazdı.
Uyarıyorum, Sayın Bozdağ çok dikkat etsin!
Uyarıyorum, Sayın Bozdağ çok dikkat etsin!
MHP Genel Başkanı Bahçeli, twitter sayfasında şunları yazdı:
“Milli Eğitim Bakanlığı 1933 yılında yayımladığı bir
genelgeyle ilk ve orta dereceli okullarda Andımızın okutulmasına karar vermiş
ve konuyla ilgili tutum ve duruşunu çok net göstermişti. Andımız uygulamasına
2012 yılında ortaokullarda, 2013 yılında da ilkokullarda son verilmişti.
8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim
Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesi
Danıştay 8.Dairesi’nin oy çokluğuyla aldığı karar sonucunda iptal edildi.
Yargı süreci tamamlanmamış olsa da, okullarımızda Andımızın
okutulması artık mümkün hale gelmiştir. Yargı kararının uygulanmasıyla ilgili
sorumluluk bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’ndadır.
Çözülme sürecinin en karanlık döneminde Andımız kurban
seçilmişti. “Ne Mutlu Türküm Diyene” seslenişi her taraftan silinmiş ve
kazınmıştı. Bu durum elbette yanlıştı, vahim bir sapma haliydi. Kabullenmemiz
imkansızdı.
Sonuç itibariyle çok yoğun itiraz ve tepkimizi dile
getirdik, Andımızı sahiplendik.
Danıştay 8.Dairesi maşeri vicdana tercüman olmuş, Türk
milletinin ruh kökünden fışkıran çığlığa bigane kalmamış, kalamamıştır.
Andımızdan rahatsız olmaya, Andımızı hırpalamaya ve yaftalamaya hiç kimsenin
hakkı yoktur. Andımız Türk milletine mensubiyet şuurunun tezahürüdür.
Terörle mücadelenin kahramanca sürdürüldüğü bugünkü zaman
diliminde Andımız ile ilgili geçmişteki bir hatanın tamir ve telafisi bizi
memnun ettiği gibi, geleceğe dair umutlarımızı daha da güçlendirmiştir. Adımız
Türk olduğuna göre Andımızın da Türk olması tarihi mecburiyettir.
Peki, Danıştay’ın vermiş olduğu karara gölge düşürmek için
kuyruğa girenlere, adeta tahammülsüzlük yarışına heves edenlere ne oluyor?
Neden kabus görmüş gibi hareket edip, yıkım ve çözülme süreçlerinin kötü
hatıralarına sarılıyorlar?
Ne var Andımızda? Neresi sinirlerini bozuyor, neyi
vicdanlarını bulandırıyor?
Türküm demek suç mu? Doğruyum demek yanlış mı? Çalışkan
olmak gaflet mi? Eğer Andımıza cephe alanlar kripto damarın karanlık failleri
değilse merakla soruyorum dertleri nedir? Bu hazımsızlık niyedir? Bu ülkenin adı
Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayan millet ise Türk’tür.
Sayın Bekir Bozdağ Danıştay kararına çok bozulmuş, anayasa ve yasanın alenen çiğnendiğini söylemiş. İşine geldi mi yargıya saygıyı bekleyen, işine gelmedi mi yasa çiğnendi diyen Sayın Bozdağ ve onun gibi düşünenlerin hala çözülme süreci üslubuna müracaatları talihsizliktir.
Sayın Bozdağ Kürdüm, özgürüm diyebilir. Dilini tutan yoktur. Sus otur yerine diyen de yoktur. Buyursun, mizaç ve meşrebine müzahir değerlendirmesini yapsın. Türk milleti kendisini en güzel ve yüksek mevkilere taşımıştır. Ama kendisi Türk milletini düşürmeyi aklından geçirmesin.
Andımızı fıtrat ve köküne uygun okumak isteyen varsa kendi
bilir. Ancak Türk milletinin Andına kimse karışmasın, hiç kimse ortalığı
karıştırmasın.
PKK’lıyım, bölücüyüm, Kürdistan için çalışırım diyen varsa
cezası bellidir, sonuçlarına katlanacaktır. Uyarıyorum, Sayın Bozdağ buna çok
dikkat etsin. 81 ilde basın açıklaması yapan malum bir sendikanın başkanı da
durum muhasebesi ve özeleştiriyi yapacak milliliği göstersin.
Andımızın neresinde sorun vardır? And Türk’tür, çünkü anı
Türk’tür, ati Türk’tür, vatan Türk’tür, millet Türk’tür. Ağaç kovuğundan
çıkmadık, gökten zembille inmedik. Tesadüfen olmadık, toplamayla oluşmadık.
Tarihte Türk’tük, halde Türk’üz, istikbalde de Türk olacağız.
Papaz kuş gibi uçar gider yargı kararı denilir. Andımızla
ilgili yine yargı karar verir, ne var ki karşı çıkılır. Bunun neresi adil,
neresi ahlakidir? Andımız milli kimliğimizin alameti farikalarından birisidir.
Sevmeyen varsa sussun, okumayacak varsa kendi işine baksın.
Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm,
yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türküm
Diyene !”
Bozdağ: Kimseden
korkum yok; vekil olarak Allah yeter
Bahçeli’nin sözlerine şahsî twitter sayfasından cevap veren
Bozdağ da şunları yazdı:
“Hayatım boyunca nice hakaretlere, nice iftiralara, nice
haksız ve temelsiz suçlamalara ve nice tehditlere muhatap oldum.
Ama hiç bir zaman inancımdan ve davamdan taviz vermedim. Bundan
sonra da inancımdan ve davamdan taviz vermeden yoluma devam edeceğim.
Bir hukuk tartışmasından ayrımcılık ve bölücülük çıkaranlar,
bu tutumlarıyla sadece ayrımcılık ve bölücülük yapanları memnun ederler.
Aleni tehditlere de tahtında tehdit gizli uyarılara da
cevabım şudur:
Bu dünyada muhafızımın daima Rabbim olduğuna inandım.
Muhafızının Allah olduğuna inananların kimseden korkusu
olmadığı gibi benim de kimseden korkum yoktur.
Vekil ve muhafız olarak Allah yeter...”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder