Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, “Bugün yeniden bir Amerikancı darbe düşüncesi gelişiyor” dedi. Kutuplaştırıcı üslûbuyla darbenin psikolojik şartlarını iktidarın oluşturduğunu ileri süren Okuyan, iktidara bu tavrını değiştirmesi çağrısında bulundu. Okuyan, “Bakın, bu yolun sonu, iyi bir son değil. İçim acıyarak söylüyorum. 12 Eylül 1980 öncesindeki psikolojik şartlar oluşturuluyor. Ben, yaşadım onu. 12 Eylül 1980 öncesi süreci yaşayan herkes, ne demek istediğimi anlıyor.” diye konuştu.
Yaşar Okuyan, KRT televizyonunda yayınlanan “Haber Merkezi”
isimli programda, Haber Müdürü Çağlar Cilara’nın sorularını cevapladı.
Cilara, “Cumartesi Anneleri” olarak isimlendirilen, çocuklarını
faili meçhul cinayetlerde kaybetmiş olan annelerin İstiklâl Caddesi’nde her
hafta cumartesi günü gerçekleştirdikleri oturma eylemlerinin yasaklanması
konusunda Yaşar Okuyan’ın görüşlerini sordu. Cilara, sorusunu şöyle dile
getirdi:
“Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü eylemi, yasaklandı. Gerekçe
olarak terör örgütlerinin Cumartesi Anneleri’nin acılarını istismar ettiği
söylendi. Fakat Cumartesi Anneleri, 700 haftadır oturma eylemi yapıyorlar ve bir
şekilde gözaltında, işkencede ortadan kaybolan çocuklarının, artık sadece
kemiklerini istiyorlar. Akıbetinin tespit edilmesini istiyorlar. Cumartesi
Anneleri’ne artık Galatasaray Meydanı yasak. En son dün, Sayın Ömer Çelik de
açıkladı. “Bu eyleme bundan sonra izin vermeyeceğiz.” dedi. Fakat Sayın
Cumhurbaşkanı, Başbakanlık yaptığı dönemde Cumartesi Anneleri’ni hem makamında
ağırlamış, hem de grup toplantısında onların acısını paylaşarak bütün AK Parti
grubuna gözyaşı döktürmüştü. Dün ağlayanlar, bugün 82 yaşındaki, oğlunu
kaybeden ve sadece kemiğini arayan annenin yaka paça gözaltına alınmasına hiç
üzülmüyor mu? Onu merak ediyorum; ancak bu kriz, büyüyecek gibi; çünkü bu cumartesi,
bakın, iki gün sonra oraya Cumartesi Anneleri gidecek. Gideceğini açıkladılar.
Partiler gidecek, sivil toplum kuruluşları, insan hakları dernekleri gidecek ve
büyük bir gerginlik çıkacak. Göz göre göre bunu yaşayacağız. Neler
söyleyeceksiniz?”
Yaşar Okuyan, 2011 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri’ni makamında kabul ettiğini ve 2 saat süren
görüşmenin ardından “Acınızı dindireceğiz” dediğini, TBMM’deki grup
toplantısında da bu dramatik görüşmeyi anlattığını hatırlattı. Okuyan, bugün
İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu’nun da 7 Mart 2014 tarihinde Midyat ilçesi
Ulu Cami Mahallesi Köşk Meydanı’nda yaptığı konuşmada, “Birileri, eski Türkiye’yi
istiyor. Faili meçhullerin olduğu Türkiye’yi istiyorlar” dediğini kaydederek, aynı
Soylu’nun bugün Cumartesi Anneleri’ni “paçoz” ve “istismarcı” olarak
nitelendirdiğini kaydetti.
Cumartesi Anneleri’nden 88 yaşındaki birisinin polisler
tarafından darp edilmesi sonucu gözü morarmış halde gözüktüğü bir fotoğrafı
gösteren Okuyan, “Hiç mi vicdanınız yok? Bunların hesabı sorulacak. Allah
indinde sorulacak. Cenab-ı Mevlâm, bunu soracak; ama iktidar değiştiğinde bunun
hesabını vereceksiniz.” dedi.
Cumartesi Anneleri’nin çocuklarının çeşitli örgütlerin
mensupları olduklarının söylendiğini ifade eden Okuyan, “Eğer Türkiye
Cumhuriyeti hukuk devletiyse, sen hukukun içinde devlet olarak davranmak
zorundasın. Hadi onu bir tarafa attım. Yahu anne yüreği yahu, anne, anne… Anne
bu, anne! Evlâdı olan anlar, bu acının ne olduğunu. Oğlu isterse katil olsun. İsterse
yüz kişinin katili olsun. Anne yüreğinde o, oğludur, oğlu.” diye konuştu.
Annelerin, devletten ölen çocuklarının kemiklerini
istediklerini belirten Okuyan, geçmiş dönemdeki iktidarları da sorumlu
tuttuğunu belirterek, hukuk devleti olarak bu olayların aydınlatılması
gerektiğini söyledi.
Cumartesi Annleri’nin eylemlerine artık izin
verilmeyeceğinin açıklandığını belirten Okuyan, eyleme katılan anneler için “paçoz”,
istismarcı” sıfatlarının kullanılmasına tepki gösterdi. Okuyan, şöyle konuştu:
“Yahu siz, milleti isyan mı ettireceksiniz be? Ne
yapıyorsunuz siz yahu? Her alanda böyle üstüne gidiyorsunuz milletin. Bak AKP
iktidarı, bak bir yurttaş, vatandaş kimliğimle uyarıyorum sizi; şuraya (şurasına)
getirdiniz milletin. Öyle %52,5 aldım falan filan, bakmayın ona. Nasıl
alındığını biliyoruz. Şurasına getirdiniz milletin. Yazıktır.”
Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin devam edeceğinin ve
polisin müdahale edeceğinin belirtilerek “Ne olacak?” diye sorulması üzerine de
Okuyan, şunları söyledi:
12 Eylül 1980
öncesindeki psikolojik şartlar oluşturuluyor
“Ne olacak? Hiçbir şey olmayacak. Bakın ben size söyleyeyim:
(…) Türkiye gidiyor, yuvarlanıyor ve biz, birbirimizi yemekle meşgulüz. Buna
hakkımız yok. Yahu “öyle oldu, böyle oldu…” Yahu insanların özgürlük alanlarını
daraltmayın. Sıkmayın boğazını. Ama ortada tabi ne muhalefet var, partileri, ne
sivil toplum örgütleri var. Herkes sinmiş, pısmış. Bir kısmı bilmem ne şeyinde…
Bu yolun sonu… Bakın, bu yolun sonu, iyi bir son değil. İçim acıyarak
söylüyorum. 12 Eylül 1980 öncesindeki psikolojik şartlar oluşturuluyor. Ben,
yaşadım onu. 12 Eylül 1980 öncesi süreci yaşayan herkes, ne demek istediğimi
anlıyor. (…) 12 Eylül’den önce ne oldu? Aynı ülkenin çocukları, aynı milletin
evlatları, birbirine düştü. Ülücüler-devrimciler… Faşistler-komünistler… Biz,
oralardan geldik. Duvara yazı yazıyorduk biz, ülkücüler, Ülkü Ocakları olarak,
MHP’liler olarak; Milliyetçi Türkiye… Bizden sonra “solcu” dediğimiz, “devrimci”
dediğimiz arkadaşlar geliyorlardı, ellerinde boya fırçası, “milliyetçi”yi
siliyorlardı, “bağımsız” diyorlardı. Biz sonra geliyorduk, bakıyorduk, “Vay
anasını! Solcular, komünistler, duvara yazı yazmışlar!” Ne yazmışlar? Bağımsız
Türkiye… Biz de “bağımsız”ı siliyorduk, “milliyetçi” yazıyorduk. 12 Eylül
zindanlarında gördük ki, bağımsız Türkiye de milliyetçi Türkiye de bizim
Türkiye. Aynı şey… Ve 80 öncesinde vuruşturdular bizi, ondan sonra Mamak’ta,
Diyarbakır’da, Metris’te “Siz kavga etmiştiniz” deyip, dapdaracık bir hücreye bir
ülkücü liderle bir devrimci, solcu lideri yan yana getirdiler. Orada da
işkenceler yaptılar. 50 tane insan öldü 12 Eylül döneminde. Asıldı.”
12 Eylül darbesini Amerika’nın yaptırdığını, darbeye karar
verilmesinden sonra şartların olgunlaştırıldığını anlatan Okuyan, “Ben, şimdi
bugüne geliyorum. Bugün yeniden bir Amerikancı darbe düşüncesi gelişiyor” dedi.
Okuyan, kutuplaştırıcı üslûbuyla darbenin psikolojik şartlarını iktidarın
oluşturduğunu ileri sürdü. Okuyan, iktidara, bu tavrını değiştirmesi çağrısında
bulundu.
--------------------------------------------------------------
(Haber: Sürur Öztürk / okuyalimevladim.blogspot.com)
--------------------------------------------------------------
(Haber: Sürur Öztürk / okuyalimevladim.blogspot.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder