Şener: Bu süreç, iktidarı silip süpürecektir

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, kabinesindeki bütün isimlerin ve partisinin, gelmekte olan bir ekonomik krizin altında kalacağını ileri sürdü. Şener, “Bak, bunu bir tarafa yazsınlar: Bu süreç, bu iktidarı da, iktidara hakim bütün güçleri de silip süpürecek bir süreçtir. Sürdürülebilirliği yoktur; ama şu anda keyifleri yerindedir.” diye konuştu.

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Halk TV Ana Haber’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değerlendirdi.

Bu yapı, demokrasi dışı bir yapıdır

Abdüllatif Şener, “Bu yapı, evet parlamenter demokrasi değildir; ama bu yapı, aynı zamanda demokratik bir başkanlık sistemi de değildir. Bu yapı, demokrasi dışı bir yapıdır.” dedi.

Yeni yönetim sisteminin ancak Ortadoğu ülkelerindeki rejimlerle kıyaslanabileceğini ileri süren Şener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kaymakamlıklara varıncaya kadar idareye, parti teşkilatlarına, basına, sivil topluma, yargıya, üniversitelere, askerî birimlere ve piyasaya hakim hale geldiğine dikkat çekti. Şener, “Böyle bir yapı, başkanlık sistemi değil. Yani Amerikan tipi de değil, Türk tipi de değil. Böyle bir cumhurbaşkanlığı sistemi, tarihimizde hiç olmamıştır.” diye konuştu.

Bu sistem, ancak Baas rejimi ile kıyaslanabilir

Şener, Amerika’da başkanın, meclisin onayı olmadan bir bakan, bir bürokrat atamasını bile yapamadığını; Amerika’da da başkanın partili olduğunu ancak partisinin karar ve denetim organlarında yer almasının yasak olduğunu kaydetti. Şner, “Bu sistem, kıyaslansa kıyaslansa Baas rejimi ile kıyaslanabilir. (…) Sayın Erdoğan, Esad rejimini adapte etmiştir Türkiye’ye.” dedi. Demokratik bir sistemde yürütmenin başındaki kişinin görev ve yetkilerinin parlamento tarafından verildiğini belirten Şener, yeni sistemle Türkiye’de ise yürütmenin başındaki kişiye, cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kendi görev ve yetkilerini de tayin etme hakkı verildiğini kaydetti.

Bu durumun sürdürülebilir olmadığını ileri süren Şener, bu yapının, sonunda ekonomiyi taşınmaz hale getireceğini iddia etti. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu süreç, bu iktidarı silip süpürecek bir süreçtir

“Öyle bir ekonomik dalga geliyor ki, bu ekonomik dalganın altında başta Sayın Erdoğan olmak üzere, kabinesindeki bütün isimler ve partisi kalacaktır ve bu dalga, bunları süpürecektir ve Türkiye, yine demokratik kurumlarıyla yoluna devam edecektir. Buna herkesin inanması lâzım; çünkü Türkiye, şu anki ekonomik performansını, demokratik kurumlarıyla elde etmiş bir ülkedir. Tüm Dünya’daki sermayenin Türkiye’ye bakışı, içerideki ekonomik aktörlerin Türkiye’ye bakışı ve geldikleri nokta, doğrudan doğruya demokratik kurumların varlığına duydukları güvenden dolayıdır. Bunun tahrip edilmiş olması, bütün ekonomik algıları bozacaktır ve Türkiye, işte 60 milyar Dolara yaklaşan dış açığıyla, 240 milyar Dolarlık dış yükümlülüğüyle bu tür antidemokratik gelişmeleri taşıyabilecek özelliklere sahip değildir; çünkü ekonomi, talimat dinlemez. Ekonomi, emir-komuta zinciri içerisinde çalışmaz. Ekonomi, kanun çıkarmakla düzelmez. Ekonomi, kendine özgü kuralları olan bir yapıdır ve ekonominin performansını bozacak, geldiği düzeyi sarsacak herhangi bir yönetim yapısı kurduğunuz zaman siz, ekonomiyi diskalifiye edemezsiniz; ama ekonomi, sizi diskalifiye eder. Onun için bu sürdürülemeyecek bir şeyi “Yetkim arttı, gücüm arttı; her şeyi ben yapıyorum. Aaa! Ne güzelmiş!” diye bir balayı dönemi yaşıyor olabilirler şu andaki iktidar ve güç sahipleri; ama bunun bir balayı olmadığı ve aksine kendilerini nihayet sonlandıracak bir süreç olduğunu göreceklerdir ve öğreneceklerdir. Bak, bunu bir tarafa yazsınlar: Bu süreç, bu iktidarı da, iktidara hakim bütün güçleri de silip süpürecek bir süreçtir. Sürdürülebilirliği yoktur; ama şu anda keyifleri yerindedir. Meclis’teki yemin töreninde de gördüğümüz hadise, budur; ama bir yanılgı içerisindeler. Dünyayı iyi tanıdıklarını görmüyorum. Dünya’nın binlerce yıllık tarihinin günümüze ve günümüz Türkiye’sine kazandırdıklarının farkında değiller. Cumhuriyet Türkiye’sinin Türkiye’ye kazandırdıklarının farkında değiller; ama koşullar, bunu öğretecektir kendilerine; ama iş işten geçmiş olacaktır.”