BBC’den Zeinab Badawi’nin Abdüllâtif Şener gibi isimlerin, kendisini Türkiye’yi otoriterliğe sürüklemekle itham ettiğini belirterek görüşünü sorması üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şener’i adam yerine koymadığını, onun siyasette de bir kıymet-i harbiyesinin olmadığını söyledi. Erdoğan, “Parti kurdu, sıfırlandı. Başkalarına yanaştı, sıfırlandı” dedi.
Abdüllâtif Şener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerine
Halk TV’nin canlı yayınında cevap verdi. Şener, Erdoğan’ın 4 kere
sıfırlandığını belirterek, onun kaybettiği seçimleri sıraladı. Şener ayrıca, Erdoğan
milletvekili olmadan önce kendisinin 11 yıldır milletvekili olduğunu, Başbakan
yardımcılığı yaptığını; Erdoğan’ın genel başkan, milletvekili ve başbakan
oluşunda kendisinin katkısı olduğunu söyledi. Şener, kendi bakanlığı
dönemindeki ekonomi rakamları ile Erdoğan iktidarındaki rakamları da
kıyaslayarak, “Benim her söylediğimin kıymet-i harbiyesi olduğunu, yaptığım her
işin kıymet-i harbiyesi olduğunu, Türkiye’de en iyi bilen insan, Sayın Erdoğan’ın
kendisidir” dedi.
Erdoğan’ın BBC
röportajı
İngiltere ziyareti öncesi BBC’nin HARDtalk programına
katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeinab Badawi’nin sorularını
cevapladı.
Abdüllâtif Şener
diyor ki…
“24 Haziran’da erken seçim yapıyorsunuz. Planlanandan 17 ay
erken. Türkiye’de sizi eleştirenler var; erken seçim yapılmasının sebebinin tüm
gücü cumhurbaşkanının elinde toplamak olduğunu söylüyorlar. Geçen yıl yapılan
referandumla parlamenter sistemi kaldırdınız ve hükümetin başı oldunuz. Bir
zamanlar AK Parti’de sizinle birlikte olan Abdüllâtif Şener gibi isimler, bir
röportajında sizin Türkiye’yi otoriterliğe sürüklediğinizi ve Türkiye’nin artık
demokratik bir rejim olmadığını söyledi. Bunu tekrarlayan başkaları da oluyor. Onlara
hak veriyor musunuz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Badawi’nin bu sorusu üzerine şunları
söyledi:
Adam yerine
koymuyorum; siyasette kıymet-i harbiyesi yok
“Hanımefendi, bakın, bana öyle bir referans gösterin ki, gösterdiğiniz bu referansı biz, adam yerine koyalım. Bu referansın, siyasette kıymet-i harbiyesi yok. Siz, bunu nasıl referans olarak alıyorsunuz yahu? Bu, bizim partimizden ayrıldıktan sonra parti kurdu, sıfırlandı. Başkalarına yanaştı, sıfırlandı. Şimdi de ne yapsın? Yatıyor kalkıyor şu anda Türkiye’nin 11,5 yıl başbakanlığını yapmış, onun dışında 4 yıl cumhurbaşkanlığını yapmış Tayyip Erdoğan’a ileri geri konuşmak suretiyle oradan rant elde etmeye çalışıyor. Türkiye, bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinin içerisinde her şey işler ve ben, 17 ay öne çekmek suretiyle, ana muhalefetin bize meydan okumasına karşı, Hadi buyurun dedik, onları meydana çağırdık. Yaptığımız iş, budur ve Türkiye, bu hukuk devleti içerisinde de yine aynı şekilde erken seçime gitme noktasında anayasa değişikliğini muhalefetle beraber yaptık ve hep birlikte bu demokratik kararı aldık ve şimdi de 24 Haziran’da seçime gidiyoruz.”
Eski Maliye Bakanı ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerine Halk TV’nin canlı
yayınında cevap verdi. Şener, şöyle konuştu:
Onun genel başkan, milletvekili
ve başbakan oluşunda benim katkım vardır
“Yani bunu gerçekten hiç şık görmedim. Çok yanlış buldum. Yani
her şeyden önce Sayın Erdoğan, şunu unutmasın: O, bana siyasî hayatım boyunca
hiçbir unvan kazandırmamıştır. O milletvekili olmadan önce ben, 11 yıldır
milletvekiliydim. O milletvekili olmadan önce ben, maliye bakanlığı yapmıştım. Ben,
başbakan yardımcısıydım. Ondan sonra geldi, milletvekili oldu o. Başbakan oldu.
Onun AK Parti Genel Başkanı oluşunda da milletvekili ve başbakan oluşunda da benim
katkım vardır. Benim desteğimle bu günkü yere gelmiştir. Bunu da bir itiraf
olarak söyleyeyim. Onun için, benimle ilgili şeyler söylerken, biraz minnet
duygusu içerisinde olması lâzım. Hakkımda saygılı bir üslûp benimsemesi lâzım. Onun
bana verdiği hiçbir şey olmamıştır ama benim ona verdiklerim olmuştur. Diyor
ki, “Kıymet-i harbiyesi yoktur” diyor. Bunu söylerken insaf etmek lâzım.
Türk Lirasının
değerini, benim bıraktığımın 4 katı oranında düşürdüler
Benim her söylediğimin kıymet-i harbiyesi olduğunu, yaptığım
her işin kıymet-i harbiyesi olduğunu, Türkiye’de en iyi bilen insan, Sayın
Erdoğan’ın kendisidir. Benim dönemimdeki ekonomik rakamlara bakın, ben
bıraktıktan sonraki rakamlara bakın Allah aşkına yahu! Ben, Ekonomiden Sorumlu
Başbakan Yardımcısıydım ve ekonominin koordinasyon kurulu başkanı bendim. Ekonomiyle
ilgili bakanlar, ekonomi bürokratları, benim başkanlığımda toplanır, ekonomi
yönetimini biz yapardık; Sayın Erdoğan yapmazdı. Tamamiyle bana bırakmıştı ve o
dönemde 1.60 Liradan aldığımız Dolar, ben bırakırken 1.10 Liraya düşmüştü. Ben
bıraktığım aydan itibaren bu güne kadar Dolar, sürekli artmıştır ama ben
görevdeyken sürekli düşmüştür ve 10 sene sonra 4 Lira 30 Kuruşa çıkmıştır
Dolar. Yani 4 kat millî paranın değerini düşürdünüz.
Benim 9 bin 247 Dolarda
bıraktığım kişi başına millî geliri 521 Dolar düşürdüler
10 sene önce ben bırakırken eski seri hesaplarla millî
gelir, 9 bin 247 Dolara ulaşmıştı. 10 yıl sonra, eski seriye göre son
verdikleri rakam, 2016’nındır; 10 yıl öncesine göre 2016’da 235 Dolar düşürdüler.
Şimdi 2017’de de kişi başına millî geliri 286 Dolar daha düşürdüler. Yani benim
10 sene önce bıraktığım kişi başına millî gelir, 10 yıl sonra bu gün, 521 Dolar
daha düşüktür. Siz, bu ekonomiyi nasıl böylesine kötü idare ettiniz de 10 yıl
sonra kişi başına millî geliri 521 Doların üzerinde düşürdünüz? Cumhuriyet
tarihi boyunca, kişi başına millî gelirin düştüğü hiçbir dönem olmamıştır. 10
yıllık periyotta millî geliri artırmak bir yana, sürekli düşürmüşler. Ekonomiyi
ne duruma getirdikleri, buradan belli. Onun için, yaptıklarımın bir kıymet-i
harbiyesi vardır, Sayın Erdoğan. Söylediklerimin de bir kıymet-i harbiyesi
vardır ve hiç böyle olayları geçiştirecek şekilde cümleler kurmaya gerek yok.
Benim için basın
kuruluşlarına yasak koyan kim?
Sonra diyor ki Sayın Erdoğan, “Parti kurdu, sıfırladı.” Ben
sıfırlamışım. Parti kurmuş sıfırlamışım. Başka? “Başka yerlere yanaştı,
sıfırladı” diyor. Nereye yanaşmışım Allah aşkına? Yani Halk TV’ye çıkışlarımı “başka
yere yanaştı” diye yorumluyorsa, bu kabahat kendisindedir, eğer bu kabahatse.
Ben bunu kabahat olarak görmüyorum. Halk TV’ye çıkmakla da her zaman onur
duyuyorum. Yani bu kapıyı açtığınız için de teşekkür ediyorum. Ama diğer basın
kuruluşlarına hakkımda yasak koyan kim? Onu bir söyle. “Aman hiçbir yere
çıkmasın; aleyhimde eleştiri yapmasın, hükümet politikalarındaki yanlışları
görünür hale getirmesin” diye bütün yandaş medyaya yasaklar koymuş.
Bana “sıfırladı”
diyor ama kendisi 4 kez sıfırladı
Sonra da diyor ki, “Bir yerlere yanaştı. Yanaştığı için de sıfırladı.”
Ben söyleyeyim; kendisi 4 kez sıfırlamıştır. Bakın, ne zamanlarda sıfırladığını
söyleyeyim: 1988 ara seçimlerinde İstanbul’dan aday olmuştur; seçimi kaybetmiş
ve sıfırlamıştır. 1989 yılında Beyoğlu belediye başkan adayı olmuştur; seçimleri
kaybetmiştir ve sıfırlamıştır. 1991 milletvekili seçimlerine partisinin liste
başı adayı olarak girmiştir; o bölgede de partisi, yani Refah Partisi’nden
bahsediyorum, milletvekili çıkarmıştır. Eğer siz, liste başı adaysanız, partiniz
de o bölgeden milletvekili çıkarırsa, kimin milletvekili olacağını
düşünürsünüz? Liste başındaki Sayın Erdoğan’ın. Hayır. O seçimlerde seçmene oy
pusulasında tercih oyu kullanma hakkı vermişlerdi; seçmen, “Erdoğan’ı
istemiyorum” demiştir, ikinci sıradaki adaya tercih vermiştir. Çıkan
milletvekili, ikinci sıradaki aday olmuştur. Erdoğan, seçimleri kaybetmiştir ve
Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar korkunç, müthiş bir şekilde seçim kaybeden
tek kişi, Erdoğan’ın kendisidir ve sıfırlamıştır.
Başbakanlığının
önünü, hakkında her şeyi söylediği CHP açmıştır
Sonra, bildiğiniz gibi dördüncü kez de bir yargı kararıyla,
haksız verilen bir yargı kararı, ve onunla da siyaset dışı kalmıştır. O zaman
da elinden tutan, biz olduk ve bu gün hakkında her şeyi söylediği, haksız
eleştiriler yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi, Meclis’te destek vermiştir, anayasayı
değiştirmiştir ve öyle gelmiştir partisinin başına. Milletvekili olmuştur,
başbakan olmuştur. Onun için, kimin sıfırladığını merak ediyorsa, Türkiye’de
kendisini en fazla sıfırlayanın Sayın Erdoğan olduğunu bilmesi gerekir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder