Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, “Sayın Bahçeli ‘26 Ağustos’ dedi, seçimler 24 Haziran’a alındı; çünkü ekonomi, ondan önce patlayacak” dedi. ‘Merkez Bankası’nın bankalara 2.2 milyar Dolarlık nakit enjeksiyonu yaptığını’ belirten Uzan, “Türkiye’de kaç tane banka vardır? 10 tane büyük banka var desek, yanlış olmaz herhalde. 2.2 milyar Doları bölerseniz, 220 milyon Dolar eder, 10 bankaya. Hadi yuvarlak hesap diyelim, 200 milyon Dolar. 200 milyon Dolar, bu bankaların ticaret hacminde hiçbir şey ifade etmez” diye konuştu. 8,5 yıl sürgünde yaşadığını belirten Uzan, “Bütün benliğimle söylüyorum; bu hasret bitecek” dedi.
Genç Parti’nin Olağanüstü Büyük Kongresi, 7 Mayıs’ta
Ankara’da Green Park Otel’de Yapıldı. Kongre Sonucunda Cem Uzan, partinin Genel
Başkanlığına seçildi. Halen Fransa’da yaşamakta olan Cem Uzan, kongreye telefon
bağlantısı ile katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, “Ben, hem mantıklı hesap kitap adamıyımdır, hem
de dost ve sevda adamıyımdır” diyerek başlayan Cem Uzan, “Duygusal olduğum
anlar olduğu zaman, lütfen beni mazur görünüz” dedi. Uzan, bu cümleleri
söylerken kısa bir süre sesi titredi ve ağlamaklı oldu. Kendisini toparlayan Uzan,
şöyle konuştu:
Bütün benliğimle
söylüyorum; bu hasret bitecek!
“2-3 kelime bir şey yazdım, sizlere hitab etmek için. Sevgili
Türkiye Sevdalıları, Sevgili Yol Arkadaşlarım! Hepinize teşekkür ediyorum. Türkiye
sevdanızdan vazgeçmediğiniz için. Pes etmediğiniz için. Yarı yoldan
dönmediğiniz için. Zor günler ve zor seneler geçti. Hepinize bir şey
söyleyebilirim ve bunu, bütün benliğimle söylüyorum; bu hasret bitecek. Evet,
bu hasret bi-te-cek! Ben, devletimin, vatanımın ve milletimin emrinde olmaya
son nefesime kadar devam edeceğim. Biraz sonra bana çok büyük bir onur olan
genel başkanlık seçiminde oy vermenizi rica ediyorum. Haydi hayırlısı!..”
Divan Başkanı Ali Özkan’ın, “Sayın Genel Başkanım, sizi
seviyoruz. Size inanıyoruz. Size güveniyoruz ve kısa bir süre sonra da sizi
genel başkan olarak ilân edeceğiz. Arkadaşlarım adına, sesinizle de olsa bu
genel kurula katıldığınız için size minnetimizi, şükranlarımızı arz ediyorum”
dedi. Cem Uzan da, “Estağfirullah. Ne demek? O şeref bana ait. O şeref bana
ait. O duyduğum alkış seslerinin muhatabı olmak şerefi, bana ait. Teşekkür ediyorum,
alkışlayan arkadaşlara” dedi. Uzan, konuşmasına şöyle devam etti:
Ekonomi, 26 Ağustos’tan
önce patlayacak
“Şimdi, size iki şey anlatmak istiyorum. Genç Parti’nin ve
teveccüh buyurduğunuz takdirde Genel Başkanı Cem Uzan’ın farkını izah etmek
istiyorum. Bakın ben, 8,5 senedir sürgünde yaşıyorum; ama Türkiye’yi her
saniyesinde takip ediyorum. Bu gün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Merkez
Bankası, 2.2 milyar Dolarlık, bankalara nakit enjeksiyonu yaptı. Bunu, siyaseti
hamaset meydanlarında konuşan insanlar, en azından şu dakika itibariyle, daha
gündeme getirmediler. Ne demektir bu 2.2 milyar Dolar? Türkiye’de kaç tane
banka vardır? 50 tane desek, yanlış olmaz herhalde. 10 tane büyük banka var
desek, yanlış olmaz herhalde. 2.2 milyar Doları bölerseniz, 220 milyon Dolar
eder, 10 bankaya. Hadi yuvarlak hesap diyelim, 200 milyon Dolar. 200 milyon
Dolar, bu bankaların ticaret hacminde hiçbir şey ifade etmez. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, maalesef, bu gün bankacılık sistemi olarak dahil, bu gün
Dolar 4.25’i geçti, değil mi? Yanlış bilmiyorum, değil mi? (Genel Kuruldan “doğru,
doğru; doğru başkanım” sesleri…) Ha, şimdi insanlar, şunu sorsun kendine: Sayın
Devlet Bahçeli 26 Ağustos dedi, seçimler 24 Haziran’a alındı. Çünkü ekonomi,
ondan önce patlayacak. Patlasın istemiyorum. Bu, benim arzum değildir. Ben, Türkiye’nin
kötülüğünü isteyecek bir insan değilim. Amma ve lâkin bir tren geliyorsa da ‘Tren
geliyor oğlum, radyan kenara kaç’ derim. Şimdi eğer 24 Haziran’dan önce, bizi
seçime sokarlar sokmazlar; orada YSK temsilcileri istediği kadar dinlesin,
istediği kadar dinlemesin, ben zincirlerini kırmış bir adamım. Türkiye
sevdalısı bir adam olarak zincirlerini kırmış bir adamım. (Alkışlar… “Helâl
olsun başkan! Başkanım, helâl olsun!” sesleri…)
Dolar 5 Lira olursa…
24 Haziran’dan önce Dolar 5 Lira olursa, benim emekli
işadamı, dükkân sahibi Ahmet Bey, Ayşe Hanım; orta direk Hüsyin Bey, Şakire
Hanım, ne istiyorsanız söyleyin, Almanya’da okuyan oğluna, İngiltere’de okuyan
kızına, bilmem Fransa’da okuyan evlâdına, Amerika’da okuyan çocuğuna, hayatı
boyunca biriktirdiği 100 bin Dolarının 5 bin Dolarını havale yapabilecek mi? Yapamayacak.
Bu, sadece evlâdına havale yapma meselesi değildir. Bu, aynı zamanda İkitelli’deki
tekstil atölyesine iplik ithal edecek olan Ali Bey’in de o ipliği ithal
edememesi demektir. Ahmey Bey’in de benzinciye gittiği zaman benzini alamaması
demektir. Türkiye, bu noktaya getirilmiştir. Ben, bunu herhangi bir şahsa ve
herhangi bir partiye mal ederek söylemiyorum. Ben, sadece durumun tespiti
anlamında söylüyorum. Beni dinlediğiniz için hepinize sonsuz teşekkürler
ediyorum.
Türkiye, ekonomisi
bittiği ve bitirildiği için seçime gitti
Bir son cümle söyleyeceğim. Bir soru soracağım sizlere. Bu
sorunun da cevabını lütfen kendi kafanızda vermeniz için soracağım. Bir insan,
evinde; salonunda, oturma odasında oturur. Mutfağa gider, bir kaşık pilav yer veya
bir kaşık kuru fasulye yer veya bir kaşık makarna yer veya bir bardak su içer. Doğru
mu? Haa... Peki bu zaruret, neden oluşur? Çünkü acıkmıştır veya susamıştır. İnsanî
bir şeydir. (Gülerek) Kimseyi de suçlayamam bundan dolayı. ‘Niye acıktın?’
diyemezsin adama veya Hanımefendiye. Haa… Şimdi size sorumu soruyorum: Türkiye
Büyük Millet Meclisi, niye 2 ay evvel, pardon, afedersiniz, 2 sene evvel erken
seçime gitti? Sayın Cumhurbaşkanımız, 1,5 sene daha makamda görev süresi
varken, niye erken seçime gitti? Bu zaruret, nedir? Bu zaruret, nedendir? Beyler,
Hanımefendiler, orada bulunan, beni dinleyen herkesten bu sorunun cevabını,
kafanızda lütfen çevirmenizi rica ediyorum. İstirham ediyorum. Bu zaruret,
nedir? Acıktığınız için mi gittiniz mutfağa? Susadığınız için mi gittiniz
mutfağa? Niçin gittiniz mutfağa? Mutfağa gitmenizde yanlış bir şey yok. Seçim,
iyidir. Seçim, her zaman iyidir; ama niçin gittiniz? Onu da bir masanın üstüne
koyalım. ‘Ben susadığım için gittim. Bir bardak su içeceğim’ deyin. Siz bana
deyin ki, ‘Ben acıktım. Bir tane sandviç yapacağım kendime’ deyin. ‘Bir parça
ekmek koparacağım’ deyin. Bunların hiçbirinde yanlış bir şey yoktur; ama niçin
gittiniz? Türkiye, seçime niçin gitti? Türkiye, seçime ekonomisi bittiği için
gitti beyler, hanımefendiler! Türkiye, seçime ekonomisi bittiği ve bitirildiği için
gitti. Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Sağ olun. Teveccühünüz, benim için
aynı zamanda iade-i itibarın bir parçasıdır. Hepinize sonsuz şükranlarımı
sunuyorum.”
Cem Uzan, İnstagram sayfasında da “Şahsıma bu şerefi lâyık gören
tüm Genç Partililere ve insanlarıma sonsuz teşekkür ederim” diye yazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder