Ahmet Davutoğlu, hakkındaki iddialara dair açıklama yaptı |
AK Parti Hükümeti’nin üçüncü Başbakanı ve Konya Milletvekili
Ahmet Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine yaptığı
görüşmenin bir devlet nezaketi olduğunu belirterek, AK Parti dışında herhangi
bir siyasî faaliyetin içinde olmadığını ve olmayacağını söyledi. Önümüzdeki
seçimde milletvekili olmayacağını da açıklayan Davutoğlu, seçimden sonra da
hiçbir makam ve mevki talebinde bulunmayacağını dile getirdi. Davutoğlu,
cumhurbaşkanı seçimi konusunda da “AK Parti’nin almış olduğu karar, benim de
kararımdır ve AK Parti’nin adayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
hepimizin adayıdır” dedi.
CHP’li Özel:
Davutoğlu’nun sözlerinin satır aralarını okuyun
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın
toplantısında, Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarını da değerlendirdi.
Özgür Özel, “3Y’yi niye sayıyor? Yolsuzluktan kastı ne? Onun
Yüce Divana gitsin deyip de kendi kafasının gitmesine neden olan bir şeyi
hatırlatıyor olmasın?” diyerek, Davutoğlu’nun sözlerinin satır araları
okunduğunda AK Partililerin alacakları çok dersler olduğunu söyledi.
Davutoğlu’nun basın
toplantısı
Eski Başbakan, AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesi üzerine medyada yer alan
değerlendirmeler sebebiyle, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda
bulundu.
Benim olmazsa olmaz
ilkelerim var
Özellikle son birkaç gün içinde şahsıyla ve Türkiye’nin
genel siyasî gelişmeleriyle ilgili yapılan bazı yorumlar konusundaki kanaatini
basın mensuplarıyla ve milletle paylaşmak istediğini belirten Davutoğlu,
akademik hayatında da devlet hayatında da bazı ilkelere sahip olduğunu ifade
etti. Davutoğlu, kendisi için “olmazsa olmaz” nitelikteki bu ilkeleri, şöyle
sıraladı: Etnik, mezhebî veya dinî bir ayrım gözetmemek, düşünce ve inanç
özgürlüğünü korumak, hukuk devleti ve adaletin tesis edilmesi, devlet idaresinde
liyakatın ve ehliyetin, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin yerleşmesi, rant
ekonomisine değil verimliliğe ve adil paylaşıma dayalı bir ekonomik anlayışın,
dış politikada da çok boyutlu ve insanî bir politikanın öncüsü olmak.
“3Y” ile mücadele
AK Parti’nin de bu temel ilkelerle tarih sahnesine
çıkmasının Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Davutoğlu, “O
zaman temel kurucu ilke olarak benimsenen “3 Y”; yolsuzluğa, yasaklara ve
yoksulluğa karşı mücadele ile başlayan, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde
başlayan bu hareket, Türkiye için büyük bir ümit kaynağı olmuştur” dedi. Davutoğlu,
kendisinin de Başdanışman, Dışişleri Bakanı ve Başbakan olarak bu ilkelerin
hayata geçmesi için gece gündüz çaba sarf ettiğini söyledi.
Başbakanlığı elimin
tersiyle ittim
Davutoğlu, AK Parti’nin birlik ve beraberliği için Başbakanlık
görevinden ayrılmadan önceki son Meclis Grubu Toplantısında ‘Hiçbir faninin
terk etmeyi düşünmeyeceği makamları elinin tersiyle iter ama bu milleti mahzun
bırakmaz, bu milletin birliğine ve beraberliğine zarar verilmesine izin vermem’
diyerek görevini bıraktığını hatırlattı.
“Allah, izzetle başladığımız görevleri, izzetle tamamlamayı
nasib eylesin” sözünü her zaman söylediğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
Her türlü hakarete, iftiraya
ve sosyal medya operasyonlarına sabrettim
“Bu konuda tereddüt göstermedim. Yapılacak hiçbir fedakârlıkta
da tereddüt göstermem. Yine bu çerçevede, başbakanlığı bıraktıktan sonra 2 yıl
boyunca her türlü hakarete, her türlü iftiraya, sosyal medya operasyonlarına
sabırla muamele ettim. Mukabelede bulunmayı da (karşılık vermeyi de)
düşünmedim; çünkü benim için önemli olan, sosyal medya ortamındaki algı değil, Konya
sokağına, Diyarbakır sokağına, Trabzon sokağına, Edirne sokağına, İstanbul
sokağına, ülkemin her bir köşesindeki sokağa çıktığımda halkımın gözünün içine
baka baka yaşayabilmektir. Bundan daha üstün bir makam, bundan daha yüce bir
mevki olamaz.”
Davutoğlu, bu çerçevede, 2 yıl boyunca da bu temel ilkeler
konusunda gördüğü her türlü aksaklığı, bu konularda oluşabilecek kaygıları, Anayasa
paketi çerçevesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la her vesileyle paylaştığını dile
getirdi. Davutoğlu, “Burada da tek bir gayem vardı; kendimle tutarlı olmak,
milletimle yüz yüze geldiğimde onun hakkını savunduğumu ve ilkeli bir tutum
sergilediğimi gösterebilmek” dedi.
Gül’ün davetine
icabet etmiş olmam, devlet nezaketinin gereğidir
Bu çerçevede 3 hususun çok net bir şekilde bilinmesini
istediğini vurgulayan Davutoğlu, birinci hususun, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül’ün daveti üzerine yaptıkları görüşme üzerine üretilen spekülasyonlar
olduğunu belirtti. Birlikte çalıştığı cumhurbaşkanları ve selefi olan
Başbakanlardan bir görüşme talebi olduğunda kendileriyle görüşmeyi devlet
nezaketinin gereği olarak değerlendirdiğini ifade eden Davutoğlu, “Bu konuda
yapılacak spekülasyonlara da bir nebze dahi prim vermem. Kimsenin bunu
sorgulamaya da hakkı yoktur, bu konuda herhangi bir fikir beyan etmeye de hakkı
yoktur” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan,
hepimizin adayıdır
Davutoğlu, ikinci husus olarak, AK Parti aidiyeti sürerken,
AK Parti’nin ikinci genel başkanı, üçüncü başbakanı iken AK Parti dışında
herhangi bir siyasal hareketin, faaliyetin veya siyasal organizasyonun içinde
bulunmadığını ve bulunmayacağını söyledi. Davutoğlu, “Eğer böyle bir şey
yapacaksam, AK Parti kimliğini bırakırım. Bu kimliği de bırakmaya niyetim yok
ve olmayacak. Bu bağlamda, AK Parti’nin almış olduğu karar, benim de kararımdır
ve AK Parti’nin adayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin
adayıdır. Bu konuda spekülasyon yapılmasını da doğru bulmam” dedi.
Önümüzdeki seçimde
milletvekili adayı olmayacağım
Üçüncü hususun, kendi siyasî geleceği konusu olduğunu
belirten Davutoğlu, başbakanlığı bir hafta içinde bırakmış bir siyasî
kişiliğin, gelecek hesabı olmayacağını söyledi. Davutoğlu, “Şu veya bu mevkiyle
benim şu veya bu kararı alacağımı düşünenler, hep yanılmışlardır, bundan sonra
da yanılmaya devam edeceklerdir. Bana teklif edilecek makam, geldiğim makamdan
daha üstün olamaz. Varsa bir teklif… Böyle bir teklif de yok” dedi.
Önümüzdeki seçimlerde milletvekili adayı olmayacağını
duyuran Davutoğlu, seçim sonrasında da hiçbir makam ve mevki talebinin
olmayacağını ancak siyasî faaliyetlerine devam edeceğini kaydetti. Davutoğlu,
FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı verilecek mücadelede her zaman ön safta
yer alacağını da belirtti.
CHP’li Özel:
Davutoğlu’nun sözlerinin satır aralarını okuyun
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel |
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın
toplantısında, Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarını da değerlendirdi.
Özgür Özel, “3Y’yi niye sayıyor? Yolsuzluktan kastı ne? Onun
Yüce Divana gitsin deyip de kendi kafasının gitmesine neden olan bir şeyi
hatırlatıyor olmasın?” diyerek, Davutoğlu’nun sözlerinin satır araları
okunduğunda AK Partililerin alacakları çok dersler olduğunu söyledi. Özel, şu
değerlendirmede bulundu:
“Davutoğlu, kurucu ilkelerinden uzaklaşmamaktan bahsediyor.
3Y’yi niye sayıyor? Yolsuzluktan kastı ne? Onun Yüce Divana gitsin deyip de
kendi kafasının gitmesine neden olan bir şeyi hatırlatıyor olmasın? Yoksulluğun
arttığını herkes gibi o da görüyor olmasın? Yasakların, dağların boyutunu
aştığını vurguluyor olmasın sakın? Bir önceki dönemin başbakanının, bugün
milletvekili adayı olmadığını duyuyorsunuz. Bugünkü yönetici kadrolarla
yürüyecek yolu kalmamış. İki ihtimal var; siz bana deseniz de sizinle artık yürüyemem
yolu. Çünkü kurucu ilkeler, 3Y diyor. İkincisi de bir öncekinde başbakan olarak
yüzde 49 almış bir kişinin, milletvekili gösterilmeyip rencide edileceğinden
şüphesi var. İkisi de kaybedenler kulübünün bir üyesi olması sıfatını
kazandırır, harcananlar kulübünün üyesidir. Sırf o mu? Abdullah Gül’e bak,
Bülent Arınç’ın durumunu gör, ibret al. Sonra kaybedenler, harcananlar
kulübünde seni de rafa dizdiklerinde oradan öyle bakarsın. Bağlılık
bildirilmiş. Korku Davutoğlu’nu da sarmış. Ama kelime aralarından
söylediklerini okuduk. Motomot tercümeden değil, tefsirden yararlansınlar. AK
Partililerin alacağı çok ders var.”
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem de, Davutoğlu’nun kurumsal ilkelerden bahsedip ‘Ben, 3Y ile (yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla) mücadele için buradayım’ mesajının, nasıl söylenirse söylensin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bir bayrak açma olduğunu ileri sürdü.
Erdem, “Davutoğlu, o kurumsallığı, kurulduğu günkü kurumsallığı
savunduğunu söyledi. Aslında beni doğruladı. ‘Destekleyeceğim’ diyecek tabi. Yani
bu kadar çok tehdit, baskı olan bir ortamda, Bülent Arınç’ın genel merkeze
çağrılıp fırçalandığı, çıkışında da ‘Benim cumhurbaşkanı karşıtı bir şeyim
olamaz’ gibi panik bir açıklama yapmak durumunda kaldığı bir ortamda, Davutoğlu’dan
başka bir açıklama beklenemez. Dolayısıyla biz, bunun sandığa yansımasının
böyle olmayacağını biliyoruz. AK Parti içerisinde büyüyen rahatsızlık, sandığa
yansıyacak” diye konuştu.
Erdem: Davutoğlu,
Erdoğan’a karşı bayrak açtı
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem de, Davutoğlu’nun kurumsal ilkelerden bahsedip ‘Ben, 3Y ile (yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla) mücadele için buradayım’ mesajının, nasıl söylenirse söylensin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bir bayrak açma olduğunu ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, KRT televizyonunun
canlı yayınına telefon bağlantısı ile katılarak, Haber Müdürü Çağlar Cilara’nın
sorularını cevapladı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “AK Parti’nin almış
olduğu karar, benim de kararımdır ve AK Parti’nin adayı Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin adayıdır” sözüne dair görüşü sorulan Erdem, şu
değerlendirmede bulundu:
AK Particilerle
Erdoğancıların savaşı
AK Parti’de 2 grup olduğunu ileri süren Erdem, bunlardan
birisinin “Erdoğancılar”, diğerinin de “AK Particiler” olduğunu söyledi.
Erdem, popülist siyasetçilerin, bütün dolayımları ortadan
kaldırdıklarını ifade ederek, “Bu yüzden temsilî demokrasi düşmanıdırlar.
Aradaki kurumları tasfiye ederler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’u beton
yığını haline getirdik” şeklindeki eleştirilerle uzun zamandan beri Hükümet
politikalarını eleştirerek aslında AK Parti’yi de tasfiye ettiğini iddia eden
Erdem, şöyle konuştu:
Erdoğan, yetkinin
Meclis’te AK Parti’ye verilmemesi için OHAL’i kaldırmıyor
“OHAL’in kaldırılmamasının sebebinin ne olduğunu biliyor
musunuz? Yetkinin parlamentoya verilmemesi. Parlamentoda kim var? AKP.
Dolayısıyla, yetkinin AKP’ye verilmemesi için Erdoğan, OHAL’i kaldırmıyor
zaten. Yani, Erdoğan ile AKP’nin kurumsallığı arasında bir savaş söz konusu. Bu
savaşta Davutoğlu, AKP kurumsallığını temsil ediyordu; bu savaşı Davutoğlu
kaybetti. Bu savaştan kimler kaybetti? Meselâ Melih Gökçek kaybetti. Balıkesir
Belediye Başkanı kaybetti. Çok sayıda belediye başkanı… Bunlar, “Erdoğancılığa”
karşı olan figürlere dönüştüler. Erdoğancılar da AK Particiliğe karşı olan
figürlerdir ve dolayısıyla AKP de kendi içinde iki ayrı hizbe bölünmüş durumda.
Bu hizipleşmeyi oy yansıması açısından değerlendirdiğimizde de Saadet Partisi’nin
ivme kazandığını söylememiz mümkündür.”
Eren Erdem, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 26 Nisan 2018
tarihli bu günkü basın toplantısında söylediklerine dair görüşünün sorulması
üzerine de, Davutoğlu’nun kurumsal ilkelerden bahsedip ‘Ben, 3Y ile (yolsuzluk,
yoksulluk ve yasaklarla) mücadele için buradayım’ mesajının, nasıl söylenirse
söylensin, bir bayrak açma olduğunu ileri sürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder