CHP Konya Milletvekili Abdüllâtif Şener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’un ayda 200 bin Lira’nın üzerinde maaş aldığına dair bilgiler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kamuda bir kamu görevini yerine getiren insan, bu kadar
maaşı, ne yaptığı için hak ediyor olabilir? Yani bir Bakanın, Cumhurbaşkanının,
Başbakanın almadığı maaşı, hatta bunların aldığı maaşın 10 katına bile
ulaşabilecek bir parayı bir danışman, nasıl alabilir? Niye alır? Ne karşılığında
verilir ona? Ve de o, birini hedef gösterdiği zaman hemen niye görevine son
verilir?”
Halk TV’de yayınlanan “Günün Gelişmeleri”nde Oya Lâle Özan
Arslan’ın sorularını cevaplayan Şener, NTV ekonomi yorumcusu Dr. Mahfi Eğilmez’in
işine son verilmesini de değerlendirdi.
Sunucu Oya Lâle Özan Arslan, 24 Haziran sonrasında oluşan
yeni dönemde baskının çok açık bir şekilde hissedildiğini belirterek,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’un, seçimlerden önce açıkça
hedef aldığı isimlerden birisi olan Mahfi Eğilmez’in NTV’deki işine son
verildiğini hatırlattı. Bunun üzerine Abdüllatif Şener, şu değerlendirmede
bulundu:
Bir kamu görevlisi, bu
kadar maaşı ne yaptığı için hak ediyor olabilir?
“Siyasî iktidar ve Sayın Erdoğan, kendisine övgüler dizen, yanlışlarına
büyük methiyeler yağdıran isimleri ve kişileri ödüllendiriyor. Kendisini masum
bir şekilde, demokratik sınırlar içinde eleştirenleri de cezalandırmak için
büyük çaba harcıyor. Bu, ne kadar yanlış bir tutumdur. Şimdi Yiğit Bulut’la
ilgili olarak, yani, geçenlerde bir yerde gördüm; 200 bin Liranın üzerinde
aylık maaşı olduğu söylendi. Yani kamuda bir kamu görevini yerine getiren
insan, bu kadar maaşı, ne yaptığı için hak ediyor olabilir? Yani bir Bakanın,
Cumhurbaşkanının, Başbakanın almadığı maaşı, hatta bunların aldığı maaşın, yani
nereden bakarsanız bakın, 10 katına bile ulaşabilecek bir parayı bir danışman,
nasıl alabilir? Niye alır? Ne karşılığı(nda) verilir ona? Ve de o, birini hedef
gösterdiği zaman hemen niye görevine son verilir? Bunları sorgulaması lâzım,
toplumun. Yani şöyle bir durum var: ‘Sürü tersine döndüğünde uyuz keçi başa
geçer’ derler ya, adeta Türkiye’de sürü tersine dönmüş, işte kıyıda köşede
kalmış birtakım insanlar, bu ülkenin en yüksek gelirine sahip, en fazla para
kazanan, meşru ya da gayri meşru, ülke kaynaklarını yağmalayan sınıfı arasına
girmiştir. Ama alnının terini, bilgi birikimini, emeğini, bu ülkenin
güzelleşmesi için harcayanlar, dışlanmaktadır, itilmektedir kakılmaktadır, hapse
atılmaktadır, işine son verilmektedir. Bu ülkenin geleceği ne olabilir, böyle
bir durumda? Yani böyle bir iktidar anlayışının olduğu bir ortamda liyakata
prim yok demektir. Kim liyakatliyse, kendisini yetiştirmişse, bilgi birikimiyle
ülkeye hizmet edebilecek konumda ve niyetteyse, o insan cezalandırılıyor.
Ekonomi, bunları
silip süpürecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder