Prof. Dr. Yalçın Küçük, Birilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Hükümetten ayrıl” dediğini ileri sürerek, Erdoğan’ın da bu çevrelere sık sık “Sabredin, bırakacağım” mesajı verdiğini ileri sürdü. Küçük, Erdoğan’ın kendi yerine damadı Berat Albayrak’ı hazırladığını iddia etti.
KRT Televizyonunda yayınlanan “SorguluYorum” programına konuk
olan Prof. Dr. Yalçın Küçük, KRT’nin Genel Yayın Yönetmeni Ferit Atay’ın
sorularını cevapladı.
“Erken seçim kararı neden alındı?” sorusunu cevaplayan
Küçük, şunları söyledi.
“Bir defa şunu söyleyebiliriz: Tayyip Bey, bir şeyden
korkuyor. Benim tahminim şu ki, birileri, “Hükümetten ayrıl” dediler. “2019’da
seçim yapacağız” ısrarla, ısrarla, ısrarla, ısrarla, ısrarla bunları söyleyen
hiçbir politikacı, ansızın “erken seçim yapıyoruz” demez. Bir. Kesinlikle
demez. Bir de, sadece “seçim yapacağız” değil, “Birileri çıkar, bizden fazla oy
alırsa, (iktidarı) veririz” diyor. Bu, size, bana, kendi seçmenlerine bir şey değil,
bir başka güçlü bir çevreye veya ekibe, “Sabredin, iktidarı terk edeceğim”
demektir. Başka olmaz. Sık sık da, sanki seçimi kaybetmeyi kabul ediyormuş
gibi, bunu da söylüyor. Bu, çok açık. Çok açık. Öbür taraftan da, çok
enteresan, ben bir ay HaberTürk’ü aldım, HaberTürk’ün sahibi, patronu, enerji
ve petrolle çok ilgilidir, devamlı Tayyip Bey’in damadının her gün resmini
basıyor. Damadı da (Berat Albayrak) öyle ve damat da onu şey yapıyor
(destekliyor). Dolayısıyla bu işi ciddi saymamız lâzım.”
“Bizden fazla oy alan olursa iktidarı bırakırız” tavrının,
Recep Tayyip Erdoğan’ın yapısına uygun bir tavır olmadığına işaret eden Küçük, “Politikada
da bu yoktur” dedi.
Erken seçim kararının devletin bekası için alındığı
söylemini de inandırıcı bulmadığını belirten Küçük, devletin bekasını gözeten
bir devlet adamının, kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı bir üslûbu benimsemesi
gerektiğini ifade etti.
“Gayet açık olarak da damadını bu işe hazırlıyor” diyen
Küçük, belli bir güç iktidara müdahale etmek istediği zaman adeta “Bekleyin,
ben bu işi bırakıyorum” anlamına gelen mesajlar verdiğini ileri sürdü.
Berat Albayrak’ın milletvekili adayı olup olmayacağının
henüz belli olmadığına da işaret eden Küçük, Albayrak’ın HaberTürk gazetesinde
neredeyse her gün bir fotoğraflı haberinin yayınlandığını, gazetenin patronunun
da enerji yatırımlarıyla çok yakın ilişkisi olduğunu söyledi.
Yalçın Küçük, “Birileri ‘Hükümetten ayrıl’ demiş olabilir
diyorsunuz. O ‘birileri’ni biraz açabilir miyiz? Yani AK Parti içinden mi yoksa
derin devlet gibi bir yapılanmadan mı bahsediyorsunuz?” sorusu üzerine de
şöyle konuştu:
Bu orduyu Tayyip Bey’e
yedirmeyiz!
Genelkurmay Başkanı,
İbrahim Tatlıses’le türkü söyleyemez
Konuşmasının devamında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi
Akar’ı da eleştiren Küçük, “Genelkurmay Başkanı, daha doğrusu Genelkurmay
Başkanı olduğunu kabul eden bir insan, eğer siz, Genelkurmay Başkanıysanız, İbrahim
Tatlıses’le beraber, üniformayla türkü söyleyemezsiniz. Türkü söyleyemezsiniz. Olmaz
öyle şey. Bu orduya bunları yapamazsınız. Yapamazsınız. Ordunun bir itibarı
(var). Haa, Karadayı’yı beğenirsiniz, beğenmezsiniz; ama şunu kabul etmek lâzım
ki, çok ağırbaşlı, çok efendi bir insandı. Hepsi öyle. Çevik Bir… Çevik Bir de
tam tersi, aktifti. Yani, Genelkurmay İkinci Başkanıyken, Genelkurmay Başkanı gibiydi”
diye konuştu.
İflas eden
işadamları, Tayyip Bey’e bunun hesabını sorarlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarı bırakmak istediğinin çok
açık olduğunu ileri süren Küçük, bunun hiç de kolay olmayacağını belirterek, “Çok
büyük kavga olacaktır” dedi.
Yalçın Küçük, iflas edeceği akıllara gelmeyecek olan zengin
işadamlarının bile iflas ettiklerine, Acun Ilıcalı’nın bile vergi borcunun
yapılandırılmasını istediğine işaret ederek, “Bunun hesabını sorarlar Tayyip
Bey’e. Bunun hesabını sorarlar Tayyip Bey’e. Tayyip Bey’in gidişi kolay
olmayacak. Çok açık. Temenni etmeyiz; ama bir yığın insan, bir yığın insan (…) Büyük
iflaslar var” diye konuştu.
Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faizleri indirin’ çağrısına
da tepki göstererek, “Enflasyon olursa faiz indirilmez. Alfabedir bu” dedi.
Ülke bu durumdayken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışı
seyahatlere gittiğini belirten Küçük, bunun, ‘Bir şey olursa, ben yurt
dışındayken olsun’ anlamına geldiğini ileri sürdü.
Akar’ın Gül’ü
ziyareti, çok ağır bir suçtur
Küçük, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın talimatıyla 11. “Aday olma!” telkininde bulunması için Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile görüşmeye gönderildiği iddiasına dair görüşünün sorulması
üzerine de, “Genelkurmay Başkanı, şu anda Genelkurmay Başkanı gibi değil emir
eri gibi. Sen, nasıl gidersin? O politik. O Kayseriliymiş, ‘Benim arkadaşım’…
Sana ne? Bu, çok ağır bir suçtur. (…) O artık Genelkurmay Başkanı değil, Tayyip
Bey’in emir eridir” diye konuştu.
İnce’nin aile
fotoğrafında neden kızı yok?
Küçük, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin, el
konulduktan sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarı Hüseyin Gülerce ile
geçmişte iş ortağı olduğunu ileri sürdü. Küçük, ayrıca gazetelerde yer alan
aile fotoğrafında kızının yer almadığına işaret ederek, “Kızından utanıyor mu?”
diye sordu. Küçük, İnce’nin kızı hakkında kendi kitaplarında bilgi olduğunu
söyledi. Küçük, İnce’nin Atatürkçü olmadığını da iddia etti.
Kılıçdaroğlu ile
Bahçeli çok yakındırlar
Yalçın Küçük, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘yurtta alt alta üst üste oturduğunu’ iafede
ederek, “Bir tek de bunu söylemez. Çok yakındırlar. Hiçbir zaman MHP’ye itiraz
etmedi. MHP’ye hiçbir eleştirisi yoktur. Bu işlerde de MHP’ye hiçbir eleştirisi
yoktur Kemal Bey’in” diye konuştu.
Bahçeli, insanları
Fethullahçılıkla suçlayabilecek ehliyete sahip değil
Programda Yalçın Küçük’e, Devlet Bahçeli’nin “FETÖ’nün
seçmen ayağının tespit edilmesi” çağrısına değerlendirmesi de soruldu. Küçük, kendisi
Gazi Üniversitesi’nde hoca iken Bahçeli’nin 16 yıl asistanı olduğunu ve ‘bir
şey yapamamış birisi’ olduğunu söyledi. Bahçeli’nin, pek çok solcunun ölümünü
hazırlamakla suçlandığını iddia eden Küçük, “İmzaları atanlar Fethullahçı mı?
Sen nereden bilirsin? Kimin Fethullahçı olduğunu kimse bilmiyor. Tayyip Bey,
yeni yeni adamlar çıkartıyor. Her gün yeni adam çıkartıyor. Bunların niye
Fethullahçı olduğuna ben inanacağım? Nereden bilirsiniz bunu? Nasıl bilinir bu?
Böyle bir şey olmaz. Akşener de söyledi. Güldü geçti. Şimdi oturmuş oraya;
sanki bir dedektif, sanki birtakım imkânları var, her gün çıkıyor. Her gün. Bu
ülkeye yazık değil mi? Bir yandan Tayyip Bey’in hakimleri bir taraftan… (…) Bir
devlette böyle şeyler olmaz. Bunu bozan insanlardan bir tanesi de Bahçeli” diye
konuştu.
Bahçeli’nin böyle suçlamaları yapabilecek ehliyeti
olmadığını ifade eden Küçük, “Tayyip Bey, bir yığın adamı, bir yığın subayı Gülenci
diye hapse attı, sonra bıraktı. Yazık değil mi bunlara? Bize de yapar, öbürüne
de yapar. Bu, iftira denir bunlara.” dedi.
Akşener’e ve
Karamollaoğlu’na asla oy vermem
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener’i,
Süleyman Demirel’in yolundan giden ama ondan daha laik bir kişi olarak
tanıdığını ancak Saadet Partisi ile seçim ittifakı yapınca bu kanaatinin
değiştiğini dile getirdi. Küçük, Akşener’e asla oy vermeyeceğini söyledi. Küçük,
“Erbakan, öyle bir adam değildi. Erbakan, ‘Ben plancıyım’ derdi. ‘Matematikçiyim’
derdi. Profesördü. Hiç dinle alâkası yoktu Erbakan’ın. Öyle bir adamdı; ama sonunda
bu hale geldi” dedi. Temel Karamollaoğlu’nun da pek dinî söylemler
kullanmadığının hatırlatılması üzerine de Küçük, öyle gözüktüğünü ama Saadet
Partisi’nin bir din partisi olduğunu ileri sürdü ve partinin genel başkanı
Temel Karamollaoğlu’nun eşinin İngiliz olduğunu söyledi. Küçük, “O bir şeriat
partisidir. Ha, şu anda çok yumuşaktır. Dolayısıyla benim onlara oy vermem veya
onlara oy veren bir partiye oy vermem, benim dünyamda yoktur. Biz, laikizdir ve
şu anda da bunu savunuyoruz” diye konuştu.
Demirtaş’ın hapis
yatmayı hak ettiğini düşünmüyorum
Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı ve Cumhurbaşkanı
Adayı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olarak seçime gitmesini de değerlendirmesi
istenen Küçük, şöyle konuştu:
“Bu, ilk defa olmuyor Türkiye’de. Osman Bölükbaşı,
tutuklanırdı falan, seçimi kazanır tahliye edilirdi. Yani, hapisteyken seçime
gitmek, mümkündür. Ancak şu aşamada HDP, eski gücünde mi, değil mi bilemiyorum.
Yalnız bir nokta var ki Demirtaş, gayet efendi davrandı. Partisinde de iyi
oldu; ama eskisi kadar bir oy güçleri var mı, onu bilemiyorum; çünkü Suriye’de
farklı hareket ettiler. Çok fazla Amerika ile beraber oldu HDP; ama bu,
olabilir. Yani bir nokta var ki, partisi açısından bu insanı aday göstermesi, çok
akıllıca bir şeydir; çünkü iyi bir tavır şey yaptı. Pek sempati karşıladı. Yani
şunu söyleyebiliriz ki, HDP içinde en fazla sempati karşılayan birisidir. Dolayısıyla
isabetli bir karardır ve öyle bana göre Demirtaş’ın hapis yatmasını hak
ettiğini düşünmüyorum ben.”
Bir Hatay savaşını
beklememiz lâzım
Kendisinin 1938 yılında İskenderun’da bir Fransız yurttaşı olarak
doğduğunu, çünkü o dönemde Hatay’ın Suriye’ye ait olduğunu ama Fransız mandası
olduğunu belirten Küçük, “Tayyip Bey, her tarafta Türkiye’yi bir yerde gereksiz
savaşlara soktu. Bir Hatay savaşını beklememiz lâzım. (…) Tayyip Bey, yanlış
politikalarla herkesi aleyhimize şey yaptı. Gayet açık olarak şu anda Fransızlar
oraya (Afrin’e) birlik gönderdi. Nitekim Fransızlar birlik gönderdiğinden beri Tayyip
Bey’in, o tür laflardı, ağzını bağladı. Hiç laf gelmiyor. Afrin’den
bahsetmiyor. Putin orada onları verdi; şimdi geri dönüyor. Lavrov diyor ki, “Afrin’de
Kürtlerin hakim olması lâzım. Bu, yepyeni laflar. Çocuk kadar bilgisiz bir adam
Türkiye’yi yönetiyor. Her şeye … ediyor (Kelime anlaşılmıyor) Cumhurbaşkanı mı,
Başbakan mı, Sözcü mü, onları bilemiyoruz. (…) Aptalca işler yapıyoruz. Ben,
şunu söylüyorum: Ben öyle bir şey istemem. Ben Suriyeliyim, Türkiye ile Türkiye’nin
birliğini savunurum” diye konuştu. Küçük, Türk Milleti’nin Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’dan bıktığını iddia etti.
Türkiye’nin Suriye ve Irak’la birleşmesi halinde çok büyük
bir devlet olacağını ifade eden Küçük, “Petrol de olacak, hepsi olacak. Ha, iki
yolu vardır. Savaşla da olur; ama ona gerek yoktur; fakat şu, gayet açıktır:
Hatay üzerinde bir savaş olma ihtimali, çok kuvvetlidir. (…) Diğer taraf, Suudî
Arabistan’ı da Tayyip Bey, orada, bundan sonra hayatını orada geçirir” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’i ziyaret edip “Sen
aday olma, Abdullah Gül ortak adayımız olsun” teklifinde bulunmasına tepki
gösteren Küçük, Kılıçdaroğlu’nun, rahatsızlığı sebebiyle Mayıs ayında
politikayı bırakmasının ihtimal dahilinde olduğunu ileri sürdü. Küçük, yeni bir
CHP’nin kurulması ve CHP’deki insanların çoğunun da atılmaları gerektiğini
söyledi.
Tayyip Bey’in
diploması olmadığını, ben çıkarttım
Yalçın Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması olup olmadığına dair tartışmlar hakkındaki görüşünün sorulması üzerine de, şunları söyledi:
“Efendim, Tayyip Bey, cumhurbaşkanı değildir; asla değildir
ve Sputnik’te Abdüllâtif Şener, her gün orada çıkıyor, “2 yıllık okuldandır”
diyor. Tayyip Bey de bir tek gün, “Benim diplomam var” demedi. O, “Ben (mezun) oldum”
dedi. Onun birtakım bezirgânları var; onlar, “Cumhurbaşkanı” diyor. Hatta bu da
söylenmeden oluyor. O, bitmiştir. Ordan dolayı Tayyip Bey’in cumhurbaşkanlığı,
yoktur. Bundan dolayı da neler olacak… Çok açık. Bunları çok açık olarak da
söyleyeyim, benim kitaplarım var. Şu kitap. (Caligula - Saralı Cumhur) Tayyip
Bey’in diploması olmadığını, bir de hasta olduğunu, bu kitapta, bu çıkarttı.
Tayyip Bey’in diploması olmadığını, ben çıkarttım. Çok açık.”
Akşener, bu seçimde
%20’yi alırsa, daha sonra bütün seçimi alır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder