10 Mayıs 2018 Perşembe

Yalçın Küçük: Birileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Hükümetten ayrıl” dedi; Erdoğan, kendi yerine damadını hazırlıyor


Prof. Dr. Yalçın Küçük, Birilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Hükümetten ayrıl” dediğini ileri sürerek, Erdoğan’ın da bu çevrelere sık sık “Sabredin, bırakacağım” mesajı verdiğini ileri sürdü. Küçük, Erdoğan’ın kendi yerine damadı Berat Albayrak’ı hazırladığını iddia etti.

KRT Televizyonunda yayınlanan “SorguluYorum” programına konuk olan Prof. Dr. Yalçın Küçük, KRT’nin Genel Yayın Yönetmeni Ferit Atay’ın sorularını cevapladı.

“Erken seçim kararı neden alındı?” sorusunu cevaplayan Küçük, şunları söyledi.

“Bir defa şunu söyleyebiliriz: Tayyip Bey, bir şeyden korkuyor. Benim tahminim şu ki, birileri, “Hükümetten ayrıl” dediler. “2019’da seçim yapacağız” ısrarla, ısrarla, ısrarla, ısrarla, ısrarla bunları söyleyen hiçbir politikacı, ansızın “erken seçim yapıyoruz” demez. Bir. Kesinlikle demez. Bir de, sadece “seçim yapacağız” değil, “Birileri çıkar, bizden fazla oy alırsa, (iktidarı) veririz” diyor. Bu, size, bana, kendi seçmenlerine bir şey değil, bir başka güçlü bir çevreye veya ekibe, “Sabredin, iktidarı terk edeceğim” demektir. Başka olmaz. Sık sık da, sanki seçimi kaybetmeyi kabul ediyormuş gibi, bunu da söylüyor. Bu, çok açık. Çok açık. Öbür taraftan da, çok enteresan, ben bir ay HaberTürk’ü aldım, HaberTürk’ün sahibi, patronu, enerji ve petrolle çok ilgilidir, devamlı Tayyip Bey’in damadının her gün resmini basıyor. Damadı da (Berat Albayrak) öyle ve damat da onu şey yapıyor (destekliyor). Dolayısıyla bu işi ciddi saymamız lâzım.”

“Bizden fazla oy alan olursa iktidarı bırakırız” tavrının, Recep Tayyip Erdoğan’ın yapısına uygun bir tavır olmadığına işaret eden Küçük, “Politikada da bu yoktur” dedi.

Erken seçim kararının devletin bekası için alındığı söylemini de inandırıcı bulmadığını belirten Küçük, devletin bekasını gözeten bir devlet adamının, kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı bir üslûbu benimsemesi gerektiğini ifade etti.

“Gayet açık olarak da damadını bu işe hazırlıyor” diyen Küçük, belli bir güç iktidara müdahale etmek istediği zaman adeta “Bekleyin, ben bu işi bırakıyorum” anlamına gelen mesajlar verdiğini ileri sürdü.

Berat Albayrak’ın milletvekili adayı olup olmayacağının henüz belli olmadığına da işaret eden Küçük, Albayrak’ın HaberTürk gazetesinde neredeyse her gün bir fotoğraflı haberinin yayınlandığını, gazetenin patronunun da enerji yatırımlarıyla çok yakın ilişkisi olduğunu söyledi.

Yalçın Küçük, “Birileri ‘Hükümetten ayrıl’ demiş olabilir diyorsunuz. O ‘birileri’ni biraz açabilir miyiz? Yani AK Parti içinden mi yoksa derin devlet gibi bir yapılanmadan mı bahsediyorsunuz?” sorusu üzerine de şöyle konuştu:

Bu orduyu Tayyip Bey’e yedirmeyiz!

“Şöyle olabilir yani; derin dev… Tabi. Yani bir defa ordu ayakta. Ordu, paramparça; ama o kadar zayıf ki, bir grup şey yaparsa… tehdit ederse, tehdit eder ve bunları da Tayyip Bey hazırlıyor. Ne demek hazırlıyor? Yani Tayyip Bey, birtakım paşalara, şunlara, bunlara müebbet ceza verdi. Bunu veremez! Bunu veremez! Bunu veremez! Biz de bu memlekette yaşadık. Karadayı, son derece sakin bir adam. Öyle ne solcu, ne bu. Çevik… Çevik Bir. Çevik Paşa için hiçbir şey söylemek istemiyorum. Olur mu Efendim? Böyle şey olur mu? Biz, bu ordunun içindeyiz. Bu orduyu yedirmeyiz Tayyip Bey’e. O da yiyemeyeceğini biliyor. Karadayı’ya, hepsine müebbet… Yeni bir ceza sistemi çıktı. “Al kardeşim müebbet!”… Hangi müebbet? Nedir müebbet? Böyle bir sistem olur mu? Çocuklarına da müebbet… Hayır. Ben, şimdi gayet açık olarak soracağım yani. Sınavsız yeni bir şeye girebilir miyim? Girersem üç sene… Babam, söylemişti; “Hariciyeyi, oğlum bir de, sen çok çalışkansın, hukuku oku” demişti. Şey yaptım, başka şeyleri okumayı tercih ettim; ama gerekirse hukuku okuyacağım, 3 senede avukat olacağım. Bu generalleri savunacağım ben! Türk ordusunun subayları… Ben, orducu değilim; ama böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey olmaz. Çevik Bir, Karadayı… Bu, nasıl oluyor bir ülkede? İkide bir müebbet, müebbet… Yahu böyle şeyler olur mu? Böyle şeyler olur mu? Bu, nedir bu memleket? Onun için de (Erdoğan) bunu söylüyor. Bir yandan bunları yapıyor, öbür taraftan onları şey yapıyor, tahrik ediyor. Tahrik ediyor. Yani ordunun içinde bir grubu tahrik ediyor. Tahrik ediyor. Tayyip Bey, aklını başına alması lâzım. Bu işlerden vazgeçm… Bu memleket, Tayyip Bey’e değerli subayları hapse attırmaz! Bu ordu da hapse attırmaz. Öyle şeyler olmaz. Burayı neye çevirdiler? Neye çevirdiler?”

Genelkurmay Başkanı, İbrahim Tatlıses’le türkü söyleyemez

Konuşmasının devamında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı da eleştiren Küçük, “Genelkurmay Başkanı, daha doğrusu Genelkurmay Başkanı olduğunu kabul eden bir insan, eğer siz, Genelkurmay Başkanıysanız, İbrahim Tatlıses’le beraber, üniformayla türkü söyleyemezsiniz. Türkü söyleyemezsiniz. Olmaz öyle şey. Bu orduya bunları yapamazsınız. Yapamazsınız. Ordunun bir itibarı (var). Haa, Karadayı’yı beğenirsiniz, beğenmezsiniz; ama şunu kabul etmek lâzım ki, çok ağırbaşlı, çok efendi bir insandı. Hepsi öyle. Çevik Bir… Çevik Bir de tam tersi, aktifti. Yani, Genelkurmay İkinci Başkanıyken, Genelkurmay Başkanı gibiydi” diye konuştu.

İflas eden işadamları, Tayyip Bey’e bunun hesabını sorarlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarı bırakmak istediğinin çok açık olduğunu ileri süren Küçük, bunun hiç de kolay olmayacağını belirterek, “Çok büyük kavga olacaktır” dedi.

Yalçın Küçük, iflas edeceği akıllara gelmeyecek olan zengin işadamlarının bile iflas ettiklerine, Acun Ilıcalı’nın bile vergi borcunun yapılandırılmasını istediğine işaret ederek, “Bunun hesabını sorarlar Tayyip Bey’e. Bunun hesabını sorarlar Tayyip Bey’e. Tayyip Bey’in gidişi kolay olmayacak. Çok açık. Temenni etmeyiz; ama bir yığın insan, bir yığın insan (…) Büyük iflaslar var” diye konuştu.

Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faizleri indirin’ çağrısına da tepki göstererek, “Enflasyon olursa faiz indirilmez. Alfabedir bu” dedi.

Ülke bu durumdayken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışı seyahatlere gittiğini belirten Küçük, bunun, ‘Bir şey olursa, ben yurt dışındayken olsun’ anlamına geldiğini ileri sürdü.

Akar’ın Gül’ü ziyareti, çok ağır bir suçtur

Küçük, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 11. “Aday olma!” telkininde bulunması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmeye gönderildiği iddiasına dair görüşünün sorulması üzerine de, “Genelkurmay Başkanı, şu anda Genelkurmay Başkanı gibi değil emir eri gibi. Sen, nasıl gidersin? O politik. O Kayseriliymiş, ‘Benim arkadaşım’… Sana ne? Bu, çok ağır bir suçtur. (…) O artık Genelkurmay Başkanı değil, Tayyip Bey’in emir eridir” diye konuştu.

İnce’nin aile fotoğrafında neden kızı yok?

Küçük, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin, el konulduktan sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarı Hüseyin Gülerce ile geçmişte iş ortağı olduğunu ileri sürdü. Küçük, ayrıca gazetelerde yer alan aile fotoğrafında kızının yer almadığına işaret ederek, “Kızından utanıyor mu?” diye sordu. Küçük, İnce’nin kızı hakkında kendi kitaplarında bilgi olduğunu söyledi. Küçük, İnce’nin Atatürkçü olmadığını da iddia etti.

Kılıçdaroğlu ile Bahçeli çok yakındırlar

Yalçın Küçük, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘yurtta alt alta üst üste oturduğunu’ iafede ederek, “Bir tek de bunu söylemez. Çok yakındırlar. Hiçbir zaman MHP’ye itiraz etmedi. MHP’ye hiçbir eleştirisi yoktur. Bu işlerde de MHP’ye hiçbir eleştirisi yoktur Kemal Bey’in” diye konuştu.

Bahçeli, insanları Fethullahçılıkla suçlayabilecek ehliyete sahip değil

Programda Yalçın Küçük’e, Devlet Bahçeli’nin “FETÖ’nün seçmen ayağının tespit edilmesi” çağrısına değerlendirmesi de soruldu. Küçük, kendisi Gazi Üniversitesi’nde hoca iken Bahçeli’nin 16 yıl asistanı olduğunu ve ‘bir şey yapamamış birisi’ olduğunu söyledi. Bahçeli’nin, pek çok solcunun ölümünü hazırlamakla suçlandığını iddia eden Küçük, “İmzaları atanlar Fethullahçı mı? Sen nereden bilirsin? Kimin Fethullahçı olduğunu kimse bilmiyor. Tayyip Bey, yeni yeni adamlar çıkartıyor. Her gün yeni adam çıkartıyor. Bunların niye Fethullahçı olduğuna ben inanacağım? Nereden bilirsiniz bunu? Nasıl bilinir bu? Böyle bir şey olmaz. Akşener de söyledi. Güldü geçti. Şimdi oturmuş oraya; sanki bir dedektif, sanki birtakım imkânları var, her gün çıkıyor. Her gün. Bu ülkeye yazık değil mi? Bir yandan Tayyip Bey’in hakimleri bir taraftan… (…) Bir devlette böyle şeyler olmaz. Bunu bozan insanlardan bir tanesi de Bahçeli” diye konuştu.

Bahçeli’nin böyle suçlamaları yapabilecek ehliyeti olmadığını ifade eden Küçük, “Tayyip Bey, bir yığın adamı, bir yığın subayı Gülenci diye hapse attı, sonra bıraktı. Yazık değil mi bunlara? Bize de yapar, öbürüne de yapar. Bu, iftira denir bunlara.” dedi.

Akşener’e ve Karamollaoğlu’na asla oy vermem

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener’i, Süleyman Demirel’in yolundan giden ama ondan daha laik bir kişi olarak tanıdığını ancak Saadet Partisi ile seçim ittifakı yapınca bu kanaatinin değiştiğini dile getirdi. Küçük, Akşener’e asla oy vermeyeceğini söyledi. Küçük, “Erbakan, öyle bir adam değildi. Erbakan, ‘Ben plancıyım’ derdi. ‘Matematikçiyim’ derdi. Profesördü. Hiç dinle alâkası yoktu Erbakan’ın. Öyle bir adamdı; ama sonunda bu hale geldi” dedi. Temel Karamollaoğlu’nun da pek dinî söylemler kullanmadığının hatırlatılması üzerine de Küçük, öyle gözüktüğünü ama Saadet Partisi’nin bir din partisi olduğunu ileri sürdü ve partinin genel başkanı Temel Karamollaoğlu’nun eşinin İngiliz olduğunu söyledi. Küçük, “O bir şeriat partisidir. Ha, şu anda çok yumuşaktır. Dolayısıyla benim onlara oy vermem veya onlara oy veren bir partiye oy vermem, benim dünyamda yoktur. Biz, laikizdir ve şu anda da bunu savunuyoruz” diye konuştu.  

Demirtaş’ın hapis yatmayı hak ettiğini düşünmüyorum

Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olarak seçime gitmesini de değerlendirmesi istenen Küçük, şöyle konuştu:

“Bu, ilk defa olmuyor Türkiye’de. Osman Bölükbaşı, tutuklanırdı falan, seçimi kazanır tahliye edilirdi. Yani, hapisteyken seçime gitmek, mümkündür. Ancak şu aşamada HDP, eski gücünde mi, değil mi bilemiyorum. Yalnız bir nokta var ki Demirtaş, gayet efendi davrandı. Partisinde de iyi oldu; ama eskisi kadar bir oy güçleri var mı, onu bilemiyorum; çünkü Suriye’de farklı hareket ettiler. Çok fazla Amerika ile beraber oldu HDP; ama bu, olabilir. Yani bir nokta var ki, partisi açısından bu insanı aday göstermesi, çok akıllıca bir şeydir; çünkü iyi bir tavır şey yaptı. Pek sempati karşıladı. Yani şunu söyleyebiliriz ki, HDP içinde en fazla sempati karşılayan birisidir. Dolayısıyla isabetli bir karardır ve öyle bana göre Demirtaş’ın hapis yatmasını hak ettiğini düşünmüyorum ben.”

Bir Hatay savaşını beklememiz lâzım

Kendisinin 1938 yılında İskenderun’da bir Fransız yurttaşı olarak doğduğunu, çünkü o dönemde Hatay’ın Suriye’ye ait olduğunu ama Fransız mandası olduğunu belirten Küçük, “Tayyip Bey, her tarafta Türkiye’yi bir yerde gereksiz savaşlara soktu. Bir Hatay savaşını beklememiz lâzım. (…) Tayyip Bey, yanlış politikalarla herkesi aleyhimize şey yaptı. Gayet açık olarak şu anda Fransızlar oraya (Afrin’e) birlik gönderdi. Nitekim Fransızlar birlik gönderdiğinden beri Tayyip Bey’in, o tür laflardı, ağzını bağladı. Hiç laf gelmiyor. Afrin’den bahsetmiyor. Putin orada onları verdi; şimdi geri dönüyor. Lavrov diyor ki, “Afrin’de Kürtlerin hakim olması lâzım. Bu, yepyeni laflar. Çocuk kadar bilgisiz bir adam Türkiye’yi yönetiyor. Her şeye … ediyor (Kelime anlaşılmıyor) Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı, Sözcü mü, onları bilemiyoruz. (…) Aptalca işler yapıyoruz. Ben, şunu söylüyorum: Ben öyle bir şey istemem. Ben Suriyeliyim, Türkiye ile Türkiye’nin birliğini savunurum” diye konuştu. Küçük, Türk Milleti’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bıktığını iddia etti.

Türkiye’nin Suriye ve Irak’la birleşmesi halinde çok büyük bir devlet olacağını ifade eden Küçük, “Petrol de olacak, hepsi olacak. Ha, iki yolu vardır. Savaşla da olur; ama ona gerek yoktur; fakat şu, gayet açıktır: Hatay üzerinde bir savaş olma ihtimali, çok kuvvetlidir. (…) Diğer taraf, Suudî Arabistan’ı da Tayyip Bey, orada, bundan sonra hayatını orada geçirir” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’i ziyaret edip “Sen aday olma, Abdullah Gül ortak adayımız olsun” teklifinde bulunmasına tepki gösteren Küçük, Kılıçdaroğlu’nun, rahatsızlığı sebebiyle Mayıs ayında politikayı bırakmasının ihtimal dahilinde olduğunu ileri sürdü. Küçük, yeni bir CHP’nin kurulması ve CHP’deki insanların çoğunun da atılmaları gerektiğini söyledi.

Tayyip Bey’in diploması olmadığını, ben çıkarttım


Yalçın Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması olup olmadığına dair tartışmlar hakkındaki görüşünün sorulması üzerine de, şunları söyledi:

“Efendim, Tayyip Bey, cumhurbaşkanı değildir; asla değildir ve Sputnik’te Abdüllâtif Şener, her gün orada çıkıyor, “2 yıllık okuldandır” diyor. Tayyip Bey de bir tek gün, “Benim diplomam var” demedi. O, “Ben (mezun) oldum” dedi. Onun birtakım bezirgânları var; onlar, “Cumhurbaşkanı” diyor. Hatta bu da söylenmeden oluyor. O, bitmiştir. Ordan dolayı Tayyip Bey’in cumhurbaşkanlığı, yoktur. Bundan dolayı da neler olacak… Çok açık. Bunları çok açık olarak da söyleyeyim, benim kitaplarım var. Şu kitap. (Caligula - Saralı Cumhur) Tayyip Bey’in diploması olmadığını, bir de hasta olduğunu, bu kitapta, bu çıkarttı. Tayyip Bey’in diploması olmadığını, ben çıkarttım. Çok açık.”

Akşener, bu seçimde %20’yi alırsa, daha sonra bütün seçimi alır

Yalçın Küçük, programın sonunda, “Akşener, bu seçimde %20’yi alırsa, daha sonra bütün seçimi alır. Bir de benim açımdan ise Refah (Saadet) Partisi’ni ve ahvâdını bırakması lâzım. Gayet cesur bir kadına benziyor” dedi.

Hiç yorum yok: