23 Kasım 2019 Cumartesi

“Saray’da görüşme haberi bana da geldi, ben reddettim”


Gazeteci Uğur Dündar, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Külliye’de CHP Genel Başkanlığı konusunda gizli görüşme yaptığı iddiasını ihtiva eden haberin geçen hafta kendisine de geldiğini söyledi. Dündar, “Ben, böyle bir haberin manipülatif olduğunu, ben böyle bir haberin CHP’yi dizayn etme algısı yaratmak ve Muharrem İnce’yi karalamak amacıyla üretildiğini düşündüm” dedi. Dündar, bu sebeple haberi kullanmayı reddettiğini kaydetti.

Gazeteci Uğur Dündar, CNN Türk’te yayınlanan “Gündem Özel” programına telefon bağlantısı ile katılarak, “Saray’da gizli görüşme” haberi hakkında açıklamada bulundu. Dündar, şunları söyledi:

“Bir defa bu haberin belgesi yok”

“Geçen hafta içinde böyle bir haber geldi. Aynen Rahmi Ağabey’e gittiği gibi “Haberimiz çok özel. Yüzde yüz doğru. 9 Kasım’da Muharrem İnce Saray’a gitmiş, görüşmüş.” Yani o haberde yazılanları hatırlıyorsunuz ve işte “aralarında bir görüşme gerçekleşmiş. Sahte plakalı araçla girilmiş, sahte plakalı araçla çıkılmış.” Ben bunu alınca, kendi kendime şöyle düşündüm: Bir defa bu haberin belgesi yok. Belgesi olmayan bir haberi yapmak, gazetecilik ilkeleriyle bağdaşacak bir durum değildir; çünkü kaynağınız ne kadar güvenilir olursa olsun, o da yanıltılabilir. Ben burada kaynağın Rahmi Ağabey’i yanıltma gayreti içinde olduğunu asla düşünmüyorum. O yanıltılmış olabilir, çok güvendiği bir kişi tarafından; ama bunlar beni fazla ilgilendirmiyor. Rahmi Ağabey’in o kaynağa güvenmesi nedeniyle Rahmi Ağabey de yanılmış olabilir. Bu sözlerim Rahmi Ağabey’e karşı da alınmasın. Ben, Uğur Dündar olarak kendi gazetecilik ahlâkımın gerektirdiği şeyleri yaptım, onları anlatıyorum.

Bu haberin yaratacağı yorum şudur: ‘Uğur Dündar, CHP’yi dizayn mı ediyor?’ Bu haberin toplumda bırakacağı yorum, bu olur. Elinizde belge de yok. Kaldı ki Muharrem İnce’ye sordunuz, Muharrem İnce, ‘Hayır, gitmedim’ dedi. Saray’a sordunuz, Saray, ‘Hayır, böyle bir şey olmadı’ dedi. O zaman ne yapacaksınız? ‘Çamur at izi kalsın’ mı yapacaksınız? Ben girmem bu habere dedim. Ben, reddettim. Daha sonra da Muharrem İnce ile görüştüm.

Ben, böyle bir haberin manipülatif olduğunu, ben böyle bir haberin CHP’yi dizayn etme algısı yaratmak ve Muharrem İnce’yi karalamak amacıyla üretildiğini düşündüm ve hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin de böyle kritik bir süreçte gidip de Saray’dan icazet almaya tevessül edeceğine ihtimal vermedim açıkçası. Hâlâ ben, aynı kanıdayım. Ha, bundan sonra ben, kimseyle konuşmadım. Sadece güvendiğim bir-iki gazeteci arkadaşımla görüştüm. Böyle böyle başımdan bir olay geçti. Ben böyle bir habere girmeyeceğimi, bu habere hiçbir şekilde olumlu bakmadığımı, sıcak bakmadığımı kendisine de ifade ettim. Daha sonra kaynağımı da uyardım. Bak dedim, manipülasyona gelebilirsin. Sen de kandırılabilirsin. Dikkat et, bu çok büyük bir olay. Bu olay, burada kalmaz. Büyür ve mutlaka onun ardındaki gerçekler, gün ışığına çıkar. Hakikat, topallayarak da olsa hedefine ulaşır.

Ben, şahsen 50 yıllık meslekî tecrübeme dayanarak, bunun manipülatif, bir anlamda da “tuzak” sayılabilecek bir haber içerdiğini, haber olduğunu hissettim. O hissiyatımla, yani bir Cumhuriyet Halk Partili gitmiş, başka bir şekilde konuşmuş olsa bile; Saray’la yani kurultay söz konusu olmasa, genel başkan adaylığı söz konusu olmasa bile o günlere denk düşen bir söz. Yani ‘Uğur Dündar şimdi de kalktı Cumhuriyet Halk Partisi’ni dizayn etmeye çalışıyor’ derler.

Benim siyasetle uzaktan yakından ilgim yok. Bana 30 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi, başka partiler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı teklif ettiklerinde 30 saniye bile düşünmeden reddetmiş bir insanım. Ben, gazeteciyim kardeşim. Benim arkamdan bu toplum, ‘iyi gazeteciydi, dürüst gazeteciydi’ desin, ben başka hiçbir şey istemiyorum ve çocuklarıma da başka hiçbir miras bırakmak istemiyorum.

Burada bir kumpas olduğunu düşünüyorum. Birincisi, bu kaynağa yapılmış olabilir bu kumpas. İkincisi Rahmi Ağabey’e yapılmış olabilir. Sözcü’ye yapılmış olabilir. Sözcü’nün yükselmesi, büyümesi, birilerini rahatsız etmiş olabilir. Ondan dolayı Sözcü’nün saygınlığına gölge düşürmek için yapılmış olabilir. Muharrem İnce’yi tabii bertaraf etmek için yapılmış olabilir. Ayrıca eğer burada kalırsa, kurultayda aday olabilecek herhangi bir Cumhuriyet Halk Partili de “Saray’ın adamı” olarak yaftalanmış ve töhmet altında bırakılmış olur. Ben, bu açıdan hiç ahlâkî bulmadım bu işi. Bu işin Saray’la uzaktan yakından ilgisi olmadığını düşünüyorum.”

Haber, Candaş Tolga Işık’a da gitmiş

Programın konuklarından Hadi Özışık da, “Aynı kaynak, aynı kişi, Candaş Tolga Işık’a da gitmiş, o da sizin gibi reddetmiş” dedi. Uğur Dündar da, “Evet evet, ben de duydum Candaş’ı. Rahmi Ağabey’in de ben burada kötü niyetle hareket ettiğini hiçbir şekilde düşünmüyorum. Yani bir manipülasyonun içinde olduğunu hissettiği anda Rahmi Ağabey, buna büyük tepki verirdi. Benim gözümde Rahmi Turan odur.”

Dündar, Özışık’ın sorusu üzerine, “Candaş arkadaşımızı, Beşiktaş’taki Belediye Meclisi Üyeleri bu konuyla ilgili bilgilendirmişler. Benim duyumum öyle. Candaş onlardan duymuş. ‘Hadi yaa!’ demiş. ‘Bu, CHP’yi dizayn etme operasyonudur. Gazetecinin bunda yeri olmaz’ demiş kendince.

Hiç yorum yok: