Gazeteci Uğur Dündar, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Külliye’de CHP Genel Başkanlığı konusunda gizli görüşme yaptığı iddiasını ihtiva eden haberin geçen hafta kendisine de geldiğini söyledi. Dündar, “Ben, böyle bir haberin manipülatif olduğunu, ben böyle bir haberin CHP’yi dizayn etme algısı yaratmak ve Muharrem İnce’yi karalamak amacıyla üretildiğini düşündüm” dedi. Dündar, bu sebeple haberi kullanmayı reddettiğini kaydetti.
Gazeteci Uğur Dündar, CNN Türk’te yayınlanan “Gündem Özel”
programına telefon bağlantısı ile katılarak, “Saray’da gizli görüşme” haberi
hakkında açıklamada bulundu. Dündar, şunları söyledi:
“Bir defa bu haberin
belgesi yok”
“Geçen hafta içinde böyle bir haber geldi. Aynen Rahmi
Ağabey’e gittiği gibi “Haberimiz çok özel. Yüzde yüz doğru. 9 Kasım’da Muharrem
İnce Saray’a gitmiş, görüşmüş.” Yani o haberde yazılanları hatırlıyorsunuz ve
işte “aralarında bir görüşme gerçekleşmiş. Sahte plakalı araçla girilmiş, sahte
plakalı araçla çıkılmış.” Ben bunu alınca, kendi kendime şöyle düşündüm: Bir
defa bu haberin belgesi yok. Belgesi olmayan bir haberi yapmak, gazetecilik
ilkeleriyle bağdaşacak bir durum değildir; çünkü kaynağınız ne kadar güvenilir
olursa olsun, o da yanıltılabilir. Ben burada kaynağın Rahmi Ağabey’i yanıltma
gayreti içinde olduğunu asla düşünmüyorum. O yanıltılmış olabilir, çok
güvendiği bir kişi tarafından; ama bunlar beni fazla ilgilendirmiyor. Rahmi Ağabey’in
o kaynağa güvenmesi nedeniyle Rahmi Ağabey de yanılmış olabilir. Bu sözlerim
Rahmi Ağabey’e karşı da alınmasın. Ben, Uğur Dündar olarak kendi gazetecilik
ahlâkımın gerektirdiği şeyleri yaptım, onları anlatıyorum.
Bu haberin yaratacağı yorum şudur: ‘Uğur Dündar, CHP’yi
dizayn mı ediyor?’ Bu haberin toplumda bırakacağı yorum, bu olur. Elinizde
belge de yok. Kaldı ki Muharrem İnce’ye sordunuz, Muharrem İnce, ‘Hayır,
gitmedim’ dedi. Saray’a sordunuz, Saray, ‘Hayır, böyle bir şey olmadı’ dedi. O
zaman ne yapacaksınız? ‘Çamur at izi kalsın’ mı yapacaksınız? Ben girmem bu
habere dedim. Ben, reddettim. Daha sonra da Muharrem İnce ile görüştüm.
Ben, böyle bir haberin manipülatif olduğunu, ben böyle bir
haberin CHP’yi dizayn etme algısı yaratmak ve Muharrem İnce’yi karalamak amacıyla
üretildiğini düşündüm ve hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin de böyle kritik bir
süreçte gidip de Saray’dan icazet almaya tevessül edeceğine ihtimal vermedim
açıkçası. Hâlâ ben, aynı kanıdayım. Ha, bundan sonra ben, kimseyle konuşmadım.
Sadece güvendiğim bir-iki gazeteci arkadaşımla görüştüm. Böyle böyle başımdan
bir olay geçti. Ben böyle bir habere girmeyeceğimi, bu habere hiçbir şekilde
olumlu bakmadığımı, sıcak bakmadığımı kendisine de ifade ettim. Daha sonra kaynağımı
da uyardım. Bak dedim, manipülasyona gelebilirsin. Sen de kandırılabilirsin.
Dikkat et, bu çok büyük bir olay. Bu olay, burada kalmaz. Büyür ve mutlaka onun
ardındaki gerçekler, gün ışığına çıkar. Hakikat, topallayarak da olsa hedefine
ulaşır.
Ben, şahsen 50 yıllık meslekî tecrübeme dayanarak, bunun
manipülatif, bir anlamda da “tuzak” sayılabilecek bir haber içerdiğini, haber
olduğunu hissettim. O hissiyatımla, yani bir Cumhuriyet Halk Partili gitmiş,
başka bir şekilde konuşmuş olsa bile; Saray’la yani kurultay söz konusu olmasa,
genel başkan adaylığı söz konusu olmasa bile o günlere denk düşen bir söz. Yani
‘Uğur Dündar şimdi de kalktı Cumhuriyet Halk Partisi’ni dizayn etmeye çalışıyor’
derler.
Benim siyasetle uzaktan yakından ilgim yok. Bana 30 yıl önce
Cumhuriyet Halk Partisi, başka partiler, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı adaylığı teklif ettiklerinde 30 saniye bile düşünmeden reddetmiş bir
insanım. Ben, gazeteciyim kardeşim. Benim arkamdan bu toplum, ‘iyi gazeteciydi,
dürüst gazeteciydi’ desin, ben başka hiçbir şey istemiyorum ve çocuklarıma da
başka hiçbir miras bırakmak istemiyorum.
Burada bir kumpas olduğunu düşünüyorum. Birincisi, bu
kaynağa yapılmış olabilir bu kumpas. İkincisi Rahmi Ağabey’e yapılmış olabilir.
Sözcü’ye yapılmış olabilir. Sözcü’nün yükselmesi, büyümesi, birilerini rahatsız
etmiş olabilir. Ondan dolayı Sözcü’nün saygınlığına gölge düşürmek için
yapılmış olabilir. Muharrem İnce’yi tabii bertaraf etmek için yapılmış
olabilir. Ayrıca eğer burada kalırsa, kurultayda aday olabilecek herhangi bir
Cumhuriyet Halk Partili de “Saray’ın adamı” olarak yaftalanmış ve töhmet
altında bırakılmış olur. Ben, bu açıdan hiç ahlâkî bulmadım bu işi. Bu işin
Saray’la uzaktan yakından ilgisi olmadığını düşünüyorum.”
Haber, Candaş Tolga
Işık’a da gitmiş
Programın konuklarından Hadi Özışık da, “Aynı kaynak, aynı
kişi, Candaş Tolga Işık’a da gitmiş, o da sizin gibi reddetmiş” dedi. Uğur
Dündar da, “Evet evet, ben de duydum Candaş’ı. Rahmi Ağabey’in de ben burada
kötü niyetle hareket ettiğini hiçbir şekilde düşünmüyorum. Yani bir
manipülasyonun içinde olduğunu hissettiği anda Rahmi Ağabey, buna büyük tepki
verirdi. Benim gözümde Rahmi Turan odur.”
Dündar, Özışık’ın sorusu üzerine, “Candaş arkadaşımızı,
Beşiktaş’taki Belediye Meclisi Üyeleri bu konuyla ilgili bilgilendirmişler.
Benim duyumum öyle. Candaş onlardan duymuş. ‘Hadi yaa!’ demiş. ‘Bu, CHP’yi
dizayn etme operasyonudur. Gazetecinin bunda yeri olmaz’ demiş kendince.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder