Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu milletvekilleri hakkında, “Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lâmı, cimi yok” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ münasebetiyle önceki gün Başbakanlık Merkez Bina’da Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve beraberindeki cemiyet başkanları ile gazeteci derneklerinin başkanlarını kabul etti.
Bir soru üzerine cezaevindeki tutuklu veya hükümlü gazetecilerin durumuna da değinen Arınç, bu gazetecilerin yüzde 80’inin gazetecilik yaptıkları için değil Terörle Mücadele Kanunu’na aykırı eylemleri ve faaliyetleri sebebiyle tutuklu veya hükümlü olduklarını vurguladı.
Bülent Arınç, tutukluluk süreleri konusunda değerlendirmede bulunurken de, tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmeleri gerektiğine dair görüşünü dile getirdi. Arınç, şöyle konuştu:
“Kimsenin cezaevine atılması ve uzun süre içeride kalması bizi memnun etmez. Kendinizi o kişilerin yerine koyun. Bir saniye, bir dakika, bir gün şahsî hürriyeti bağlayıcı ceza, bir insan için en büyük işkencedir. Bırakın cezaevine konmayı, şu kapıyı dışarıdan kilitlesem, bir gün yalnız başına kalacaksın desem, herhalde bundan daha büyük bir acı, bundan daha büyük bir eza olamaz. Kaldı ki, onların cezaevi şartlarını düşünelim. Bugün gazeteci milletvekili arkadaşımız var içeride. Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lâmı, cimi yok. Sevdiğim için, beğendiğim için, aynı partiden olduğum için söylemiyorum. Milletin oy vererek parlamentoya gönderdiği insanı hiçbir sebeple içeride tutmaya hakkınız yok.”
(Yozgat Muhabir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder